Genç yaşına rağmen Konya’da önemli bir konuma gelen işadamı Mehmet Ali Buyruk, iş hayatını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Küçük yaşlarda girdiği iş hayatında babasının ve abilerinin yol göstermesiyle kısa sürede tecrübe sahibi oldu. Şuan Erkunt’un Bölge Bayisi olan Buyruk Otomotiv’in Konya’daki şirket yönetici olan Buyruk, kendini geliştirerek koyduğu hedefler için çalışıyor. Babasının kendisine çok güvendiğini bu güveni boşa çıkarmamak için çok çalıştığını belirten Buyruk, “Babamın bizlere güvenmesi bize de güç veriyor. Bizim kendimizi daha çok geliştirmemize ve daha çok çalışmamıza sebep oluyor. Bir nevi önümüzü açıyor. Bu anlamda babamın bu tutumu elbette bizim için büyük bir avantaj sağlıyor” dedi.
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Ben Mehmet Ali Buyruk. 32 yaşındayım. Lise mezunuyum. Aslen Çorum’un Bayat ilçesi doğumluyum. Evliyim iki çocuk babasıyım, bir oğlum bir kızım var.
Genç bir kuşak olarak çalışmalar yürütüyorsunuz. Şirketinizde hangi görevlerde bulundunuz bugüne kadar?
Öncelikle traktör satış pazarlama işiyle uğraşıyordum. Şuanda da Konya Bölgesi Erkunt Bayisi olarak şirketimizin başındayım. Konya bölgesindeki işleri ben yürütüyorum. Konya’nın şirket yetkilisiyim.
İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız?
İş hayatına küçük yaşlarda başladım. 2005 yılına tekabül ediyor bu. Dolayısı ile o zamanlar yaşımız küçüktü. Traktörlerin silinmesi, yıkanması gibi ufak tefek işler yaparak başladık iş hayatına. Abilerimin, babamın nasıl satış yaptığını takip ederdim. Onların nasıl konuştuğuna, neler anlattıklarına kulak verirdim. Bir şeyler öğrenmeye çalışırdım sürekli. Çünkü onlar benim için büyük bir avantajdı. Sıfırdan, kendin yaşayarak öğrenmek zordur. Ancak önünde örnek alabileceğin iyi bir abin, baban varsa işleri öğrenmek hem daha kolaydır hem de işleri daha iyi öğrenebilirsiniz. Bunun bilincinde olarak ben de bu avantajı değerlendirmeye çalıştım. Hep onları takip ettim, onları örnek almaya çalıştım. Kendimi sürekli geliştirmeye çalıştım. Sonrasında satışa bakmaya başladım. Kendimizi geliştirdikçe de işin başına geçtik.
İş hayatına girdikten sonra ne tür zorluklar yaşadınız? Süreç nasıl oldu anlatır mısınız?
İş hayatına girince birçok zorluklar yaşadık. Daha yenisiniz, bir şey bilmiyorsunuz. Yeni yeni eğitiliyorsunuz. Abilerim iş hayatında çok titizdirler ve disiplinlidirler. Bu anlamda, traktör satışı yapmadan önce traktörlerin silinmesi, yıkanması, tamiratı gibi birçok alanda zor bir çalışma dönemi oldu. Emek harcayarak kendimizi bir yerlere getirdik.
Kendinizi geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Kendimi satışta daha iyi bir yere getirmeye çalışıyorum. Kendimizi iyi yerlere getirmeyi hedefliyorum. İşimde ekip işini çok önemserim. Ekip olmadan, tek başına hiçbir şey yapamazsın. Bu anlamda ekip çalışmasına önem veriyorum ve ekip çalışmasını artırmak için çalışmalar yürütüyorum.
Herhangi bir sivil toplum kuruluşunda çalışmalar yapıyor musunuz?
Şuanda herhangi bir sivil toplum kuruşunda çalışmam yok. Ancak özellikle iş dünyası odaklı sivil toplum kuruluşlarında çalışmayı istiyorum. Bu anlamda MÜSİAD, ASKON gibi sivil toplum kuruluşlarına üye olmayı düşünüyorum. Buralarda aktif rol almak istiyorum.
Az önce de ifade ettiniz, işi öğrenmede babanızın, abileriniz büyük katkıları var. Bu konuyu biraz açabilir misiniz?
İş hayatındaki gelişmeme en büyük katkı elbette ki babamın ve abilerimin oldu. Özellikle babamın büyük emekleri var üzerimizde. Babam bize çok güvenir. Mesela ben 2016 yılından buyana burada tek başıma çalışıyorum. Daha öğrenecek çok şeyimizin olmasına rağmen babam bu konuda bize güvendi ve işi bıraktı. Bu anlamda babamın bizlere güvenmesi bize de güç veriyor. Bizim kendimizi daha çok geliştirmemize ve daha çok çalışmamıza sebep oluyor. Bir nevi önümüzü açıyor. Bu anlamda babamın bu tutumu elbette bizim için büyük bir avantaj sağlıyor.
