Kasım ayının gelmesi ve havaların serinlemesiyle birlikte bitki çaylarına talep başladı. İklim değişikliği, gribal enfeksiyon rahatsızlıklarını da beraberinde getirirken kışın en çok tercih edilen bitki çayları da tezgahlarda yerini aldı. Soğuk algınlığı ve rahatsızlıklardan korunmak isteyen vatandaşlar, doğal bağışıklık güçlendirici olarak bilinen bitkilere yöneliyor. Alizade Doğal Ürünler İşletmesi Sahibi Fatih Göksüçukur, doğal yöntemlerle bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlere tavsiyelerde bulundu.

YORGUNLUK HİSSİNE DOĞAL ÇÖZÜM

Havanın soğumasıyla birlikte insanlarda yorgunluk hissinin daha fazla olduğuna dikkat çeken Göksüçukur, yorgunluk ve halsizlik için bitki çayı önerileri sundu. Göksüçukur, “Yorgunluğun en çok hissedildiği dönemlere girmiş bulunuyoruz. Bu geçiş dönemlerinde özellikle halsizlik ve yataktan çıkmak istememe hissi görülebilir. Bunun için ginseng, sarı ballıbaba, kudret helvası denilen bitkiler kullanılabilir. Bu bitkiler haricinde zencefil, zerdeçal, havlıcan kökünden yapılmış bir kür yapıp tüketilebilir. Macun olarak kullanılırsa daha etkili olacaktır. Tatlandırma noktasında saf bal ve pekmez kullanılabilir.” dedi.

‘VÜCUT DİRENCİ GÜÇLENDİRİLMELİ’

Hasta olmadan önce vücut direncinin güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Göksüçukur, en sağlıklı direnç kazanma yönteminin doğal çözümler olduğuna dikkati çekti. Göksüçukur, ““Kışın gelmesiyle birlikte vücut direncinin düşmesiyle ve gribal belirtilerin gözlemlenmesiyle, insanlar ilk olarak doğal tedavi yöntemi uygulamak istiyorlar. Hatmi çiçeği ve nar çiçeği dediğimiz hibiskus karıştırılarak çay olarak tüketilebilir. Bu karışımda bulunan hibiskus, aynı zamanda C vitamini deposudur. Bu karşımın yanında kış meyveleri ya da kuru meyve tüketmek de sizi kış soğuğundan koruyacaktır.” ifadelerine yer verdi. Kış çaylarının da tezgahlarda yerini aldığını ve en çok rağbetin bu çaylara olduğunu söyleyen Göksüçukur, kendi yaptıkları kış çayı tarifini verdi: “Kış için bir tarif verecek olursak, meyve olarak bilinen nar çiçeği, altınotu, hatmi çiçeği, okaliptüs yaprağı, ıhlamur ve çaltı gülünden güzel bir karışım elde edebiliriz. Hastalanmadan önce vücuda direç kazandırırken, hastalandıktan sonra tüketilebilir.”

CİLT KURULUĞUNA İYİ GELİYOR

Soğuk havaların etkisiyle cilt kuruluklarına karşı da önerilerde bulunan Göksüçukur, “Üzüm ve kayısı çekirdeği yağı krem olarak ya da vazelin eritilip içine bu yağlar karıştırılarak kullanılabilir. Cildi yumuşatır ve rüzgârdan, soğuktan kaynaklı kuruluklardan korunmuş olursunuz. Aynı zamanda kuru üzümün de tek başına bağışıklık sistemine, yorgunluğa şifası var. Önce doğal olanı tüketmek, bizler için en faydalısı.” şeklinde konuştu.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim