Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanı Nuri Kolaylı, gün geçtikçe basın ilan gelirlerinin erdiğini kaydederek, “Diğer mesleklerin olduğu gibi gazetecilik içinde bir yasal zemin oluşturulmalıdır” dedi.

Kolaylı, tüm dünyada gazetelerin destek gördüğünü anlattı. Türkiye’de ise gazetelere verilen desteğin yeterli olmadığına işaret eden Kolaylı, “Gazeteler bütün dünyada bir şekilde süspanse ediliyor. Ülkemizde süspansiyonun bir başka yolu olan basın ilanlar var. Yani gazetelere resmi ilan veriliyor. Gün geçtikçe ise resmi ilanlar gün geçtikçe düşmeye başladı. Artık doğrudan temin gibi resmi ilanlardan vazgeçme gibi bir yola gidiliyor. Şimdi bunların olmaması için biz yoğun çaba sarf ediyoruz. Anadolu’da gazetecilerin daha iyi bir şekilde yayın hayatını sürdürebilmesi için çalışmalarımız devam ediyor. Çeşitli önergelerde bulunuyoruz. Hatta bu kâğıt zamını çok dile getirdik. Türkiye’de Seka gibi kâğıt fabrikalarının derhal açılması lazım. İndirimli olarak, Anadolu’da yayın yapan gazetelere bu kağıtların temin edilmesi gerekiyor. Türkiye’de ki bütün kâğıt fabrikaları satıldı ya da özelleştirildi. En büyük temennilerimizden biri kâğıt fabrikalarının yeniden kurulması. Bunun dışında resmi basın ilan gelirlerinde artırılmaya gidilmelidir. Çalışan gazeteciler içinse meslek yasasının bir an önce çıkarılması lazım. Meslek Yasası’nın ele alınıp bir komisyon oluşturulması içinde çalışmalarımız sürüyor. Çalışmaların partilere, diğer meslek gruplarına sunulup mesleğimize bir yasal zemin oluşturmak istiyoruz. Nasıl Avukatların Baro adı altında bir yasası varsa, biz gazetecilerinde bir meslek yasası olması lazım. Sorunlarımız gerçekten çok fazla. Basın özgürlüğü noktasında dünyada maalesef gerilerdeyiz. Buda yasal boşluktan kaynaklanan bir durum” şeklinde konuştu.

Yasa ile meslek rahatlar!

Vefa değil gönül borcu! Vefa değil gönül borcu!

Ege Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Cem Kaytan, gazetecilik sektörünün ciddi sorunlar yaşadığını kaydederek, “Meslek yasasının çıkması için şu an bir çalışma var. Bu yasa ile birlikte herkes gazeteci olamayacak” dedi.

Sektörün sorunlar ile boğuştuğunu kaydeden Kaytan, şu açıklamalara yer verdi. Kaytan, “Yani yerel basın olmazsa Türkiye’de gazetecilik olmaz. Esas sorun ise Türkiye’de basın ile ilgili bir meslek yasasının olmamasıdır. Bu yasa olmamasından dolayı şu an her önüne gelen gazeteci oluyor. Eline akılı telefon alan, boynuna fotoğraf makinası alan maalesef gazeteci oluyor. Bu insanlar ben gazeteciyim deyip iş yapmaya çalışıyor. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun bu konuda ise ciddi çalışmaları var. Meslek yasası çıkarsa, sektör gerçekten rahatlayacak. Çünkü iletişim fakültesi arkadaşlarımız işsiz geziyor. Yerel basının maliyetleri şu an gerçekten çok fazla. Cumhurbaşkanlığı himayesi altında yerel gazetelerin alınmaması için bir tasarruf tedbirleri açıklanmıştı. Öncelikle bu tasarruf tedbirlerinin yeniden değerlendirilmesi lazım. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın büyük firmalarda reklamların dönmesi için yerel gazeteler adına talimat vermesi gerekiyor. O ilanlar dönerse, yerel basının belediyeler anlamında reklamları artarsa o zaman yerel basın biraz daha rahatlamış olur. Meslek yasası da yürürlüğe girdikten sonra herkes gazeteci olamayacak. Nasıl bir mali müşavirin odası varsa, artık gazetecilik sektörünün bir meslek kuruluşu olacak. Yani yasa ile dişçi ya da başka bir meslekle uğraşan gazetecilik yapamayacak” dedi.

Pandemi sektörü daha da vurdu

Kırşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Turpçu, pandemi döneminde yatırımların azaldığını bu durumdan yerel gazetelerinde olumsuz yönde etkilendiğini açıkladı.

Gazeteciliğin onurlu bir meslek olduğunu dile getiren Turpçu, “Kırşehir’de bizim 2 tane günlük yapan gazetemiz var ve zor şartlar altında yaşamaya çalışıyoruz. Kırşehir’de günlük yayın yapan iki gazetemiz ile 4 personel çalıştırmak kaydıyla 8 tane elemanımız var. Her personelin maliyeti bize aşağı yukarı 7 bin lira. Bizim kendi matbaamızda yok ve bunları bastırıyoruz. Dolayısıyla gazetelerimizi aylık 12 ile 15 bin lira arası bir maliyetle bastırıyoruz. Üzerimizde büyük bir yük var. Bu yükü kaldırmak için mücadele ediyoruz. Resmi ilan dışında özel ilanda fazlaca yok. Pandemi dönemi de yaşadık. Pandemi süresince resmi ilanlarımız daha da azaldı. Yatırımlarda azaldı. Yatırımların azalması ilanların da azalmasına neden oldu. Gelir kaybı yaşadık. Bunun dışında özel abone sayılarımız düştü. Devletin resmi kurumlarına abone olma durumunu kaldırınca buda bizi zorladı. Çok zor ve mağdur duruma düşüyoruz. Yani abonede bulamıyoruz. Sürekli zarar içerisindeyiz ve önümüzü göremiyoruz. Girdiler çok fazla gelirimizde az. Ben 30 yıldır bu işi yapıyorum. Gazetelerimizin bir ismi var. Kendimize göre bir itibarımız var. Şartların iyileştirilmesini ve resmi ilanların artmasını bekliyoruz” dedi.

Üç ana sorun çözülsün

Sivas 4 Eylül Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Muhittin Karahan, sektörün ana sorunu olan kağıt, boya ve kalıp gibi giderlerin çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.

Uzun senelerdir basın camiasına hizmet verdiklerini kaydeden Karahan, “15 yıldır basın camiasının içindeyim. Sivas’ta iki tane yerel gazetenin Genel Yayın Koordinatörlüğünü yapıyorum. Bu gazete kağıtlarında ki sorunların çözülmesi için tüm gazetecilerin bir araya gelmesi gerekiyor. Kağıtların bir kanattan getirtilip, uygun bir şekilde piyasaya sunulması lazım. Çünkü en büyük giderlerimizden birisi kâğıt başta olmak üzere, boya ve kalıptır. Kalıp işini de de yurt dışından sağlam bir firma ile konuşup bütün gazetecileri tek çatı altında toplamak daha mantıklı. Bizim üç tane maddemiz var. Boya, kâğıt ve kalıp. Personel giderlerimiz zaten mecburidir buna yapacak bir şey yok. Toplu kâğıt alımlarının sektöre daha fayda sağlayacağını düşünüyorum. Tabi bu ürünleri yurt dışından temin ettiğimiz için dolarla alım yapıyoruz. Temennimiz doların da gerilemesidir” dedi.

SAMET AKTAŞ