Bilgi ve beceresiyle dikkat çeken Türk insanı, hemen her alanda farklı bir başarı hikayesi yazıyor. Bu başarı hikayesinden biri de Taşkentli Fatma Uysal’a ait. Köy hayatını çok seven, yaylada uzun yıllar yaşam süren Fatma Uysal, hayal gücünün de yardımıyla köy hayatını sanata dönüştürdü. Kendince el yapımı ile küçük bir köy oluşturan Fatma Uysal, eskiye olan özlemini bu köyle gideriyor. “Herkesin bir konuşma dili var, benim de konuşma dilim sanat” diyen Uysal, örnek bir Türk kadını figürü olarak dikkat çekiyor.

ATIKLARI DEĞERLENDİRDİ

Uysal’ın sadece hayal gücü ve sanatı değil, çevreye olan hassasiyeti de dikkat çekiyor. Tabiatı oldukça seven biri olarak çevreci bir yaklaşım sergileyen Uysal’ın oluşturduğu mini köyde kullandığı malzemelerin tamamı atıklardan oluşuyor. Böylece Uysal, atıkları değerlendirerek hem sanat icra ediyor hem de çevreyi korumuş oluyor. Türkiye’nin son yıllarda geri dönüşüme verdiği önemden dolayı atıkların dönüştürülerek geri kazanılması anlamında çok sayıda proje yürütülürken, Uysal’ın ortaya koyduğu bu yaklaşım, yürütülen tüm dönüştürme projelerine farklı bir bakış getiriyor.

Fatma Uysal kimdir? Biraz hayat hikâyenizden bahsedebilir misiniz?

Ben Fatma Uysal, Taşkent Ilıca Pınarlı’yım. Hem de köyde hem de yaylada yaşıyoruz. Eşim arıcılıkla uğraşıyor. Bir nebze rahatlama amacıyla bu ufak köyü yapmaya başladım. İçimden geçenleri buraya anlattım. Aynı zamanda resim de yapıyorum.

Bebeklerden küçük köy kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Bir senedir uğraşıyorum. Zamanla da kendimi geliştirdim. Ben doğayı çok severim. Dağları çok severim. Dağlardan ibret alırım. Her şeyden bir ibret alırım. Genç kızken yaylada çok yaşadım için yayla hayatını çok seviyorum. Geçmişe özlem duyduğum için eskiden Obalar olurdu. Onu canlandırmak için eskiyi yaşamak için yayla hayatını çok sevdiğim için bu köyü kurdum. Adeta eskiyi yaşar gibiyim. Özlemi, hayali sanatla buluşturdum. Hayal gücüm çok geniş. İlk önce hayal kurarım daha yapmaya başlarım. Herkesin bir konuşma dili var. Benimde konuşma dilim sanat.

Bu köyü kurmanız ne kadar zaman aldı?

Bir sene yapmaya başladım. İlk önce evleri yapmaya başladım. Daha sonra evlerin önüne bebek yapmaya halı yapanın başına bir kadın dibeyin başına bir kadın saçın başına bir kadın köy boş kalmasın diye böylece başladım. Köy hayatını dolu dolu yansıtmak istedim. Akşama uğraşmam mümkün değil bir yandan hayat devam ediyor. Misafirler oluyor. Ev işi derken koştur koştur gelip bunu yapıp tekrar hayata devam ediyorum. Sabahtan akşama kadar bunlarla uğraşmıyorum. Bu köy hayatını oluşturmam yaklaşık bir ay kadar bir süre oldu.

Bu bebekleri hepsini kendiniz mi ördünüz, destek aldığınız oldu mu?

Hayal gücüm fazla olduğu için herhangi bir destek almadan kendi başıma eski obayı eski yayla hayatını hatırlayarak tek başıma bu köyü oluşturdum. Hayatın içinde olan geri dönüşüm malzemeden yaptım. Hayal gücümü canlandırdım geri dönüşüm malzemelerini sanata dönüştürdüm.

Etrafınızda bu köy için ne gibi tepkiler geldi?

Birçok farklı tepkiler aldım. Bazıları çok güzel olmuş dedi, bazıları işin yok da bunlarla mı uğraştın? dediler. Bu da beni çok üzüyor. Aslında boş vaktimi bunlarla değerlendiriyorum. Bunlarla mutlu oluyorum. Eski köy hayatını geri dönüşüm atıkları ile canlandırdım. Geri dönüşüm malzemelerini sanata çevirmiş oldum.

Bu köy hakkında neler söylemek isterseniz

En küçük detayı geri dönüşüm malzemeleri ile değerlendirdim. Hiç kimse hiçbir şey atmasın değerlendirsinler. Benim buradaki her şey geri dönüşümden yaptım. Sıfır malzeme almadan geri dönüşüm malzemeleri değerlendirerek bu köyü oluşturdum.

NOT: Katkılarından dolayı Fatıma Nur Mücevher’e teşekkür ederiz.

ALAADDİN ALADAĞ

Editör: TE Bilişim