Sidney Üniversitesi’nden fizikçi Dr. Bruce Yabsley, bu çarpıcı buluşu, Netflix’in popüler bilimkurgu dizisi 3 Cisim Problemi ile ilişkilendirdi. Dizide, uzaylılar Dünya’ya dolaşıklıkla çalışan minik bir süperbilgisayar göndererek gezegenler arası bağlantı kuruyor. Dr. Yabsley, bu anlatımın kuantum dolaşıklığına dair temel fikri ilgi çekici bir şekilde yansıttığını ancak dolaşıklığın ışık hızından daha hızlı bilgi iletimine izin vermediğini özellikle vurguluyor.
Keşif, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'ndeki (CERN) Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'nda gerçekleştirildi. ATLAS deney ekibi, proton çarpışmalarından elde edilen verilerle üst kuark ve antimadde karşılığı olan üst antikuarkların oluşum ve bozunma süreçlerini inceledi. Hakemli bilim dergisi Nature'da yayımlanan çalışmada, bu iki parçacığın spinleri (dönüleri) aracılığıyla dolaşıklık halinde olduğu saptandı.
Üst kuarklar, evrendeki diğer kuarklardan farklı olarak yalnız kalmayı pek sevmiyor. Çoğunlukla çarpışmalar sırasında hızla daha büyük parçacıklara dönüşüyorlar. Ancak üst kuarkların benzersiz bir özelliği var: Son derece ağır olmaları nedeniyle bozunmaları inanılmaz derecede hızlı gerçekleşiyor ve bu süreç, dolaşıklık işaretlerini gözlemlemek için eşsiz bir fırsat sunuyor.
Dr. Yabsley, üst kuarkların doğrudan yeni teknolojilerin temeli olmayabileceğini belirtiyor. Ancak bu parçacıkların neden bu kadar ağır olduğu hâlâ bilinmiyor. Dolayısıyla, üst kuarklarla ilgili her yeni keşif, fizik dünyasında köklü değişimlere yol açabilir.
Bu buluş, yalnızca kuantum dolaşıklığına dair bilgilerimizi genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda evrenin en derin sırlarına dair yeni kapılar açıyor. Üst kuarkların sıradışı ağırlığı, evrenin yapı taşlarını daha iyi anlamak için bilim insanlarına paha biçilmez ipuçları sunuyor.