Ülkemiz siyasetçilerinin en temel sorunu vizyonsuzluk ya da vizyonlarına sadık kalamamalarıdır. öyle bir zihniyet bulunuyor ki vizyonsuzluğu vizyon haline getirmişlerdir. Kaybetmenin verdiği öfkeyle hem partiye hem de partiliye ters düşmüş her şeyden evvel kendilerine ihanet etmişlerdir. Zaten iktidar olma gibi bir hayalleri de yoktur. Farz edelim ki iktidar oldular hükümet kurmayı bile düşünmemiş ekiplerini önceden belirlememişlerdir bile. Tek bildikleri ÖYLESİNE muhalefet olmaktır. Günümüze baktığımız zaman bazı partiler kurucularının vizyonlarından o kadar uzaklaşılmıştır ki; kurucu liderlerin bile kemikleri sızlatılmaktadır.
Şimdi ….. ‘nin gerek yönetim kuruluna gerek alt tabanına soralım 28 ŞUBAT ‘I ne çabuk unuttunuz da düşmanlarınızla (düşmanımın düşmanı dostumdur uslubuyla) ittifaka kalkıştınız Erbakan hocaya radikal İslamcı yaftasını vuranlara el uzattınız, bu millet darbecilerden hesap sorarken nasıl oldu da darbecilerin partisiyle uzlaşmaya oturdunuz?
Siz ne ara dışarının maşası oldunuz, ne ara kökenlerinize ihanet ettiniz de kendi ellerinizle büyüttüğünüz Erdoğan’ a kumpas kurdunuz? Nasıl bir öfkedir ki bütün milleti gözden çıkardınız. Bu millet sizi tarihe ihanet içinde olan siyasetçiler olarak kazıyacak .
Şimdi gelelim seçmene şimdi bu seçmen sormaz mı Baş örtüsü yasağını getirenle sokakları dolduran kalabalığın bir kısmı aynı kefe de, demezler mi’’ bu kedi ise et nerde, et ise kedi nerede ‘’
Her yazımda vurgulamaya çalışıyorum artık büyüyen hatta her şeye rağmen büyüyen bir Türkiye var yine beceremediler iktidar olma hırslarıyla kendi kazdıkları çukura kendileri düştüler. Siyaset kimliklerine gülünç anılar eklediler, bazı millet vekillerinin ‘’Tarihe böyle geçmek istemezdim’’ serzenişlerine bile şahit olduk maalesef.
YETER Kİ ERDOĞAN OLMASIN ! diye benimsenen siyaset ülkeye hainlikten başka bir şey değildir. ÖNCE MİLLET VE DEVLET SİYASETİ benimsenmelidir. Ayrıca dönüp bir bakılmalıdır neden bu adamı yıkamıyoruz gücünü nereden alıyor? Elbette ki geniş vizyonundan ve vizyonunu millete indirgemesinden, benimsetmesinden herkes biliyor ki sadece şiir okuyarak bu milleti arkana alamazsın, siyaset meydanın da var olamazsın. Orta doğuda oyun bozamazsın millet desteği olmadan Zeytin dalını sürecini nasıl düğün havasında geçirebilirdik ki öncelikle millet ve siyasetçi arasında ki güven sağlanmalı .
Herkes üç dört partinin görüşmelerini konuşup duruyor ama bence konuşulması gereksiz Türkiye Siyaseti te önüne bakmalıdır. Öfkesinden kudurmuş siyasi lider, milleti parçalamak isteyen dış oluşumların hançer darbeleri için kullandığı maşadan başka bir şey değildir.
Buradan bütün siyasetçilerimize sesleniyorum sizi büyüten size sizi katan millete ihanet etmeyin hep birlikte Türkiye olalım! Bu millet FETÖ hançeriyle aldığı yaranın tedavisini yapmadan başka yaralar açmayın siyasi mühendislik değil milli birlik içinde olun.