Son günlerde şehir merkezi ve belirli bölgelerinde etkili olan yağış ve havaların soğuk seyretmemesi, hububat ekimini gerçekleştiren çiftçilerin verim umudunu artırdı. Devam eden hububat ekimi ve yağışlarla ilgili, Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker ve Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Mevlüt Mülayim konuştu. Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, bazı bölgelerde yağışın ekime etki etmediğini ifade ederken; Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Mevlüt Mülayim ise çimlenen ekinlere yağışla birlikte sıcaklıkların da olumlu etki ettiğini söyledi.

YAĞIŞIN, TOPRAK ALTINDAKİ TANEYE ULAŞMASI GEREKİYOR’

Yağışların lokal olarak gerçekleşmesiyle birlikte Konya’da özellikle kırsal kesimlerde yağışlardan gerekli verimin alınamadığının altını çizen Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, bazı bölgelerde ise ekimi gerçekleşen arazilerde suyun hububatı olumlu yönde etkilediğine işaret etti. Yağışların hububata etki edebilmesi için gerekli koşulları sıralayan Kavuneker, “Yağışların faydalı olabilmesi için, yağışın toprak altındaki tanelere erişebilmesi gerekiyor; yani az olan yağışların ekime çok faydası olmuyor. Önümüzde yağışlar güzel olursa, bunun çiftçiye çok faydası olur.” diye konuştu.

‘GECE DONAR, GÜNDÜZ ÇÖZÜLÜRSE SORUN OLUŞUR’

Yağışların ekili arazilerde faydalı olması için gerekli koşullardan birinin de havanın sıcaklığı olduğunu ifade eden Kavuneker, yağışlı ancak sıfır derecenin altında seyreden havaların hububata olumsuz etki edebileceğinin de altını çizdi. Hububatın cinsine göre devam eden ekim sürecinde, ekimin olumsuz hava şartlarından etkilenmemesi adına önerilerde de bulunan Kavuneker, “Tamamen soğuk olan havalarda tane donarsa sıkıntı olmaz ancak gündüz sıcak, gece soğuk seyreden havalarda gece donan ekim gündüz tekrar çözülürse sorun haline dönüşür.” diye konuştu.

FARKLI CİNSLER EKİLİRSE ZARARDAN DÖNÜLEBİLİR

Bazı cinslerin aralık ayına kadar ekiminin yapılabileceğini anımsatan Kavuneker, ektiği üründen tamamen zar etmek istemeyen çiftçiye ‘ürün çeşitliliği’ konusunda uyarılarda bulundu. Kavuneker, “Her ürün kendi içinde cinslere ayrılıyor ve her cinsin ekim dönemi farklı olabiliyor. Çiftçilerimize kar edeceğiz derken zarara uğramamaları adına tarlalarını, ekim dönemi ve geç ekim döneminde ekilen ürünlerle çeşitlendirmelerini öneriyoruz. Elimizde olmayan hava muhalefeti gibi sebeplerle üründen zarar edilirse en azından diğer çeşit için bir kâr sağlanabilir.” ifadelerine yer verdi.

TARIM, TECRÜBEDEN İBARET!

Öze dönüşe önemli katkı sağlanıyor! Öze dönüşe önemli katkı sağlanıyor!

Tarımın tecrübe olmadan yapılamayacağının altını çizen Kavuneker, ekilecek olan ürünün iyi tanınması gerektiğine dikkat çekti. Ziraat Odası olarak çiftçilerin ihtiyacı olduğu süreçlerde bilgi aktarımının da yapıldığını söyleyen Kavuneker, “İklim değişikliği, mevsimlerin kayması ve hava olayları gibi birçok sorunla baş edilen tarım, sahada öğrenilebilecek bir meslek! Ekilecek olan ürünün üzerinde nasıl ve hangi dönemde ekileceğiyle ilgili bilgi metni yer alıyor ancak tarım, tecrübeden ibarettir.” dedi.

SULU TARIMIN YAPILDIĞI ARAZİ, SUSUZ TARIMI KABUL ETMEYEBİLİR

Kuraklık riskinin bulunduğu bölgelerde ‘susuz tarıma teşvik’ ile ilgili birtakım sorunların yer aldığını da sözlerine ekleyen Kavuneker, yıllardır susuz tarım yapılan kıraç bölgelerde susuz tarımın devam ettirileceğini ancak suya alışmış toprakta ise susuz tarım yapıldığı takdirde yeterli verimin alınamayacağını ifade etti. Kavuneker, konuyla ilgili, “Kuraklığa dayanıklı olarak söylenilen buğday, arpa çeşitleri kıraç arazilere ekilebilir ancak yıllarca sulu tarım yaptığınız bir araziye susuz tarım ürünü ekerseniz, o toprak o ürünü kabul etmeyebiliyor. Bunların hepsi tecrübeden ibaret! Tarım bambaşka bir meslek; masada konuşulacak bir meslek değildir.”

‘SICAKLIK DA ÇİMLENMEYE OLUMLU ETKİ ETTİ’

Yağışların hububata etki edebilmesi için tohum derinliğine inmesi gerektiğine dikkat çeken Ziraat Mühendisi Prof. Dr. Mevlüt Mülayim, tohum derinliğine inen yağışlarda tohumda çimlenmeyi oluşturabileceğini ifade etti. Havaların da çimlenme sıcaklığında seyrettiğini aktaran Mülayim, “Çimlenme sıcaklığı 4 derecenin üstünde ve istediğimiz sıcak ve yağışlı havaları geçtiğimiz günlerde yaşadık. Yağışların çok olduğu yerlerde çiftçinin yüzünün güldüğünü söyleyebiliriz. Yağışın az düştüğü yerlerde de ekim yapılabilir; beklenen yağılardan yeni ekimler de etkilenebilir.” diye konuştu.

MAHSUL, YÜZEYE ÇIKAMAYABİLİR

Çimlenme ve gelişme dönemlerinde yağışlarla birlikte hava şartlarının da oldukça etkili olduğunu vurgulayan Mülayim, soğuktan etkilenmemesi adına daha derine ekim yapan çiftçilere de uyarıda bulundu. Mülayim, “Çimlenme döneminde güzel seyreden havanın yanında çimlenme sonrası birkaç haftanın üşüme riskiyle karşı karşıya kalmaması gerekir ki, çimlenen hububat gelişebilsin. Ancak 8 santimetreden daha derine ‘üşümesin’ diye ekilen ürünler çimlenir ancak toprak yüzeyine çıkamayabilir. Bu bakımdan 5 santimetreden derine inilmemesinde fayda var.” ifadelerini kullandı.

‘HİÇ SICAK GÖRMEZSE İLKBAHARDA GELİŞEBİLİR’

Geç ekim yapılan hububatın çimlenme sürecine girmeden soğukla karşılaşması halinde dondurma ekimin gerçekleşerek tohumun ilkbaharda çimlenebileceğini de aktaran Mülayim, “İlkbaharda çimlenen hububat, hemen büyür ve yazlık ekimden daha iyi bir gelişme gösterir ancak her yıl verim alınamadığı için bunu da alışkanlık haline getirmemek gerektiği söylenir.” şeklinde konuştu.

Muhabir: HACER CEYLAN ZAMAN