Genç yaşında elektrikçi olarak başladığı işinde kendi malzemesini üretmek için yola çıkan Yaşar Gürbüz, ürettiği plastik malzeme ve ham maddelerle dünyaya açıldı. Konya’nın bilindik iş insanlarından olan Yaşar Gürbüz, bugün Avrupa’dan aldığı atıktan plastik malzeme üreterek pek çok ülkeye ihraç ediyor. Hayat hikayesini 10LAR Dergisi’ne anlatan Yaşar Gürbüz, gençlere de tavsiyelerde bulundu.

Yaşar Gürbüz’ü daha yakından tanıyabilir miyiz?

Kültür ve edebiyatı birarada sunuyor Kültür ve edebiyatı birarada sunuyor

Ben Yaşar Gürbüz. 61 yaşında, Konyalıyım. 10 yaşında ilkokulu bitirip o yaşta elektrikçi çırağı olarak çalışma hayatına başladım. Kendi dükkanımı açtığımda 14 yaşındaydım. Kapu Camii civarında bir elektrik üzerine açtığım bir dükkanla işe başladım. 1987 yılında Anadolu Sanayi’nde elektrik borusu imalatına başladık. Daha sonraları da plastik, geri dönüşümden plastik üretim tesisimize geçtik.

14 yaşında bir iş yeri sahibi olmak, günümüz şartlarında hem riskli hem de zor bir süreç. Bunu nasıl başardınız?

Sadece günümüzde değil, o dönemin şartlarında da zor oldu. Biri gelip de çocuk yaşta birini ciddiye almayabilir. Eniştemi yanıma ortak olarak alıp, onu gelenlere ustamız olarak gösterdim. Tabi asıl işi yapan bendim.

Günümüzde eski usta- çırak ilişkisi kaldı mı?

Önceden insanlar arasında saygı vardı. Ben 4 yıllık çıraklık hayatımda bir kere bile ustamla karşılıklı oturmuş değilim. Şimdi çalışan bulmakta, iş yapmakta zorlaştı. Günümüz dünyası makineleşmeye doğru gitse de en azından bizim sektörde hala bu makineleri kullanacak insan gücüne ihtiyaç var. O yüzden gençlere tavsiyem, çok çalışsınlar. Ben çok çalışarak bir yerlere geldim, onlar da azimle çalışsınlar, neler üretebileceklerini düşünsünler.

İlk elektrik işiyle çalışma hayatına başlayıp sonradan geri dönüşüm plastik imalatı işinde çığır açmayı nasıl başardınız?

İmalat işine zaten elektrik borusuyla başlamıştık. Elektrik işine 2002 yılına kadar devam ettik. Elektrik işiyle uğraşırken ürün bulmada sıkıntı çıkıyordu, parayı veriyordun ürünü alamıyordun. Bizde o zamanlar elektrik borusu ihtiyacımız olunca öncelikle onu üretmeye başladık. Bu arada 1994 yılında poşet imalatına geçtik ve o yıldan bu yana poşet ve plastik çeşitleri imalatı gerçekleştiriyoruz.

Bu iş, tek başına halledilebilecek kolaylıkta bir iş değil. Her bölümünde ayrı ustalık, bilgi birikimi gerektiren bir sektör. Benim makine mühendisi, kimya mühendisi, işletme ve sektörde eğitimini almış 4 oğlum var. Böylelikle hep beraber hallediyoruz. Zaten ham maddeyi de atıklardan kendimiz oluşturup kendimiz işliyoruz. Her şeyi kendimiz yaptığımızdan dolayı başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

Her ne kadar ‘plastik ürün imalatı’ denilse de ürettiğiniz ürünler hakkında bilgi verir misiniz?

İşletmemizde tüm süreç Avrupa standartlarında yürütülüyor. Tesiste Sıfır Atık Projesi kapsamında yurt içinden aldıkları plastik atıkları işliyoruz. Yurt dışından ithalatını yaptığımız atıkları da dönüştürüyoruz. Ürettiğimiz bu ham maddeler, orijinal ürünlerin ikamesinde kullanılıyor. Tarımsal sulama, otomotiv yedek parça, endüstriyel tüketim ürünleri ve çöp torbaları da üretiyoruz. Atık dönüşüm ürünleri dışında gıda ile teması olan jelatin gibi plastik malzeme üretimi de yapıyoruz. Türkiye’de gıda teması olan madde üretiminde ilk 5’te yer alıyoruz.

İmal ettiğiniz plastiği sıfırdan değil de geri dönüşüm ürünlerinden elde ediyorsunuz. Bu konuda ne gibi sıkıntılarla karşılaştınız?

Dediğiniz gibi biz, hurdaya çıkmış malzemeyi alıp tekrar dönüşüme katkı sağlıyoruz. Bu yüzden her zaman bizde bir ham madde sıkıntısı oldu. Daha önceki yılarda Avrupa’nın hurdasını Çin alıyordu. 2018 yılında Çin, Avrupa’dan atık almayı yasaklayınca bize bir kapı açıldı. 2018’den bu yana da bu konuda çok sıkıntımız yok.

Aynı zamanda ürettiğimiz plastik için ham maddenin dönüşümsel atık olması sebebiyle atık maddelerin ayrıştırılması konusunda bir sıkıntı var. Burada o iş için çalışanlarımız var ancak her plastikte dönüştürülemeyebiliyor.

İmalat için yurtdışından atık alıyorsunuz, üretilen ürünlerde bir ihracat söz konusu mu?

İthal ettiğimiz atıkların tonunu 350 avroya aldığımız plastik atıktan dönüştürdüğümüz ham maddeyi, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Çin, Hindistan ve Malezya gibi ülkelere 900 avroya satıyoruz. 17 ülkeye ihracatımız var ve burada oranımız yüzde 95 seviyesinde. Tabi ülkemize de katkı sağlamaktan mutluyuz.

2020 yılında kurmuş olduğunuz yeni üretim tesisindeki Güneş Enerji Santrali hakkında bilgi verir misiniz, başka ne gibi yatırımlar düşünüyorsunuz?

Buraya 2021 yılının son aylarında taşındık. Bizim bu üretim tesisinde harcadığımız enerjinin çoğunu bu santralden karşılayarak tasarruf elde etmiş oluyoruz. Biz santrali yaptırdığımızda 5 yılda amorti etti ancak şimdi elektriğin fiyatından dolayı iki buçuk yılda kendini amorti ediyor. Tabi her ay değişiklik gösterse de bayramlar gibi 3-4 gün çalışmadığımız zaman dilimlerinde fazla enerji depoladığımız da oluyor. Bunları Medaş’a da sattığımız oluyor.

Buraya makine tahsisi ve teknoloji alanında yatırımlar düşünüyoruz. Zaten bizim ürettiğimiz ürünlerde satamama gibi bir durum söz konusu değil, ürettiğin sürece talebi olan bir sektörün içindeyiz.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.

HACER CEYLAN 

Editör: TE Bilişim