Yenilenebilir enerji alanında Konya’nın ilk meslek lisesi olma özelliğini taşıyan Türk Telekom Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, diğer alanlarda yetiştirdiği öğrencilerle de adından söz ettiriyor. Öğrencilere yarar sağlayan bütün işlerde var olacaklarının altını çizen Okul Müdürü Fatih Aydın, “Okulumuzda 12 bilgisayar laboratuvar ve ağ alt yapısının kurulumu, öğrenci ve öğretmenlerimiz tarafından yapıldı. Uygulamalı derslerde kullandığımız deney setini kendimiz üretiyoruz. Eğitim ve öğretim kapsamına giren ve öğrencilerimize katkı sağlayan her işte biz varız.” ifadelerini kullandı. Okulun öz sermayesi ile kurulan güneş enerjisiyle okul elektriğinin yüzde 30’unu üreten Türk Telekom Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin şimdiki hedefi, bisiklet ve araç şarj istasyonu kurmak.

‘BU ALANIN KONYA’DA EKSİK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜK’

Türk Telekom Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak 2010 yılında eğitim öğretime tek bina olarak başladıklarını belirten Okul Müdürü Fatih Aydın, okullarının aynı zaman Bilişim Meslek Lisesi olarak da anıldığını söyledi. Yenilenebilir Enerji Kaynakları alanının Konya’da ilk kez okullarında açıldığını ifade eden Aydın, “Karapınar Havzası güneş enerjisi için geniş bir alana sahip olduğu için santraller kuruldu. Bizler de bu alanın okullardaki eksikliğini düşünerek böyle bir alan açma girişiminde bulunduk.” dedi. Okullarında olan alanlar hakkında bilgi veren Aydın, “Bilişim, elektrik-elektronik teknolojileri ve yenilenebilir enerji kaynakları alanlarımızın yanında Harezmi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin kapanmasıyla inşaat teknolojisi alanındaki 11 ve 12’nci sınıftaki öğrenciler okulumuza geldiler. Şu anda 4 alanda eğitim vermeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı. 

DÜNYA KALKINMA AJANSI TARAFINDAN EĞİTİM VERİLDİ!

Okulun yapım aşamasında ‘lise’ olarak tasarlanmadığına dikkat çeken Aydın, “Okulumuzda iki binamız var ancak ilk olarak lise olarak değil; ilk- orta okul olarak tasarlandığı için atölye binamız yok. Sanırım Konya’da atölye binası olmayan tek meslek lisesi, bizimkidir. Bizler de var olan imkanları değerlendirerek sınıflarımızı atölyeye çevirdik. Binamızın en üst katını bilişim laboratuvarı yaptık ve şu anda 14 bilişim laboratuvarımız var. Okulumuzda 12 bilgisayar laboratuvar ve ağ alt yapısının kurulumu, alanımız öğrenci ve öğretmenlerimiz tarafından yapıldı.” şeklinde konuştu. Dünya Kalkınma Ajansı ve Güney Kore iş birliğiyle okullarında yenilenebilir enerji alanında verilen eğitimlere dikkat çeken Aydın, “Okulumuzda Güney Kore’nin sponsorluğunda yenilenebilir enerji alanında meslek edindirme kursları düzenlendi. Burada yaklaşık 120 kursiyer eğitim aldı. Aynı zamanda okulumuz bu alanda bir laboratuvara da sahip oldu.” diye konuştu.

‘ÖĞRENCİLERİMİZE YARAR SAĞLAYAN BÜTÜN İŞLERE İMZA ATMAYA VARIZ’

Öğrenciler ile öğretmenlerin ortaklaşa güzel işler başardığına vurgu yapan Aydın, “Devlet kademelerine değil ancak firmalarla iş yapan bir döner sermayemiz mevcut. Elektrik elektronik alanında firmaların pano işçiliğini yapıyoruz. Bilişim teknolojileri alanı olarak öğrenci ve öğretmenlerimizle birlikte okullardaki Fatih Projesinde kullanılan etkileşimli tahtaların bakım ve onarımları, okulumuzca yapılacak. Bunun yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı’nın robot yarışmalarına katılım sağlıyoruz. 2015 yılında ilk katıldığımız yarışmada mansiyon ödülü, sonraki yıllarda birinci ve ikincilik derecelerimiz var. Bu yarışmalara katılmanın öğrenciler üzerindeki motive edici etkisini görüş olduk. Teknofest’te bu yıl yine 6-7 kategoride katılacağız. Öğrencilerimize yarar sağlayan bütün işlere imza atmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.  

