Programa konuşmacı olarak katılan Dr. Öğretim Üyesi Rauf Kahraman Ürkmez, Celaleddin Karatay’ı dönemin sûfileriyle olan ilişkilerini ele aldı. Rauf Kahraman Ürkmez; Celaleddin Karatay, inşa ettirdiği ve vakıflarla desteklediği kültür müesseseleriyle Anadolu’da ilim ve irfanın gelişmesini sağlayıp kalıcı eserler bırakmış büyük bir devlet adamı olduğuna vurgu yaptı.

9-9-1

CÖMERTLİĞİ İLE ÖN PLANA ÇIKTI

Kurumlar vergisi beyannamesi için son tarih! Kurumlar vergisi beyannamesi için son tarih!

 Ürkmez, sunumunda şunları kaydetti; “O dönemde büyük tasavvufi hareketler bulunmaktadır. Moğol saldırılarıyla birlikte birçok alim, arif, fakih, hattat, mimar ve benzeri nitelikleri taşıyan pek çok insan göç halkalarına eklemlenerek Anadolu’ya gelmiş; buradaki ilmi, irfani, tasavvufi, edebi ve mimari gelişmelerin hız kazanmasını sağlamışlardır. Hatta Sufiler, Moğol istilasına Cenab-ı Hakkın celali ve cemali tecellilerinin bir araya gelmesi şeklinde bakarlar. Moğol müdahale ve baskılarının yoğun olarak yaşanan, sıkıntılı ve sancılı bir süreçte devlete sahip çıkan, ülkede dirlik ve birliği sağlamak adına samimiyetle çalışan Celaleddin Karatay, başarılı idareciliğinin yanı sıra dindarlığı, veli ve zahit kişiliği, ilme ve alime şuurlu bir şekilde destek vermesi, cömertliğiyle de ön plana çıkmıştır. Birçok kaynak, Celaleddin Karatay’ı veli yaratışlı, temiz karakterli, hayır ve hasenatları herkese ulaşmış bir şahsiyet olarak niteler. Ahmet Eflaki’ye göre Celaleddin Karatay sık sık Hz. Mevlana’yı ziyaret eder ve kendisiyle büyük bir dostluğu bulunmaktadır. Hz. Mevlana’dan etkilenen Karatay, Mevlevi müritlerine büyük ihsanlarda da bulunmuştur.”

HABER MERKEZİ

Editör: Birkan Bakay