Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gübre ve yem fiyatlarının nisan sonuna kadar sabitlendiğini belirterek "Yeni fiyat listesi, artışlardan etkilenmeyecek." dedi ve fiyatların nisan ayı sonuna kadar sabitlendiğini duyurdu. Tarım Kredi Kooperatiflerince satılan çeşitli gübre ve yemlerin daha ucuza satışa sunulacağına dair yapılan açıklamayla bazı kimyevi gübre çeşitlerinde yüzde 13'e varan, karma yemde de yüzde 5'e varan indirim yapacağı belirtildi. Konuyla ilgili Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker ve Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner, açıklamalarda bulundu.

‘BÜTÜN ÜRETİCİLERİN FAYDALANMASI GEREKİR’

Yapılan yüzde 13 oranındaki indirimi olumlu yönden değerlendiren Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, bu indirimin yalnızca Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından yapılacağına dikkat çekti. Kavuneker, “Biz üreticiler için yüzde 1 oranında bile indirim yapılsa, bu bizler için kârdır. Ancak yapılacak olan bu indirimden, sadece Tarım Kredi Kooperatifleriyle çalışan üreticiler faydalanırken, diğer üreticileri de düşünmek gerekir. Tarım Kredi Kooperatifleri, tek başına yeterli değil ve bütün üreticiye yetişemez. Çiftçinin yüzde 20-30’luk kısmı Tarım Kredi Kooperatifleriyle çalışıyorsa, geriye kalanı farklı kuruluşlarla çalışıyor. Bu yüzden sadece kooperatifte değil, esnaflarda da indirim olması gerekir. Bu indirimden çiftçilerin tamamı yararlanırsa, ancak o zaman faydalı olur.” dedi.

DENETİMLER SIKILAŞTIRILMALI

Tarım Kredi Kooperatiflerinin tek başına üreticinin ihtiyacını karşılayamayacağına dikkat çeken Kavuneker, mal tedarik zincirindeki piyasa dengesine dikkat edilmesi ve stokçuluğun önüne geçilmesi gerektiğini bildirdi. Kavuneker, “Tarım Kredi Kooperatiflerinden alınan fazla yem ve gübre, çiftçimize stokçuluk ya da yüksek fiyatlardan satış mağduriyetini yaşatabilir. Bu konuda gerekli önlemler alınmalı, her üreticiye yetecek kadar yem ve gübre verilerek arz talep dengesinin korunarak fiyatların yükselişine de böylelikle engel olunması gerekir.” dedi. Sıkı denetimler yapılması gerektiğini vurgulayan Kavuneker, “Her ne kadar serbest piyasa olsa da bu sektörde fırsatçılıkla sıklıkla karşılaşıyoruz ve olmaması gereken kârlar yapılıyor. 8 liralık gübre 18 TL’ye satıldı. Bu konuda herkesi insaflı olmaya davet ediyorum. Bunun önüne geçebilmek için piyasa denetiminin çok iyi yapılması lazım.” diye konuştu.

CEZALAR CAYDIRICI OLMALI!

Tarım ve zirai işlerde üreticinin fikrinin alınması gerektiğini vurgulayan Kavuneker, çiftçinin orgonamineral gübreye yönelmesi için sahte gübreye karşı yaptırımların ağırlaştırılması gerektiğini söyledi. Kavuneker, “Zirai işlerde alınan kararlar masa başı olarak değil, üreticilerin fikirleri alınarak yapılması gerekir. Çiftçinin organomineral gübre ve iyi tarıma yönelmesi için sahte gübrenin piyasadan kaldırılması adıma denetimlerin ve cezai yaptırımların ağırlaştırılması gerek. Devlet bu konuda gerekli denetimleri yapıyor ancak cezalar caydırıcı olmadığından dolayı, dolandırıcılar bu ürünleri piyasaya sürmeye devam ediyor ve çiftçiler zarara uğruyor. Bu kapsamda biz, denetimlerde ortaya çıkan sahte gübre piyasaya süren firmaların deşifre edilerek kamuoyuyla paylaşılmasını istiyoruz.” ifadelerine yer verdi.

‘TÜKETİCİYİ KORUMANIN YOLU, ÜRETİCİDEN GEÇER’

Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner de, tarım sektörü hakkında değerlendirmelerde bulundu. Sektörde var olan sıkıntıların yanı sıra en önemli sıkıntılardan birinin ‘su’ olduğuna dikkat çeken Üner, “Mazot, gübre gibi sıkıntılarla karşılaşsak da Konya ovası için sürekli bir sıkıntı olan su konusunda bir adım atılması ve sürdürülebilir tarımın sağlanması gerekir. Bunun yanında üreticiyi korumanın yolunun tüketiciden geçtiğini biliyoruz. Bu kapsamda üretim maliyetlerinde adım atılmazsa, tüketim fiyatlarında da bir düşüş beklenemez. Tarım alanında kullanılan toplam elektrik, Türkiye geneli kullanılan elektriğin yüzde 3 oranını geçmez. Devletin bu yüzde 3’lük dilime yapacağı yüzde 50 oranındaki destek, tüketici açısından büyük destek olur. Hangi üründe olursa olsun üretim maliyeti ne kadar düşürülürse, fiyatlara o kadar yansıma olur.” diye konuştu.

HER TÜRLÜ DESTEK, TÜKETİCİYE!

Yapılan indirimi değerlendiren Üner, “Üretim yapan insanlara bu tür desteklerin yapılması gerekir. Bu tür desteklerle aslında üreten kesim desteklemiş oluyor. Üreticilerin yıllardır var olan borcu zamanlar enflasyona bağlı olarak artabiliyor. Borcunu ödeyemeyen üreticinin borcu, katlanarak artıyor. Bu anlamda çiftçinin faizi silinerek ana paranın ödenmesi sağlanabilir; böylelikle devlet ve üretici, sırtındaki kamburdan kurtulabilir. Bu da üreticiye yapılmış bir destektir.” ifadelerine yer verdi.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim