14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği Seçimlerine az bir süre kalırken milletvekili adayları sahada vatandaşlarla bulaşmaya devam ediyor. İl Başkanı iken görevinden istifa ederek CHP Konya Milletvekili Adayı olan Avukat Barış Bektaş da sahada çalışmalarını sürdürüyor. Konya Yenigün Gazetesine açıklamalarda bulunan Bektaş, vatandaşların değişimden umutlu olduğunu ifade etti.

‘SAHADA PARTİMİZE BÜYÜK BİR TEVECCÜH VAR’

14 Mayıs seçimlerine kısa bir süre kala sahada partilerin olumlu şekilde karşılandığını dikkat çeken Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Konya Milletvekili Adayı Avukat Barış Bektaş, “Sahada biz olumlu karşılandık. Beş yıl önce il başkanıyken de bu sahadaki çalışmaları yürüttüm. Yani beş yıl önceki durumdan çok daha farklı. Bize bir teveccüh var. Bir ilgi var. Bir misafirperverlik var. Ve bu   kışkırtmalara rağmen bizle ilgili algı yönetimlerine rağmen, yani dinsiz, ezansız, bayraksız ilan edilmemize rağmen, bütün bu iftira kampanyalarına rağmen vatandaşlarımız böyle bir tuzağa düşmeyip sorunlarını bize aktarıyorlar. Değişimden umutlular, değişimi istiyorlar. Tarımla uğraşan yurttaşlarımız girdi maliyetlerinden şikayetçi. Ürünlerini ederinde satamamaktan şikayetçiler. Anne ve babalar çocuklarını eğitememekten ve yeteri kadar protein yedirmemekten şikayetçi. Toplum ciddi manada bir sıkıntı içerisinde.  Hatta şöyle, ekonomik durumu iyi olan ı bir nebze iyi olan kesimlerde itibar sorunundan bahsediyorlar. Yani atanamayan öğretmenler sıkıntılı. Atanmış öğretmenler asgari ücrete yakın bir rakamla çalıştırılmaktan sıkıntılı. Doktorlarla görüşüyoruz. Doktorlar itibarsızlaştırılmaktan sıkıntılı, hastaların elinde oyuncak olduk. Sadece siz saldırıları görüyorsunuz. Fiziksel bir saldırı, sözlü saldırı ve itibarsızlaştırma bunları görmüyorsunuz diyorlar. Eşitsizlikten çok sıkıntı var. Yedi- sekiz öğretmen çeşidi olmuş. Kamu avukatları şikayetçi. Hakimlerle bu iktidar gelmeden önce başa baş maaş alıyorduk. Şimdi maaşımızı üçte bire düştü diyorlar. Yani hangi kesime dokunsanız, kamu mühendisleri çok yüksek risklere tabi tutuluyoruz. Ama mesleki tazminat alamıyoruz diyorlar. Yani aklınıza hangi sektör, hangi branş ne gelirse gelsin bunlar sıkıntılılarından bahsediyorlar. İşte polislerimiz çok yüksek mesailer yapıyor biliyorsunuz. Daha düşük ücretlerle insan üstü bir çalışma içerisindeler. O yüzden polis intiharları artmış durumda. Yani polislerimiz şikayetçi. Yani bu mevcut düzenle ilgili bütün kesimlerden bir itiraz yükseldiğini görebiliyoruz. Siyasi iktidarın bütün bu ayrıştırma kampanyalarına rağmen bundan etkilenen yurttaşlarımız olabilir mi? Olabilir ama sınırlı sayıda olacağını düşünüyorum” dedi.

‘SANDIĞA KATILIMIN YÜKSEK OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’

Pazar günü yapılacak olan, 14 Mayıs 2023 Pazar günü Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerine vatandaşların ilgisinin yoğun olacağını ifade eden Bektaş, “Seçmenler artık sandıkta bir şeyleri değiştirebileceğini görüyor.  Sandıkların beklendiğini görüyor. Sandığa ne girerse onun geri çıkacağını görüyor. O da ümitlendiriyor insanları. Ama. Bunun dışında gençler de artık geleceklerinin bu şekilde harcanıp gitmesine müsaade etmeyecek bilinçteler. O yüzden öğrenci olanlar eskiden memleketine dönmezdi. Hassasiyet göstermezlerdi oyla ilgili. Biz mesela genç yurttaşlarımızdan da onu gözlemliyoruz. Çünkü artık bu insanlar bırakınız evi, arabayı, telefon bilgisayarı alamaz duruma geldiler. Dünyayı gezemiyorlar. İyi eğitim görmüyorlar. Eğitim görseler bile eğer bir yandaş değillerse mülakata takılıyorlar. Bunları gördükleri için bu düzenin değişmesi için ellerinden geleni yapacaklar. O yüzden sandığa katılımın yüksek olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Hayeesani: Etliekmeğe bayıldım Hayeesani: Etliekmeğe bayıldım

