Bugün uzun zaman etkileri var olan ve yaşamı etkilemeye devam eden düşüncelerden yola çıkarak “düşüncelerin nasıl yaşayabilir” olduğunu sizlerle istişare etmek istedim.
Yola çıkış sebebim çok basit;
Söyledim söyledim bir türlü olmuyor…
Talimatlarım hayata bir türlü geçmiyor…
Onca kanun çıktı ama çözüme ulaşamadık…
Düzen bir türlü kurulamıyor…
İşler istediğim gibi gitmiyor…
Onca kitap yazıldı ama unutuldu…
Daha iyi bir hayatı bir türlü kuramıyoruz…
Biz savaşıyoruz ama masa başında kaybediyoruz…
Çok çalıştık ama bir türlü olmadı…
Şansızlık…
Kaderime küstüm…
Sıralayacağımız çok daha fazla tecrübelerimiz vardır.
Bunların hepsinin altında bir düşünce vardı. Bir düşünen ve onu hayata geçirmek isteyen proje de vardı muhakkak … Hatta o proje hayata da geçemedi…
Peki gerçekleşen düşüncelerin ortak özellikleri nelerdi?
Niyet
İlk önce mana ifade eden amacı gerçekleştirmek için bir düşünce oluşturuldu. Ve bunu gerçekleştirmek için kalben ve tutkulu bir şekilde niyet edildi. Mana ifaden amaç burada çok önemli. Hatta kaçınılması gereken gerçek tehlike söz söyleyip ona mana uydurmak…
Sadece bir istek mi yoksa ihtiyaçtan doğan bir amaç mı oluştu. Bu amacı ne kadar tutkulu istek var mı? Yoksa bir heyecan mı?
Eğer niyet tamamsa;
Proje
Düşüncenin projelendirilmesi. Tasavvuf dilinde duasının oluşturulması. Proje ne kadar derin kapsamlı ne kadar ince düşünüldü? Amaca ne kadar uygun? Tutku bu aşamada da devam ediyor mu?
Çoğu düşünceler, ben demiştim aşamasını bir türlü geçemez. O amacı kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin ben de bu konuyu söylemiştim diyebilmek için ortaya atılan düşüncelerin haddi hesabı yok. Birisi gelir o düşünceyi duasına alır projelendirir …
İcraat
Bu aşama projenin hayata geçirilişi. İcraat yani başlangıç. Amelin harekete geçişi… Bu aşama da çok önemli burada da tutku amaca bağlılık çok önemli. Üstelik düşünce ve dua artık daha olgunlaşmış, güncellenmiş, biraz da içselleşmiştir….
Bazen insan, ben hayata geçirdim yine de olmadı demekten geri kalmaz… İlk denemede pes etmiştir. Ya da bir veya birkaç defa daha denemiştir.
İstikamet
Bu aşama projenin hayata geçirilmesi için ısrarla gayret aşamasıdır.
İstikamet hedefe doğru yürüyüş.
Projelerde aksamalar vardır ama sürekli iyileştirmelerle proje olgunlaşmaktadır. Öyle ki proje düşünen, projelendiren insanları da eğiterek sürekli gelişmekte, amacı gerçekleştirmeye yaklaşmaktadır. Belki de ilk fikir tamamen ortadan kalkmıştır. Esas plan fikri kutsamak değil amacı gerçekleştirmektir. İlk düşünce üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır. O olmasaydı bu aşamaya da gelinmezdi.
Bu aşama kararlılık aşaması…
Yaşayabilirlik
- aşama artık amaca uygun proje gerçekleşmiştir. Sıra o gerçeği yaşama uyumlu hale getirmek. Yaşamla iç içe yaşamı geliştiren seviyeye ulaştırabilmek. Bu aşamada artık güncel yaşama göre sürekli yenileştirme, sürdürülen bir gelişmenin de başlatılmış olması. Yaşamla entegre olabilmiş bir proje artık yaşamın bir parçası olarak yaşayacaktır.
Hatta yaşamı tamamladığı ölçüde yaşamın içinde ağırlık kazanacaktır. Öyle ki bazı düşünceler bu yolla yaşamın lokomotifi olmuştur.
Tekerleğin gelişmesi….
Elektriğin keşfi…
Kağıdın keşfi…
İnternetin sosyal medyanın keşfi…
Bu düşünceler kuvvetli inançlara dönüşüp dünyayı şekillendirebilir… Dinler vahiy yoluyla gelip hayatla bağdaştıkça yaşamımızın lokomotifi değil mi…
Bir de binlerce yıllık düşüncelerin sürekli güncellenerek, yenilenerek özleşerek belirli güçlerin elinde dünyamızı yönlendirdiklerini düşünürsek, bunların ne kadar bilinçli hareket ettiklerini fark edebilirsek dünyanın ne konumda olduğunu çözemez miyiz?
Bugün binlerce yıl önceden konulmuş vaat edilmiş topraklar amacı ile insanlık bugün nasıl savruluyor iyi analiz edelim…
Bizim devlet ve millet geleneğimizin de yazılı olmayan ama özleşmiş zenginleşmiş bilinç altında kuvvetli bir güç geleneğimizin de benzer bir yaşayan bilinç olduğunu düşünüyorum.
Yaşayan bilinçlerin; bilinçsizce yaşayan insanları, devletleri, milletleri, şirketleri nasıl savurduğunu tarihin sayfalarında görebiliriz.
Yaşayan düşünceler yaşamla uyumlu belirli bir maça yönelik hayata geçirilmiş düşünce ve projelerinin o amacı gerçekleştirip, yaşama tutundurup onu yaşam şekli haline getirecek bilinç düzeyini oluşturmaktır.