Ülkücü Hareketin hissini, feryadını, duygularını sazı ile sözü köy köy, şehir şehir, ülke ülke haykıran adam. 13 Şubat 2019 yılında rahmeti rahmana kavuştu. Ölümünün yıldönümünde rahmet ile anıyorum. Cenabı Allah merhameti ile muamele eylesin.

Kimdi bu Ozan Arif? “Künye” şiirinde kendini şöyle tarif ediyordu;

“Tevellüt; kırk dokuz, adım Arif`tir.
Soyadım kütükte Şirin bilinir.
Giresun, Alucra, Hapu köyünden,
Soyumu sopumu sorun bilinir.

Ozan diye tanır tanıyan beni,
Gönlümde yaşatmam garezi, kini,
Ve lâkin memleket, millet haini
Olanlarla aram serin bilinir”.

***

12 Eylül 1980 darbesi olmuş, MHP ve yan kuruluşları kapatılmış, lider kadroları cezaevlerine konmuştu. I9 Ağustos 1981 tarihinde “M.H.P ve Ülkücü kuruluşlar Davasında 220 sanığın (!) idam talebi ile dava açılmıştı. 

Tutuklanan ülkücü gençler, Mamak’ta, Hasdal’da, Metriste, Diyarbakır’da Konya Dutlu kırında ve yurdun değişik yerlerinde insanlık dışı işkenceler görüyor, haysiyet dışı muameleler ile karşılaşıyordu. “Vatanıma Moskof girmesin, Ülkem Afgan olmasın” diyenler gök ekin biçilir gibi biçiliyordu.

İşte bu şartlarda Ozan Arif sazı ile sözü ile cesurca yasaklı olduğu yurt dışında söylüyor, şiirleri, destanları kaset halinde el altında satılıyordu. Ülkücüler öpmek istedikleri elin darbesi ile kahra oluyordu.

Yürekleri sızlatan “Mamak’tan Gelen Mektup“ şiiri dilden dile dolaşıyordu.
“Mektubuma başlamadan en önce
Hepinize selam ederim ana.
Evlat değil, size yük oldum anca,
Hakkınızı nasıl öderim ana?

Devletim hainle beni bir tuttu
Mamak 'A Blok'ta bir kolum gitti
Otuz yıl verdiler işkence bitti.
Şimdi sizlersiniz kederim ana.

Dün gece rüyamda bilmem ne işti
Bostandaki gölün suları taştı
Babam da bir beyaz ata binmişti
Nasıl, sıhhatte mi pederim ana?

Arifim dileğim tek şudur Hakk'tan
Selamınız gelsin yeter uzaktan
Salsalar da beni çıkmam Mamak'tan
İçerde yatarken liderim ana.”

***

12 Eylül sonrası yazdığı, şiirleri içerisinde vefayı ve davaya olan sadakati ön planda tutan ülkücü şehitler için yazdığı “Unutamam” şiirini “ ahde vefasızlık edenler için” burada paylaşıyorum.

“Unuttu mu sanıyorsun unuttu?
Unutamam, unutamam unutmam!
Unutmamak beni hayatta tuttu,
Unutamam, unutamam unutmam

Kinin yeri yoktu benim gönlümde,
Böyle oldu isem kabahat kimde?
İstesem de artık değil elimde
Unutamam, unutamam unutmam.

Anlasan da usul usul anlatsam,
Sana bir ülkücü nesil anlatsam
Nereden başlasam, nasıl anlatsam
Unutamam, unutamam unutmam.

Ruhî Kılıçkıran ilk göz ağrımız,
Sonra Özmeni'miz, İmamoğlu'muz,
Önkuzu'muz derken yandı bağrımız.
Unutamam, unutamam unutmam.

Baştan giden bunlar en baştan,
Sırf bunlarla çıkamadık ataştan.
Genç ihtiyar şehit verdik her yaştan.
Unutamam, unutamam unutmam.

Bir haneden çift çift  giden can oldu.
Ellerimin kan dolduğu an oldu.
Yedi tabut taşıdığım gün oldu.
Unutamam, unutamam unutmam.

Giderken dedi ki bu dört bin nefer,
Kanımız aksada İslam’ın zafer.
Bırak Türk olmayı, insansam eğer,
Unutamam, unutamam unutmam.

Verdiğim şehidin on katı kadar,
Elsiz kolsuz kalan gazilerim var.
Unutmak ne demek? Ar ederim ar
Unutamam, unutamam unutmam.

Vatan dedik, millet dedik, din dedik
Kızıl kızıl fırtınalar önledik.
Yine en büyük kazığı biz yedik.
Unutamam, unutamam unutmam.

Ve o fil sandığım pire eylülü,
Deva sandığım yara eylülü,
Bizi hançerleyen kara eylülü,
Unutamam, unutamam unutmam.

O eylülün getirdiği kafayı,
İman’ı küfürle tartan kefeyi,
Kanımla sürülen zevki sefayı,
Unutamam, unutamam unutmam.

On dokuz ağustos sene seksen bir,
Tarihlere nasıl geçer kim bilir?
Bana göre leke, bana göre kir,
Unutamam, unutamam unutmam.

Kurt pesinde köpek olan savcıyı,
Hâkim dedikleri zalim avcıyı,
Bize verdikleri zulmü acıyı,
Unutamam, unutamam unutmam.

Mamak'taki C-5 deki halleri,
Adaletsiz kalem kıran elleri,
O ellerin soldurduğu gülleri,
Unutamam, Unutamam unutmam.

Zindanlar, hücreler, gizli bölümler,
Gizli bölümlerde gizli ölümler,
İşkenceler, hakaretler zulümler,
Unutamam, unutamam unutmam.

Gözlerimin ışığına bir bakın,
Doğrultun namluyu bir kurşun sıkın,
Ama bana unut demeyin sakın,
Unutamam, unutamam unutmam.

Ozan Arif bu dünyadan göç etse,
Kara toprak erim erim eritse,
Mezarında karış karış ot bitse,
Unutamam, unutamam unutmam”

Allah’ın rahmeti, mağfireti üzerine olsun. Haykıran destanların adamı ruhun şad olsun.

Dava şuurumuzun oluşmasına vesile olan başta Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu, Galip Erdem, Seyit Ahmet Arvasi ve daha nice ismi, cismi unutulmuş ülkü devlerini de rahmetle anıyorum…

Baki Selamalar.