‘EN SON TERCİH DEĞİL, BİLİNÇLİ TERCİH OLMALI’

Öğrenci velilerinin çocukların istek ve eğilimi doğrultusunda alan seçmesi gerektiğine vurgu yapan Aydın, “Veliler, kendi çocuklarının yeterliliğini ölçmeden bir alan seçimi yapıyor ve okumak isteyemeyen öğrenciyi bile zorla okumaya zorluyorlar, çıraklık okuluna çocuğunu göndermek istemiyor. Öğrenci de okumak istemiyor ve 9’uncu sınıf öğrencilerinde ilk dönem öğrencilerle velilerin arasındaki sıkıntıyı gidermeye çalışıyoruz.” dedi. Meslek liselerine gelen öğrencilerin en son tercihinin değil, bilinçli olarak bu okulları seçmesi gerektiğini söyleyen Aydın, “Hiçbir okul olmadı bari meslek lisesi olsun’ düşüncesiyle değil; bilinçli olarak öğrencilerin meslek öğrenmeye gelmesi gerekiyor. Öğrenci bu bilinçle gelirse, bu okullarda başarı elde edebiliriz.” dedi.

‘AMACIMIZ ÖĞRENCİLERİN KENDİ ALANLARINA YÖNELMELERİ’

Müdür Yardımcısı Tevfik Süntar, meslek lisesine gelen öğrencilerin el becerileri ve diğer özellikleri bakımından işlerinde başarıyı yakaladıklarını ifade etti. Süntar, “Meslek liselerine gelen öğrenciler hiçbir şey bilmeseler bile, okullarımızda uluslararası alanda kullanılan teknik resme verilen önemden dolayı çizim tekniklerini öğreniyor ve yurt dışında bile iş imkânı bulabiliyor. Herhangi alanda olursa olsun meslek lisesinden mezun olan bir öğrenci, işin alt yapısını kavrar. Ülkemizin her alanda istihdama ihtiyacı var. Bizim amacımız da bu okullardan mezun olan öğrencilerimizin, kendi alanlarında kendilerini geliştirmeleri ve kendi sektörlerinde çalışmaları.” diye konuştu.

KENDİ DENEY SETLERİNİ ÜRETİYORLAR!

Elektrik-Elektronik Teknolojileri Alan Şefi Cengiz Turgut, öğrencilerin eğitimi açısından faydalı olan ‘işçilik’ ile döner sermaye çalışmalarına devam ettiklerini aktardı. Turgut, “Döner sermaye dediğimiz şey, ticaret olmamalı. Para kazanılırken öğrencilere de bilgi yönünden katkı sağlanmalı. Bizler de özel sektördeki trafo merkezlerine hücre içerisinde kullanılan pano montajı yapıyoruz. Meslek lisesi öğrencileri, diğer liselere göre daha çok beceriye sahip olarak mezun oluyor.” şeklinde konuştu. Okul olarak deney seti ürettiklerine dikkat çeken Turgut, “Geçen yıl sıra dışı bir deney seti imal etmiştik. Uygulamalı derslerde kullandığımız bu setleri kendimiz, kendi okulumuzda üretiyoruz. Normal setlerden farklı olarak bu set sabit değil, değişken bir yapıya sahip.” dedi.

ÖĞRENCİYE ÖZEL, ‘TASARIM LABORATUVAR’

Elektrik-Elektronik Teknolojileri Öğretmeni Hakan Karaman, bilgisayar laboratuvarının öğrencilere göre tasarlandığına dikkat çekerek, “Bu atölyenin tasarımını yaparken monitör gibi alanların kapalı olarak sadece öğrencilerin kullanacağı klavye, mouse kısmı gözükecek şekilde tasarladık. Bilgisayarların yan tarafına gelecek olan ardunio, mikro kontrol deney seti, mikro denetleyici sayesinde öğrenci bu atölye programını yazarken aynı zamanda uygulamasını da yapabilecek. Öğrencilerimiz hem kod yazılımını öğrenip hem de denetim ve sistem kontrolü konusunda tecrübe kazanmış olacak.” şeklinde konuştu.

YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDA KONYA’DA İLK!

Konya’da meslek liseleri kapsamında yenilenebilir enerji kaynakları alanının kurucularından olan Öğretmen Mustafa Özden, alanı Konya’da kurmaya nasıl karar verdiklerini şu sözlerle aktardı: “2015 yılında Türkiye’de 30 okulda bu alan vardı ve Bursa’da bu konuda bir çalıştay yaptık. Konya, güneş yoğunluğu yüksek olduğu için yenilenebilir alanda güneşten en çok verim alınabilecek şehirler arasında olduğu için burada kurulmasına karar verdik ve okulumuz, Konya’da bu alana sahip ilk okul. Şu anda Karapınar’da çok büyük bir yer yapılıyor. Konya bu konuda önemli bir yere sahip. Öğrencilerden de bu alana ilgi yoğun.”

ELEKTRİĞİN YÜZDE 30’UNU KENDİLERİ ÜRETİYOR!

