Baharın müjdecisi olarak bilinen cemrenin sonuncusu toprağa düştü. Havaların ısınmasıyla birlikte uzmanlar, ağaç dikim ve bakımlarının tam zamanı olduğunu söylüyor. Fodul Fidancılık Peyzaj İşletme Sahibi Mustafa Şahin, ağaç dikim ve budama hakkında bilgi verirken doğru bilinen yanlışlara da değindi. Budamanın ağaçtan alınacak verimi artırdığını ifade eden Şahin, “Ağaç, her yıl budandıkça güzelleşir ama ağacına göre her yıl budanma konusu değişiklik gösterebilir. Gelişi güzel ağacı keserken verim alamayız.” dedi.
NE KADAR ERKEN O KADAR İYİ!
Yaklaşık 30 yıldır fidancılık yaptığını bildiren Şahin, Türkiye’de yetişen tüm bitki türlerini tanıdığını ifade ederken, Türkiye’nin 23 şehrinden getirdikleri fidanların Konya genelinde satışını yaptıklarını söyledi. Cemrenin havaya, suya ve son olarak toprağa düşmesiyle birlikte ağaç dikim ve bakımı için en verimli zamanda olunduğunun altını çizen Şahin, “Ağaç, fidan ekimi, ekim ayında başlar ve nisanın ortasına kadar devam eder. Bu süre içerisinde ağacı ne kadar erken dikersen o kadar güzel olur. Erken ekildiğinde kök toprakla buluşur ve toprakla aradaki hava boşluğu giderilerek toprak kızmasıyla birlikte verim artar.” diye konuştu.
‘BUDAMA VERİMİ ARTIRIR’
Ağaç budamayla ilgili bilgi veren Şahin, ekilen fidanın ilk 2 yıl budanmasına gerek olmadığını ifade etti. Diğer her yıl ağacın budanarak verimin artırılabileceğine dikkat çeken Şahin, “Ağaç, her yıl budandıkça güzelleşir ama ağacına göre her yıl budanma konusu değişiklik gösterebilir ancak gelişi güzel ağacı keserken verim alamayız. Ağacın bu yıl budanan ve yeni çıkan dalları, o yıl meyve verir ve seneye budanmaz. O yıl, budanmamış dallar budanır. Diğer sene de aynı şekilde ilk budadığımız dallar budanır. Bu şekilde aslında aynı dallar iki yılda bir budanarak dal tazelenir. Konya için konuşacak olursak, sonbahardan sonra kuvvetli soğuklar yaşanabiliyor; ağacın üşüme ihtimaline karşın bu aylarda budama yapmak, daha mantıklı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
EN GÜZEL MEVSİM
Ağaç dikimi için en güzel mevsimin bu dönem olduğunun altını çizen Şahin, ağaç ekilirken çevresel faktörler dahil bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Şahin, “Ağaç ekilecek yere yakın beton ya da tuğla parçalarının olmaması gerekir; kirecin bulaşığının bile olduğu bir yerde ağacın kökü gelişmez. Her fidanın, ağacın güneşi sevdiği unutulmamalıdır; gölge, gelişime engeldir.” dedi.
AĞAÇ BAKIMI NASIL OLMALI?
Ağacın yıl içerisinde çeşitli bakımlarının olduğunu ifade eden Şahin, bakımların neler olduğu hakkında da bilgi verdi. Şahin, “Ağacın meyvesi nohut tanesi kadar olduğu zaman, ilaçlama başlar; böcek, kurt ilaçları verilir. Sonbahar ve ilkbahar aylarında ağaçların gövde ilacı atılır. Eylül, ekim aylarında ağacın altındaki yapraklar temizlenerek ağacın dibindeki toprak 50-70 santimetre çapında çapalanır. Sulama konusunda da damlama sulama tercihimizdir. Ağacın dalları ne kadar genişse, köklerinin de o kadar geniş olduğunu unutmamak gerekir. Bu kapsamda damlama sulamanın geniş bir alanda yapılması lazım. Bu kapsamda da daire şeklinde ağacı çevreleyerek bir damlama yapmak gerekir yoksa ağacın bir tarafı gelişirken bir tarafının gelişimi eksik kalır.” şeklinde konuştu.
‘YANLIŞ GÜBRE, AĞACI YAKAR’
Gübre kullanımında dikkatli olunmazsa ağacın zarar görebileceğini bildiren Şahin, “Sonbaharda yapılan bakımda ağacın çevresi havalandırıldığında dibine yanmış koyun ya da sığır gübresi atılırsa, gübre bahara kadar yağan yağışı içinde barındırarak ağacı besler. Gübre eğer yanmamış olursa; asidi ağacı yakar. Fenni gübre kullanılacaksa, gübre ağacın çevresine eşit şekilde dağıtılmalı; yoksa bir tuz atılmış gibi o da ağacı yakar.” diye konuştu. Yeni dikilecek ağaç fidanının kökü ile gübrenin temas etmemesi gerektiğine de değinen Şahin, “En tabana yanmış gübre döküldükten sonra üzerine 10 santimetre toprak atılır; daha sonra fidan yerleştirilir. Ekilen fidanın kökü ile gübrenin temas etmemesi gerekir. Bu şekilde ekimlerde o gübre 5-6 yıl o fidanı besler.” diye konuştu.
HACER CEYLAN