Asıl adı, Talha b. Ubeydullah b.Osman et-Teymi el- Kureşi olup nesebi Mürre 'de Hz peygamber ile Amr b.Ka'b'da Hz. Ebu Bekir ile birleşir. Annesi Sa'be bint Abdullah'tır. Sa'be, sahabeden Ala b. Hadrami'nin kızıdır. Hz. Talha, Hz. Ali ile aynı yıl doğduğu söylense de öldüğünde en az altmış yaşında olduğuna göre daha önce doğmuş olmalıdır. İki erkek kardeşinden Osman Müslüman olmuş diğeri ise Bedir savaşında müşriklerin saflarında öldürülmüştür.

      Hz. Talha, İslam öncesi, Mekke'de ticaretle uğraşıyordu, ticaret için gittiği Busra'da karşılaştığı bir rahipten Hz. Muhammed'in peygamberliğini öğrenmiş ve hemen Mekke'ye dönerek Hz. Ebu Bekir'inde vasıtasıyla İslamiyet'i seçerek ilk Müslümanlardan olmuştur. Vahiy kâtipliği yapan Talha hem cennetle müjdelenen on sahabeden, hem de Rasülullah'ın havarisi diye bilinen on kişiden biridir. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Talha aynı ipe bağlanarak işkence gördükleri için”KARİNEYN”yani yakın dost diye anılır. Suriye'de bulunduğu sırada gerçekleşen Habeşistan hicretine katılamamış, Resul-i Ekrem Medine'ye hicret ettikten sonra Hz. Ebu Bekir'in ailesini Medine'ye götürmüştür. Mekke'de Zübeyr b.Avvam ile Medine'de Ka'b b. Malik ile kardeş ilan edilmiştir. Yine Şam'da olduğu bir sırada gerçekleşen Bedir savaşına katılamadıysa da birçok kaynakta Peygamberimizin onu Said b.Zeyd ile birlikte Şam yoluna istihbarat için gönderdiği zikredilmektedir. Nitekim savaş bittikten sonra peygamberimiz onlara savaş ganimetlerinden pay vermiştir. Uhud savaşından itibaren bütün savaşlara katılmış ve kahramanca savaşmıştır. Ayrıca Uhud savaşında peygamberimizi korurken birçok yaralar almış ve eli çolak kalmıştır. O gün üzerinde iki zırh bulunan Resul-i Ekrem dağa çıkamamış Talha'nın sırtına basarak  oraya çıkmıştır. Bu sebeple Peygamberimiz “Talha'ya cennet vacip oldu” buyurmuşlardır. Talha Peygamberimizin hanımlarından dördünün kız kardeşleriyle evlenmiş ve on beş çocuğu olmuştur. Bunlar arasında en çok tanınanları Muhammed, Musa, İmran ve Aişe'dir. Hz. Ebu Bekir halife seçildikten sonra hemen biat etti ve o zaman da yaşanan Ridde olaylarının bastırılmasında büyük rol oynadı. Fakat Hz. Ebu Bekir'in kendisinden sonra Hz. Ömer'i halife tayin etmesini sorguladı. Hz. Ömer'in üçüncü halife seçilmesi için belirlediği altı kişilik heyette olmasına rağmen Medine'de bulunmadığından bir sırada seçimde yer almadı. Medine'ye döndüğünde herkesin Hz. Osman'a biat ettiğini görünce oda biat etti. Fakat Hz Osman'ın hilafetinin ikinci döneminde yönetim zaaflarını eleştirenler arasında Talha'da vardı. Hz. Osman'ın şehit edilmesinden sonra Hz. Ali'ye biat ettiyse de bu biatın kendisinden zorla alındığını söyledi. Hz. Ali'nin yeni valiler tayin edeceğini öğrenince kendisine ait geniş toprakların ve taraftarlarının olduğu Basra valiliğini istedi fakat Hz. Ali bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Zübeyr b.Avvam ile birlikte Hz. Osman'ın katillerinin cezasının verilmesini isteyen Hz. Aişe'nin safına katıldı. Onun ve Zübeyr' in bu tutumunda Hz. Osman'a karşı yapmış oldukları şiddetli muhalefetten duydukları pişmanlıktan dolayı olduğu rivayet edilmektedir. Basra valisi Abdullah b. Amir'in ısrarı üzerine Basra yakınlarında Hz. Ali'nin ordusuyla karşılaştılar. Burada Hz. Ali ile görüşen Talha savaşmaktan vazgeçti, geri saflarda durdu. o sırada çarpışmanın olmayacağı düşünülüyordu fakat iki ordu Cemel Vakası olarak bilinen çarpışma meydana geldi.  Talha bu sırada kendisini Hz. Osman'ı öldürenler arasında olmakla suçlayan Mervan b. Hakem tarafından öldürüldü.

        Hz. Talha'nın mezarı Basra'nın dışındadır. İyi bir hatip, zenginliği ve cömertliğiyle tanınan Talha Hz. Peygamber tarafından “hayr, feyyaz, cud” sıfatlarıyla anılmıştır. Sahabenin en zenginlerinden biri olduğu için geride çok büyük bir miras bırakmıştır. Cemel vakasında el konulan bazı gayrimenkulleri Hz. Ali tarafından çocuklarına geri verilmiştir. 

Kaynak: Türkiye diyanet vakfı İslam ansiklopedisi