Bugün ilkyazımızla sizlere hitap etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Akademik Bakış isimli yazı köşemizde genel olarak Şehir ve Medeniyet konularını işleyeceğiz. Şehir konusunda kendi akademik çalışma konumuzda olan çevre tasarımından şehir kimliği ve şehrin sorunları da olmak üzere geniş bir konuda yazılarımız olacaktır. Medeniyet gibi tarihsel sürece referans eden konularda da genel olarak medeniyet tasavvurunu içeren daha çok şehrin kimliğini yönlendiren değerler manzumesine ve şehirli olma bilincine dair yazılarımız olacaktır.
İlkyazı olma hasebiyle memleketimizin geleceğini de ilgilendiren önemli bir konuya kendi şehrimizden bakarak irdeleyelim müsaadelerinizle! Yeni Türkiye kavramı!
Sayın Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, yazımızı kaleme aldığımız zamanda (2 gün önce) Yeni Türkiye kavramına değinmiş ve şöyle ifade etmişlerdir; "Eski Türkiye, kendi kabuğuna çekilmiş, içine kapalı bir Türkiye iken, Yeni Türkiye bütün kabuklarını kırmış, her açıdan dünyaya açılmış bir Türkiye'dir". Bu tanımlamanın yanında ayrıca zihniyet değişimine de vurgu yapmışlardır. Yeni Türkiye'yi zihniyet olarak oluşturan ve kabuklarını yani duygusal sınırlarını ortadan kaldıran, gönül coğrafyasının ne denli geniş olduğunu hatırlayıp öncelikle 3 kıta sonrada tüm Dünya'ya açılan adımın temelleri, bir medeniyete dayanmaktadır. Yeni Türkiye kavramı son 200 yıl gerek söylemlerde gerekse de siyasi partilerde kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın en etkin ve yerinde kullanımı ise Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Nutuk'ta görülmektedir. Yeni Türkiye kavramı son olarak 2010 yılındaki Anayasa değişikliğiyle sıklıkla kullanılmaya başlanmış ve AK Parti'nin 'Yeni Siyaset Manifestosunda', 'Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesi'nde ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmalarında yer almıştır.
Bu hatırlatmalardan sonra en son kullanılan Yeni Türkiye kavramının da eski kullanımları gibi muasır medeniyet seviyesine çıkma hedefinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak şu an kullanılan kavram, gönül coğrafyamızın ortak değeri olan kadim medeniyetimizi referans almakta ve medeniyet değerlerimizin resüsitasyonu (canlandırma) ve restorasyonu (iyileştirme) konularına ağırlık vermektedir. Bir mimari restorasyon çalışmasında olduğu gibi tüm restorasyon çalışmalarında ana amaç orijinal sanatı gün yüzüne çıkarmaktır. Medeniyetimizin köklü değerleri de Selçuklulara dayandığından konu dönüp dolaşıp yine kadim başkent Konya'ya geliyor. Ayrıca Sayın Başbakanımızın da Konyalı olması, Yeni Türkiye vizyonunda Konya'ya ayrı bir görev de yüklüyor.
Şüphesiz Konya; Anadolu Selçuklu Devletinin Payitahtı olması hasebiyle ve sultanlarından II. Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru I. Manuel Komnenos arasında 1176 yılında Ispartail sınırları içerisinde yapıldığı düşünülenMiryokefalon (Myriokephalon) Savaşı ile bu coğrafyaya etkisi kıyamete kadar sürecek bir dönüm noktasına da vesile olmuştur. Böylece 1176'dan sonra bizlerin Rum diyarı dediği bu topraklara Avrupalı tarihçiler ilk defa Türkiye olarak ifade edecektir. DolayısıylaYeni Türkiye derken eskisinin de sanıldığının aksine 1176 yıllarına kadar uzandığını belirtmek gerekir. Nitekim bu topraklarda Selçuklu Devleti, Medeniyeti ve Kadim Başkent Konya'nın apayrı bir değeri bulunmaktadır. İşteYeni Türkiye'nin koordinatları bu değere de işaret etmektedir.
Şimdi konuya şehrimizden bakalım ve bir dizi soruları önce soralım sonra da pozitif bakış açısıyla cevaplandıralım.
Konya, Yeni Türkiye yolunda önemli tarihi bir misyona sahip, peki bu misyona göre kısa (2023), orta (2071) ve uzun (2123) vadeli planlamalara sahip mi? Bu planlamaya göre ne tür çalışmalar yapılıyor?
Sahip olduğumuz medeniyetimizin restorasyonu adına ne tür çalışmalar yapılıyor? Özellikle Şehir Kimliği, Şehir Silueti ve Yeşil alanlarında içinde olduğu Şehir Mimarisi açısından neler yapılıyor?
İster şehrin fonksiyonları (belediye hizmetleri) için olsun isterse de az önce ifade ettiğimiz medeniyet restorasyonu için olsun, yapılacak çalışmalara şehirli olan yada şehirde yaşayan insanlar ne kadar katılıyor veya katkıları sağlanıyor mu?
Tüm bu soruların cevaplarına takip eden yazılarda devam edeceğiz.
Selamlarımla!