Yenilikçi bir kuşak olarak babanızla iş hayatında çatıştığınız noktalar oluyor mu?
Kesinlikle böyle bir durum hiç olmadı bugüne kadar. Çünkü babamız bizi sürekli destekliyor. Biz yenilikçi bir gözle bakıyoruz olaylara ama gelenekçi kuşağı da bir kenara bırakmıyoruz. Çünkü her şey yenilikle olmuyor, gelenekçi yapının düşüncelerine, tecrübelerine de kulak vermek gerekiyor. Dolayısı ile babamız bizim yenilenmemize destek verirken, biz de onların düşünceleriyle kendimizi harmanladık. Bu da aramızda çatışma yaşanmasını engelledi diyebilirim.
Genç yaşınıza rağmen babanızın ve abilerinizin desteğiyle iş hayatında önemi bir yere geldiniz. Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Şirketimizi daha iyi yerlere getirmek, ufkumuzu daha yükseklere çıkarmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu anlamda ciddi yatırımlarımız var. Sadece Konya’da değil, Bursa’da, Bolu’da, Bartın’da ticaret yapıyoruz. Biz 7-8 ilde ticaret sürdürten bir firmayız. Ama Konya’da yaptığımız çalışmalarla, geleceğe daha iyi ve emin adımlarla yürümek istiyoruz.
Yurtdışı deneyimleriniz oldu mu bugüne kadar?
Henüz yurtdışı deneyimim yok ancak bu konuda önemli planlarım var. Pandemi sürecinden dolayı bu planları biraz erteledim. Yurt dışında özellikle tarım konusunda ileri olan ülkelere gitmeyi ve orada iş gezileri yapmayı düşünüyorum. Çünkü gelişmemiz, kendimizi geliştirmemiz için bu tür şeylere açık olmak gerekiyor. Bizden daha ileri olanları örnek alıp, onlardan daha ileri olmayı başarabiliriz. İyi örnekleri gözlemlemek için yurtdışı seyahatleri hedefim var.
Mehmet Ali Buyruk’u nasıl tarif edersiniz? İş hayatınızdaki prensipleriniz neler?
Valla neşeli biriyimdir. Güleç bir insanım. Kimseye somurtmam. Ticaretimde de neşeliyimdir. Hiçbir zaman neşemi bozmam. Ne kadar sıkıntılı bir süreç yaşasak da neşemizi bozmuyoruz. Sağ olsun dostlarımız, müşterilerimiz de bizim bu neşemizi seviyorlar. İş hayatına gelecek olursak, ben bir söz verdiysem bu sözü mutlaka tutarım. Zararı kendime de olsa bir söz verdiysem o sözü tutarım. Başkalarının dertleriyle dertlenmeye çalışırım. İş hayatında çünkü insanların birbirlerine destek vermesi önemlidir. Bu anlamda elimden geldiğince insanlara destek olmaya çalışıyorum.
İş hayatının yoğun temposunun verdiği stresi nasıl atıyorsunuz? Herhangi bir hobiniz var mı?
İş hayatından vakit bulup da farklı şeyler yapamıyoruz açıkçası. Ben stresimi de çalışarak atıyorum diyebilirim. Çünkü çalışmayı seven biriyim. Çalışmadan yapamıyorum. İşimizle alakalı geziler yaparım. İlçelere, köylere giderim vatandaşlarımızla birlikte olurum. Vaktimiz, zamanımız böyle geçiyor.
Konya özelinde günümüz iş dünyasını ve potansiyelini değerlendirecek olursak neler söylersiniz?
Konya son yıllarda önemli bir ivme kazanmış durumda. Çok ciddi üretimler gerçekleştiriliyor. Yatırımlar artıyor. İnsanların ufku çok arttı. Bu anlamda Konya’nın önü çok açık. Bu da şehrin gelişimini artırıyor. Burada yeni nesillerin de önemli bir rolü var. Bizlerin önünü açan babalarımız, dedelerimiz artık işlerden yavaş yavaş çekiliyor. Burada gençler öne çıkmaya başlıyor. Ve şuanda Konya’daki genç işadamlarında da önemli bir potansiyel görüyorum ben. Bazı eleştiriler oluyor mesela gençlere yönelik, hazıra kondular gibi. Ancak bu iş öyle olmuyor. Tamam bizim atalarımız şirketleri bir yerlere getirdi ancak gerçekten şuanda ticaret yapmak üretim yapmak daha zor. Çünkü artık dünyayla rekabet etmek zorundasınız. Burada da gençlerin ufkunun açık olması, geleceğe yönelik projelerinin olması büyük katkılar sağlıyor. Bu anlamda ben gençlerin Türkiye’yi, özelinde Konya’yı önemli bir geleceğe hazırlayacağını düşünüyorum.
