Toplam 7 oturumda gerçekleşecek ve 35 konuşmacının yer alacağı Yetenek Yönetimi Zirvesi’ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın yanı sıra savunma sanayisinden ve kamu kurumlarından temsilciler, üniversite rektörleri ve akademisyenler katıldı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada savunma sanayisinin stratejik ve kritik öneme sahip sektörlerden biri olduğunu belirterek, “Ülkemizin güvenliğini sağlamak, bağımsızlığını korumak ve aynı zamanda küresel rekabette var olabilmek için savunma teknolojilerinde yetkin, inovatif ve donanımlı insan kaynağına ihtiyaç duyuyoruz.” dedi.
Yetenek yönetiminin, savunma sanayisi için en az teknoloji kadar önemli bir yatırım alanı olduğunu vurgulayan Özvar, “Yetenekleri erken keşfetmek, doğru yönlendirmek ve onlara uygun kariyer yolları açmak, sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacaktır.” şeklinde konuştu.
Son yıllarda teknolojide yaşanan hızlı değişimin, otomasyon ve yapay zekaya dayalı yeni çözümlerin, geleneksel bazı meslekleri saf dışı bırakmaya başladığına işaret eden Özvar, Yükseköğretim Kurulunun bu değişimlere hızla adapte olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Eğitim ve sektör ihtiyaçları arasında çıkabilecek uyumsuzluğa karşı Yükseköğretim Kurulu hızla hareket geçerek aldığı önemleri hayata geçirmeye başlamıştır. Bu önlemlerin başında yeni ortaya çıkan ve ihtiyacı duyulan yetkinliklerin öğrencilerimize kazandırılması amacıyla üniversitelerimizce önlisans, lisans ve lisansüstü program müfredatlarının sektör temsilcileriyle istişare halinde güncellenmesinin temin edilmesini teşvik etmek ve yönlendirmek olmuştur. Bunun yanında bir diğer önlem, işgücü piyasalarında istihdamı kolaylaştıracak olan üniversitelerimizce staj ve işyeri uygulama imkân ve sürelerinin genişletilmesine ve çeşitlendirilmesine destek verilmesidir. Organize Sanayi Bölgelerinde, Meslek Yüksek Okulları uygulamaları bu bakımdan güzel birer örnek olarak anılabilir. Sektörün beklentilerini karşılamak üzere tematik Meslek Yüksek Okullarının desteklenmesi, yeni becerilerin kazandırılması için uygulamaya alınan bir başka model olmuştur.” dedi.
Erol Özvar, yetenekleri erken keşfetmenin, doğru yönlendirmenin ve onlara uygun kariyer yolları açmanın, sektörün sürdürülebilir başarısı için kritik bir rol oynayacağına dikkat çekerek, “Savunma sanayisinde kuşkusuz öne çıkan en önemli unsur, sektörün teknolojiye dayalı ve yenilikçi çözümler gerektiren bir yapıya sahip olmasıdır. Bu, sadece mühendislik değil, aynı zamanda yapay zeka, veri analitiği, otonom sistemler, siber güvenlik gibi pek çok disiplinin bir araya geldiği, disiplinler arası bir iş gücü talebini de beraberinde getirmektedir. Bu yeni teknolojilere uyum sağlayacak genç yetenekleri kazanmanın savunma sanayimizin rekabet gücünü koruyabilmesi için kritik öneme sahip bir konu olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Özvar, siber güvenlik, yapay zekâ ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile yapılan iş birliği çerçevesinde dört yeni siber güvenlik meslek yüksekokulunun açıldığını hatırlatarak, “Bu yüksekokullar geçtiğimiz yıl eğitim ve öğretim yılında eğitime başlamıştır. Bu okullara giren öğrencilerin başarı sıralaması, 4 yıllık örgün eğitim programlarıyla yarışacak düzeydedir.” dedi.
Konuşmasında savunma sanayi alanında uluslararası bilim insanlarının ülkeye kazandırılması amacıyla atılan adımlara değinen Özvar, Yükseköğretim Kurulu ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında imzalanan iş birliği protokolüyle yurt dışında başarılı çalışmalara imza atan bilim insanlarının bilgi ve tecrübelerinin Türkiye’ye kazandırılmasını amaçladıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Savunma sanayisindeki temel amacımız yerlilik, millilik oranlarımızı sürekli arttırmaktır”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise konuşmasında Türkiye’nin savunma sanayisinde yüksek teknoloji üretiminin ve insan kaynağının önemine dikkat çekti. Yılmaz, “Savunma sanayisindeki temel amacımız kendi imkanlarımızla üretebileceğimiz hiçbir ürünü dışarıdan temin etmemek ve yerlilik, millilik oranlarımızı sürekli arttırmaktır. Geçmişte edildiğimiz deneyimler, savunma ürünlerinin tasarımı ve üretiminde tam bağımsızlığa ulaşmanın vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu açıkça ortaya koymuştur.” dedi.
Savunma Sanayii Başkanı Görgün de Yetenek Yönetimi Zirvesinin savunma sanayisi açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirterek, bu platformun yetkinlik yönetimi ve becerilerin geliştirilmesi konularına odaklanacağını kaydetti.
Yenilikçi stratejiler, en iyi uygulamalar ve savunma sanayinin dinamik yapısına uygun çözümler üzerine odaklanılacak Yetenek Yönetimi Zirvesi ile sektör profesyonellerinin bilgi ve deneyimlerini paylaşmaları, ortak projeler geliştirmeleri ve savunma sanayisinin geleceği için güçlü bir insan kaynakları altyapısı oluşturmaları amaçlanıyor.