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Alan Öğretmeni Emre Topçu, “Teorik derslerle öğrencilere bu alanda yapılabilecek teknik eğitimleri verirken, okul çatısına öz sermayemizle yaptığımız güneş panelleriyle de uygulamalı olarak güneş panellerinin bağlanması gibi uygulamaları gösteriyoruz. Alanımız ilk açıldığı yıllarda iş konusunda öğrencilerimiz sıkıntı çekseler de şu anda ‘aranan eleman’ oldular ve kolaylıkla iş bulabiliyorlar.” dedi. Okul çatısına kurulan güneş paneliyle okulun elektriğinin yüzde 30’unun bu panellerden karşılandığının altını çizen Topçu, “İlk olarak öğrencilerimizle denediğimiz 3.5 kilowatt’lık bir sistemle güneş paneli denemesinin ardından ar-ge çalışmalarıyla birlikte çatıda bulunan güneş panelini 15 kilowatt gücünde kurduk. Bahçemize kurduğumuz rüzgâr gülü ve güneş panelini de yakın zamanda bisiklet şarj istasyonuna çevirerek öğrencilerimizin kullanımına sunacağız. Bu uygulamayı daha da geliştirerek araç şarj istasyonu yapma hedefimiz var.” ifadelerine yer verdi.

‘GURUR DUYUYORUZ’   

Bilişim Teknolojileri Alanı Laboratuvar Şefi Mehmet Sayın, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Alanlarında 12 laboratuvarın bulunduğuna dikkat çeken Sayın, “Öğrencilerimiz teknik çizim, bilgisayar donanım ve yazılımı, web- android programları ve ağ bilgilerini öğreniyor. Gelişen teknolojiyle birlikte kendilerini geliştiren nesiller yetiştiriyoruz. Öğrencilerimizin kendi geliştirdikleri projelerin de olduğunu görüyor ve yönlendiriyoruz. Yarışmalarda öğrencilerin başarılarına şahit oluyoruz, mezun olan öğrencilerin yazılım, donanım, grafik gibi birçok yerde olduğunu görmekten gurur duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘YARIŞMALAR, YAZILIM BİLGİSİ VE HAYAL GÜCÜNÜ GELİŞTİRİYOR’

Teknofest yarışmasına katılan öğretmenlerden Bilişim Alan Öğretmeni Rafet Öztürk, yarışmaların öğrencilere olan katkılarından bahsetti. Öztürk, “2 yıldır Teknofest’e, 2015 yılından beri de okul olarak robot yarışmalarına katılıyoruz. Geçen yıl katıldığımız Teknofest’te ‘uçan araba’ kategorisinde ikincilik aldık. Bilişim alanında öğrencilerimize robotik kodlama dersi veriyoruz; yaptığımız projeler de genelde yazılım üzerine olduğu için öğrencilerin yazılım bilgisi ve hayal gücü de bu yarışmalarla gelişiyor. Kendilerine olan güvenlerinin arttığını görüyoruz. Yarışmalar, eğitimlerden daha üst seviyede olduğu için öğrenciler için de ayrı bir deneyim oluyor. Bu yıl da öğretmen ve öğrenciler olarak uçan araba ve serbest kategorilerde Teknofest’e katılacağız.” dedi.

BU BÖLÜM HAYATIN MERKEZİ!

İnşaat Teknolojisi Alan Öğretmeni Gazi Şimşek, insanın var oldukça bu mesleğin devam edeceğini söyleyerek inşaat alanının ‘hayatın merkezi’ olduğuna dikkat çekti. İnşaat Teknolojisi alanından mezun olan öğrencilerin piyasada çeşitli alanlarda çalışabileceğini söyleyen Şimşek, “Alanımızda da farklı dallarımız var. Öğrenci hangi dalda kendini geliştirdiyse, o alanda sektöre atılıp işe başlayabiliyor. Örneğin depremle ilgili eğitim alan öğrencilere 10 şiddetinde depreme kadar dayanıklı bina yapma eğitimi veriyoruz. İnşaat alanında eğer gerekli kaliteli eğitim öğrencilere verilmiş olursa depreme dayanıklı, yalıtım ve diğer konularda sıkıntı çekmeyen ve enerji tasarrufu da yapan bir ülke haline geliriz.” dedi. Harezmi Meslek Lisesi’nin kapanmasıyla inşaat teknolojisi alanının Türk Telekom Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne taşındığını belirten Şimşek, bu taşınmayla birlikte alan öğrencilerinin yaklaşık yüzde 70’inin okulu bıraktığını söyledi. 9 ve 10’uncu sınıfta bu alandan öğrenci olmadığına dikkat çeken Şimşek, “Taşındığımız okulda atölye imkânı da kısıtlı olduğundan ancak bilgisayar laboratuvarlarını kullanarak öğrenci yetiştirebiliyor ve uygulama alanında eksik kalıyoruz.” diye konuştu.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim