davranılmıyor.

Ucuz olsun, bütçem zorlanmasın, daha aşağı fiyatla çok şey alayım diyen tüketicilerde alışveriş talaşına giriyor.

Tabi ki bu durumu merdiven altı üretim yapanlar bir fırsata çevirerek, haksız bir kazanç elde ediyorlar.

Bunun yanında Son kullanma tarihi yaklaşan, bozulma aşamasında olan bazı ürünlerin raflara konulup, indirimli fiyatlar uygulanıyor.

Bu indirimli satış cazip olduğundan tüketiciler dikkat etmeden alışverişte dengeyi kaçırıyor. 

Hani bir Ata sözümüz var ya, "Ayağını yorganına göre uzat" hiç bir kimse alışverişlerinde tasarruflu davranmıyor.

Elbette düzensiz ve bilinçsiz yapılan alışverişler bütçemizi zorladığı gibi, ekonomik olarak ta bizlere oldukça zor bir durumda bırakıyor.

halbuki ihtiyacımız kadar almak, ucuz diye alışverişe yönelmekten uzak durabilirsek, kazançlı çıkan bizler oluruz.

İyi niyetli olmayan ve merdiven altı üretim yapan, kullanma tarihi az kalan ürünlerin fiyat indirimleri yapanlara fırsat sağlamamış oluruz.

Alışveriş konusunda bizleri uyaran TESK Genel Başkanı Palandöken, vatandaşların yılbaşında daha ucuza alışveriş yapayım derken merdiven altı ürünlere yönelerek, sağlığından olmamasını istiyor.

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken yaptığı yazılı açıklamasında, Kovid-19 salgını sonrasında ve girdi fiyatlarının yükselmesiyle artan ürün fiyatlarının merdiven altı üretim yapan fırsatçıları ortaya çıkardığına dikkati çekiyor.

Son kullanma tarihi yaklaşan, bozulma aşamasında olan bazı ürünlerin yeni ürün gibi raflara konulup indirimli fiyatlardan satıldığını vurgulayan Palandöken, "Vatandaşın uygun fiyatlı ürünlere yönelmesi özellikle gıda ürünlerinde sahte, hileli, kalitesiz ve tağşiş ürünlerin artmasına neden olurken, sahtekarların da ekmeğine yağ sürüyor. Vatandaşlarımız yılbaşında daha ucuza alışveriş yapayım derken merdiven altına yönelip sağlığından olmamalı. Alışveriş yapılırken vatandaşlarımız sağlığını düşünmeli ve sırf ucuz diye bilinmedik yerlerden alışveriş yapmamalı. Onun yerine imalat, temizlik ve hijyen belgesi olan mahalle esnafımız tercih edilmeli. Bu yılbaşında kaliteli ve güvenilir alışverişin adresi mahalle esnafımız. Sebze ve meyveler manavdan, kuruyemişler kuruyemişçiden, şarküteri ürünleri kasaptan, pasta ve tatlılar pastaneci esnafından, hediyelik ürünler zücaciyeden, çiçekler çiçekçiden alınmalı. Esnafımızın kendi yemediği ürünü müşterisine satmayacağı unutulmamalı. Vatandaşlarımız gıda ürünleriyle ilgili şüpheli durumları yetkililere bildirmekten çekinmemeli" diyor.

Palandöken tüketiciler olarak bizleri uyarırken, yılbaşında vatandaşların merdiven altı üretime karşı dikkatli olması gerektiğini belirtiyor.

Diğer taraftan da, özellikle kilogram fiyatı yüksek olan işlenmiş et, süt ve süt ürünleri ile kuru yemişlerde tarihi geçmiş ya da bozulmaya yüz tutmuş ürünlerin indirimli olarak satışa sunulduğunu aktararak, bu tür ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkatli bakılmasını dile getirirken, bu tür ürünlerinden uzak durulmasıyla sağlımızı tehlikeye atmamış oluruz diyor.

Hepimizin bilmesi gereken en önemli konu tabi ki, merdiven altı üretimin kayıt dışılığı arttırıyor olmasıdır.

Piyasa fiyatının altında satılan ürünlere karşı şüpheyle yaklaşılmasında her anlamda büyük kazançlar vardır.

Günümüzde hiç bir kimse maliyetinin altında üretim yapamaz. Çünkü üç ayağı üç yukarı maliyetler ortadadır.

Yine Atalarımız 'Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti' diye boşuna söylememiştir.

Merdiven altı üretim her zaman bizlerin sağlığını olumsuz etkilediği gibi kayıt dışılığı artırarak, ülke ekonomisine de büyük zararlar verdiği de ortadadır.

Ucuz diye ney olduğu belirsiz ve merdiven altı ürünleri aldığımız sürece, kayıt dışılığın artması da katkı sağlamış oluruz.

Yazının başında belirttiğim gibi yeni yıla sayılı günler kala, vatandaşlarımızı bir kezde ben uyarmak istiyorum.

Merdiven altı üretime ve yarı fiyatına satılan ürünleri almadan vazgeçerek, bütçenizi ve sağlığınızı tehlikeye atmayın.

Özellikle bizlerin sağlığına karşı zararlı işlerle uğraşan, 3 kuruşa tenezzül eden fırsatçıların ürünlerini almakla onları güçlendirip, cesaretlendirmeyelim. 

Olması gereken fiyatın altında satılan ürüne şüpheyle yaklaşalım. Albenisi olan, değerinin altında satılan mallara kanmayalım.

 Alışveriş sırasında ürünlerin, etiketleri iyi okuyalım. Şüphelendiğimiz ürünleri satan yerlerin yetkililerine bildirelim.

unutmamak gerekir ki, şüphelendiğimiz ürünleri satan yerleri uyarmak ve merdiven altı üretilen ürünleri almamak bir vatandaşlık görevidir diyorum.

Ne dersiniz sizce de öyle değil mi?