Bu günler gençler ve aileler için tam bir karar verme günü. Geleceği   tercih etme günü.   Ailesi ve özellikle kendisi için iradenin tecelli etme günü.

Bu tercih dönemi önceki dönemlerden çok faklı.

Özellikle üniversiteler yeni döneme çok güzel  hazırlanmışlar.
Vakıf üniversiteleri   hayatı gerçekten güzel analiz etmişler.  Devlet üniversitelerinde de   değişim başlamış.

Ailelerinde ve öğrencilerin de bu dönemi doğru okumasında isabetli karar vermeleri açısından çok önemli.

Bu dönemin en tehlikeli yanı  aileler açısından çocuğun tercihini çocuğun kabiliyet ve ilgisinden ziyade kendi isteklerine göre yönlendirmek istemeleri. 

Öğrenciler açısından da en önemli tehlike  üniversite ve çevresini tam analiz etmeden, arkadaş etkisi, şehir etkisi ile tercihler yapması.

Öncelikle Üniversitelerin yapmış oldukları hazırlıklara bakınca en çok hoşuma giden noktalar:

  • Üniversiteler artık değişen dünya düzenine adapte olmaya karar vermişler. 
  • Özellikle Yapay zeka ve Robotik, Malzeme bilimi ve nano mühendislik,  Moleküler biyoloji,Genetik ve bio mühendislik,3 D mühendisliği,meteoroloji mühendisliği, endüstriyel tasarım,Giyilebilir teknoloji tasarımı,Yeni Medya,Veri Analizi, Geriatri ve gerontoloji uzmanlığı, Veri güvenliği, Bulut hesaplama uzmanlığı gibi bir çok meslekte yeni bölümler açılmış
  • Ayrıca sadece bir dalda eğitim yerine öğrencinin hedeflediği iş yaşamına göre kendisini geliştirebilecek yan dallarda da eğitim alma imkanı.
  • