Deprem, heyelan, kaza gibi olağanüstü olaylarda malını güvenceye almak isteyen vatandaşlar; konuttan araca kadar birçok mülkünü sigorta kapsamı altına alıyor. Risklere karşı alınan bu tedbir, insanların kendini güvende hissetmek istemesinden kaynaklı doğan bir sonuç olarak ortaya çıkarken; Ziraat Yüksek Mühendisi Celil Çalış bu sigorta sisteminin ‘üstü açık fabrika’ olarak nitelendirdiği tarım alanında da mutlaka yapılması gerektiğini ifade ediyor.
‘KEYFİYETE BIRAKILMADAN UYGULANMALI’
Doğal tehditler başta olmak üzere ihmal ve hataların getirdiği risklerin en az kayıpla bertaraf edilmesi adına tarım sigortasının önemine dikkat çeken Çalış, “Tarım; sektörler arasında doğal, ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden en çok etkilenen sektördür. Gelişmiş ülkelerin yıllardır uyguladıkları tarımdaki korumacılık politikaları ‘Tarımda Risk Yönetim Programları’ ile tarımsal üretimi tehdit eden doğal risklerin oluşturduğu verim kayıplarından sonra ekonomik risklerin oluşturduğu gelir kayıplarını da çiftçinin üzerinden alıp sigorta sistemlerine transfer etmektedir. Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması, üretim zincirinin kırılmaması için birçok etkenden bahsediyoruz ya, belki de en çok üzerinde durulması gereken, keyfiyete bırakılmadan uygulanması gereken bir uygulamadır tarımda sigorta.” diye konuştu.
TARIM VE SİGORTA SEKTÖRLERİNDEKİ BİLGİ EKSİKLİĞİ, EN BÜYÜK ENGEL!
Çalış, tarım sigortaları uygulamasının dünyada dolu riskine karşı alınan bir önlem olarak başladığını; Türkiye’de ise dolu, don, sel, yangın, terör, deprem gibi birden çok riski kapsadığını ifade etti. Son dönemlerde tarımı en çok tehdit eden risklerden biri haline gelen kuralığın da 2017 yılından bu yana risk kapsamına alındığını vurgulayan Çalış, “Bugüne kadar çiftçinin gelir düzeyinin hızla düşmesi, tarım sigortaları için uzun yıllar bir devlet politikasının oluşturulmamış olması, tarım ve sigorta sektörlerindeki bilgi ve ilgi eksikliği tarım sigortalarının gelişmesini önleyen faktörlerin başında gelmektedir. Tarım sigortacılığı kanunu ülkemizde 2006 yılında çıkarılmış olup Tarım sigortaları havuzu (TARSİM) kapsamında üreticilerimizin sigorta poliçe bedellerinin yarısı Tarım Orman Bakanlığınca karşılanmaktadır. Tarımda teknik tedbirlerle önlenmesi mümkün olmayan risklerin sık görülmesi, genellikle gelir düzeyi düşük çiftçileri bazı yıllar çok zor duruma düşürmekte; tarımsal yapılarını iyileştirici ve geleceğe yönelik üretimlerini arttırıcı çabalarını olumsuz etkilemektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede olduğu gibi, tarım sigortaları uygulaması ile bu felaketlerin neden olduğu zararlar önlenebilecektir. Bu sebeplerden dolayı artık tarım sigortası isteğe bağlı değil zorunlu hale getirilmesi gerekir ki bu durum üreticilerimizin menfaatine olacaktır.” ifadelerini kullandı.
‘TARSİM DİĞER YILLARDAN DAHA ELZEM HALE GELDİ’
Tarım sigortası yaptıran üretici oranının oldukça düşük düzeyde olduğunu aktaran Çalış, bu oranın Türkiye genelinde yaklaşık yüzde 24, Konya genelinde ise yüzde 30 oranında olduğunu söyledi. İklim değişikliği, küresel ısınma ve mevsim kayması gibi son dönemde tarımda en çok gözlenen risklere karşı çiftçilerin ‘keşke’ dememek adına şimdiden bilinçlenmesi gerektiğine işaret eden Çalış, “Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da bahar gibi kış geçirmekteyiz maalesef. Geçen yıllarda nisan ayı içerisinde bölgelere göre değişen don tehdidinin binlerce hektar alanda zarar oluşturduğunu, dolu etkisiyle yine binlerce hektar alanda zarar olduğunu gördük, yaşadık. Çukurova, Antalya, Muğla gibi sera, narenciye başta olmak üzere birçok tarımsal üründe ülkemizin yükünü çeken bölgelerimizde sel ve dolu afetlerini yaşadık. Üreticilerimizin keşke sigorta yaptırsaydık tekerlemesini söylediğine şahit olduk. Biz her yıl tarım sigortacılığının önemini üreticilerimizle paylaşırken keşke diyen üreticilerimize keşkelerin anlamı yok bir dahaki sefere yaptırma tavsiyemizi hep tekrarlamışızdır. 2025 yılı tarımsal üretimi ılıman geçen kış, nasıl geleceğini bilemediğimiz ilkbahar, ülkemizde tarımsal üretimi öngörülemez bir yılın beklediğini ilan etmekte. Meteorolojik tahminler ışığında kış ve kar yağışından umudunu kesen üreticilerimiz bahar yağışlarına umudunu bağlamışken oluşması muhtemel risklere karşı TARSİM bu yıl diğer yıllardan daha elzem hale geldi.” dedi. Çalış, son olarak üretimde tedbirin önemine Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk’ün şu sözüyle dikkat çekiyor: “Aklımız her durumda tedbiri şart koşar; zira tedbirsiz sefer intihardır. Ahilik, bu toprakları bize bırakan bilge atalarımızın, seferimizin selameti için aldığı tedbirlerdir.” ifadelerine yer verdi.