İnsan vücudu kendi ihtiyaçlarını kendi kendine düzenleyebilen bir yapıya sahiptir. Bu denge genel olarak insanların alışkanlıklarına ve yaşam stillerine bağlı olarak kendisini düzenler ve sürdürebilir. Dengenin bozulması genel olarak değerlerin fazla yükselmesi veya düşmesi ile oluşur ki zaten böyle bir durumda vücudunuzda sizin bu dengenin korunması adına katkı sağlayabilmeniz için yapmanız gerekenleri sinyal şeklinde göstermeye başlar. Bu sinyallerden ilk akla gelen ve sıklıkla görüleni yorgunluktur. Yorgunluk genel olarak toplumumuzda %15 ila 40 arasında gözlemlenen demir eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Demir eksikliği genel olarak kadınlarda özellikle hamilelerde gözlemlenmektedir. Çoğunlukla beslenme şeklinin bozukluğundan kaynaklı olan bu durumun özellikle kadınlarda gözlemlenmesinin nedeni adet(regl) kanamaları olmakla beraber

hamilelerde fazla gözlemlemesinin nedeni ise folik asit ve b12 eksikliğidir. Aynı zamanda türk toplumunda fazlaca tüketilen kahve ve çay gibi kafein içeren ürünlerde bu eksikliğe neden olmaktadır. Tedavisinde birincil olarak altında yatan başka nedenler bulunmuyor ise eczanelerden reçetesizde temin edilebilen demir takviyeleri bulunur. Ek olarak c vitamini de vücudun demir emilimini artırdığı gibi aynı şekilde yorgunluk hissini azaltır ve gün içinde gereken enerjiyi sağlamakta yardımcı olur.

C vitamini enerji verdiği gibi bağışıklık güçlendirmedeki en önemli etkenlerden biridir. Vücudumuzda c vitamini düştüğü zaman savunma sistemi güçsüzleştiği için vücut içerisinde uyku halindeki patojenler(bakteri, virüs ve mantar) de aktif hale gelmeye başlarlarlar. Bu patojenler genel olarak kendilerini uçuk aft arpacık ve deri üzerindeki lekenmeler olarak ortaya çıkarlar. Bu sebeple vücudunuza kulak vererek bu sinyalleri es geçmeyerek hekim ve eczacınıza danışabilir ve önceden takviye alarak bunların önüne geçebiliriz.

Gıda takviyeside olsa kullanımı ve dozlamasında mutlaka hekiminize veya eczacınıza danışınız. Paracelsusun da dediği gibi ilacı zehirden ayıran dozdur.