Posta Gazetesi Yazarı Banu Şen, “Binlerce yıllık geleneğin başkenti: Menemen” başlıklı yazısında İzmir’in Menemen İlçesi’ndeki çömlekçiliği kaleme aldı. Bölgedeki çömlekçiliğin önemini anlatan Şen, Konya için önemli bir ayrıntıyı da paylaştı. “Rumların Kurtuluş Savaşı’nın ardından bölgeyi terk etmesiyle ustasız kalan bu zanaata Konya’dan gelen ve çömlekçilikle uğraşan aileler sahip çıkmış.” diyen Şen, Konyalıların bölgeye olan etkisinden bahsediyor. Bu sonuç, Konya’dan İzmir’e yaşanan ve herkesçe bilinen göçün de önemli bir göstergesi durumunda. İşte Şen’in o yazısından öne çıkanlar;

BANU ŞEN

KONYARAY'da son durum ne? KONYARAY'da son durum ne?

“BİNLERCE YILLIK GELENEĞİN BAŞKENTİ: MENEMEN”

İnsanlık tarihinin en eski sanatlarından çömlekçiliğin, ilk ne zaman keşfedildiği tam olarak bilinmemekle beraber, Hz. İbrahim’in çömlekçilik yaparak ve ziraatla uğraşarak geçimini sağladığı biliniyor. “Çözülmüş çamurdan yapılmış toprak tencere” olarak lügatımızda yer alan çömlek, bilinen en eski ve kullanışlı ham madde olan toprağın, çamur haline getirilerek, kimi zaman da kille karıştırılarak elle ya da çömlekçi çarkı düzeneğiyle şekillendirilerek üretiliyor. Çömlekçiliğin, göçebe kavimlerin yerleşik düzene geçmesiyle gelişmeye başladığı yapılan kazılardan anlaşılırken, Anadolu’da ilk yapılan çömlekler Neolitik Dönem’e yani yaklaşık M.Ö. 7000’li yıllara dayanıyor. İzmir ve çevresinin ise önemli bir seramik merkezi olduğu yapılan kazılarda ortaya çıkmış. Bu yörede çömlekçiliğin gelişme nedenleri arasında toprak yapısının çömlek eşya yapımına uygun ham madde olan çömlekçi kili açısından zengin oluşu sayılabilir. Diğer bir neden de bağcılık dolayısıyla üzüm suyu, zeytincilik dolayısıyla zeytinyağının saklanmasında kullanılacak kaplara olan gereksinim.

KONYALILAR-2

KUŞAKTAN KUŞAĞA SÜREN GELENEK

Günümüzde çömlekçilik, İzmir’in Menemen ilçesinde yüzyıllardır sürdürülen bir gelenek. Bölgede, geçmişten gelen seramik geleneğini uzun yıllar Rum çömlekçiler sürdürmüş. Rumların Kurtuluş Savaşı’nın ardından bölgeyi terk etmesiyle ustasız kalan bu zanaata Konya’dan gelen ve çömlekçilikle uğraşan aileler sahip çıkmış. Rumların bıraktığı ocakları devralan bu aileler, Menemen’de çömlekçiliği kuşaktan kuşağa sürdürerek günümüze kadar taşımış. Yöre toprağının çömlekçi kili açısından oldukça zengin oluşu ve ham maddenin Menemen Ovası’ndan kolaylıkla sağlanması, çömlek imalatının gelişmesinde en önemli neden. Kullanım amacı farklılaşsa da çömlekçilik hala Menemen’in en eski ve önemli değerlerinden. Çömlekçilik Menemen’de, toprağın hazırlanışı, çarkla şekillendirilmesi ve fırınlama yöntemlerine kadar eski çağ esintilerini korumuş ve antik çağın Yunan çömleği (amfora), hünerli ustaların ellerinde bugün ünlü Menemen testisi şeklinde vücut bulmuş…

Kaynak: MUSTAFA ARSLAN