‘GENÇLER GELECEKLERİ İÇİN PARTİMİZE OY VERECEK’

İlk defa oy kullanacak gençlerin neden CHP’ye oy vermesi lazım sorusuna da cevap veren Bektaş, “ Evet şöyle öncelikle şunu söylemek lazım. Bir tespitle başlamak istiyorum. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kuşak kendinden önceki kuşaktan daha kötü duruma düşmüş durumda.  Nedir bu? Ben babam dedemden daha iyi koşullara doğmuş. Ben babamdan daha iyi koşullarda öyle bir Türkiye'ye uyanmışım. Ama şimdiki kuşak maalesef babalarla, abilerinden, büyüklerinden daha kötü şartlara uyandılar. Yani manzara bu kadar sıkıntılı gençler açısında.  Ve artık onlar da görüyor. Yani yirmi bir yılın sonunda mülakatı kaldıracağız. Bak elinde kaldırma bir kararnameyle kaldırma yetkisi olan bir iktidarın halen mülakatı kaldıracağız vaatlerini samimi bulunuyorlar, gerçekçi bulmuyorlar. Öbür tarafta halkçı bir yaşantısı olan, son derece sade bir yaşantısı olan, mutfak görüntülerinden de anlaşılacağı üzere bir halkçı genel başkanın bu İktidarı, yandaşları, birilerini zengin etmek için değil de gençleri iyi eğitmek, iş güç sahibi yapmak ve evlenmelerini sağlamak için geldiğini biliyorlar. Bu yüzden Kemal Kılıçdaroğlu'na verecekler. Size bir tespitte daha bulunayım. Beş sene önce bu pek yoktu söylenmiyordu. Ben otuz bir ilçeyi gezdim. Otuz bir ilçeyi gezdiğimde enteresan bir şeyle karşılaştım. Kırsalda 28-29 yaşına gelmiş çocuklar ki merkezde bu çok tam evlilik yaşına oturmuyor geldiğimiz Türkiye'de. Yani erken sayılabilir. Ama sevdiği, yavuklusu, sözlüsü, nişanlısı ne varsa işte bir görüştüğü biri olmasına rağmen evlenemediklerinden bahsediyorlar bana Israrla köylerde. Yani eğer babasını satacak bir gayrimenkulü yoksa beş yüz bin lira, bir milyon lira olduğunu söylüyorlar şeyin. Evlenemediklerini söylüyorlar.  Yukarıdan onlara bir tavsiye geliyor. Ne bu tavsiye? Üç çocuk yapın.  Bu çocukların yapılması için gençlerin evlenebilir ve iş buluyor olması lazım ki ondan sonra daha yapısal sorunlar konuşulabilir. Yani daha o aşamanın bile olmadığı bir noktada yukarıdan bu buyurgan tavır onların hoşuna gitmiyor. Bu yüzden CHP'ye ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceklerini inanıyorum” dedi.

‘KONYA SORUNLARINI VE PROPLEMLERİNİ GÜÇLÜ ŞEKİLDE TBMM’DE DİLE GETİRECEĞİM’

TBMM’de Konya’yı temsil etmeyi hak kazandığında Konya için parti ayrımı yapmaksızın Konya milletvekilleriyle belirli noktalarda ortaklaşmaya hazır olduğunu ifade eden Bektaş, “Konya problemlerinde parti farkı gözlemlemiyorum. Elbette Türkiye milletvekili olacağız ama Konya milletvekili olacağız. Yerelde faydalı çalışma yapmamız lazım.  Ama benim Konya'nın yerel sorunlarının aynı zamanda ülke sorunu olduğunu düşünüyorum. Mesela Konya'nın ciddi bir su problemi var. Bu su problemiyle ilgili ciddi raporlamalarımız oldu ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun dikkatini çekecek ve buraya heyet grup göndermesine neden olacak kadar ciddi bir çalışma yaptık burada. Bu noktada Konya’nın Konya ovasının kapalı havzasının su ihtiyacı bir vaka. Ve bunun acil çözülmesi lazım. Yoksa çölleşiyor. Her an tarımın terk edildiğini görüyoruz. Konya bütün Türkiye'yi besleyebilecek bir nokta. O yüzden önemli. İşte metro gibi bir yapılmayan, yılan hikayesine dönen, iktidarın yılan hikayesine dönen şimdi de banliyö projesi gibi yapmışlar bunu. Bu projenin adını değiştiriyorlar ama aslında metro projesini her seferinde açmaya devam ediyorlar. Buranın çok ciddi değer üreten bir sanayisi var. Bir limana bağlı değil. Yani bunların acilen tasarlanması lazım.   Yani burada her sektörle ilgili çeşitliyiz. Sanayi birimleriyle mesela üç gün önce Huğlu ve Üzümlü’yü ziyaret ettim. Sürekli yerli savunma sanayinden bahsediyor hükümet. Biz iyi şeyler devam ettireceğiz ama bir üzümlü de organize savunma sanayi bölgesi kurulması ihtiyacı var. Mesela kurmuyor. İlla mesela sadece bu şeylerin yakınlarınıza ait olması mı lazım bu işletmelerin. Yani buna böyle toptan bir toptan bakış açısıyla her yerin sorununu çözecek şekilde yaklaşmak lazım. Konya marka değer yaratamıyor. Konya hak ettiği üretime karşılık hak ettiği payı alamıyor. Yani bunların acilen giderilmesi lazım. Bu konularda da il başkanlığımızda olduğu gibi  mecliste de Konya sorunlarını ve vatandaşlarımızın sorunlarını dile getirmeye devam edeceğim” şeklinde konuştu. 14 Mayıs seçimleri öncesi Konyalılara da çağrıda bulunan CHP Konya Milletvekili Adayı Barış Bektaş, “ Yani şöyle iktidarın ayrıştırmalarına, kamplaştırmalarını dikkate almadan o şuymuş, bu buymuş. Yani bu ülkede hepimiz askerliğini yapmış vergisini veren ataları ortak bir şekilde bu memleket için savaşmış insanlarız. Şehit olmuş insanlarız. Burada farklı partileri tutuyor. Farklı çözüm önerileri sunuyor diye kimse vatan haini olmaz. İllet zillet olmaz. Yani bu tarz değerlendirmeleri kulak ardı etsin yurttaşlarımız. Burada esas dikkat çekilmesi gereken nokta şu. Bu ülkenin kaynakları nasıl kullanılıyor? Yani tercihlerini ona göre yapsınlar. Beşli çete dediğimiz yirminin üzerindeki bir müteahhit kesimine mi kaynaklar aktarılmaya devam edilsin? Halkama aktarılsın. Halkçı bir bakış açısıyla gelir adaleti mi sağlansın? Yine Türkiye'nin kaynakları belirli bir azınlığa gitmeye devam mı etsin? Bu kararlar verilecek. Yani gençler eğer aidiyetleri bir partiye mensuplukları, saraya yakınlıkları nedeniyle önü açılsın.  Yoksa liyakat gelsin. Hepsi mülakatların kaldırıldığı objektif sınavlarla çapına göre yer mi bulabilsin? Yani bu değerlendirmelerin eşiğindeyiz aslında. Ama bunlardan ısrarla uzaklaştırıp konuyu kutsal din duygularınız ve milli duygularınız üzerinden siyaset yapıyorlar. Bunlar bizim ortak değerlerimiz. Yani kimse ezansız, bayraksız vatansız, Allahsız filan değil. Bu hizmeti kim getirecek? Konya’yla ilgili kimin bakış açısı düzgün? O partinin milletvekillerine oy versinler. Yine genelde de halkçı bir insan olan, halkı için siyaset yapmayı hedeflemiş ve Türkiye'de denge denetim mekanizmalarını kurarak fakirin, fukaranın, garip gurebanın vergilerinin nereye harcandığının takipçisi olacak bir Genel başkan olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na dikkatlerini çeksinler, projelerini incelesinler. Ona göre oylarını kullansınlar. Bu bir vasıta. Siyasi partiler vasıta. Siyasetçiler vasıta. Önemli olan Türk milletinin iyiliği ve Türk milleti iki bin yıldır bağımsız yaşayan bir millet hiçbir partiliğe bağlı değil, bağımsızlığı, geleceği hiçbir siyasetçiye bağlı değil. İlelebet Türkiye Cumhuriyeti payidar kalacak. Bağımsız kalacak. Kurumlar işleyecek ve Terörle mücadele devam edecek. Ama en önemlisi halkçı politikaları kim yapacak? Mutfaktaki yangını kim bitirecek? Bunlara dikkatlerini çekmek istiyorum” dedi.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: Tuba Kaya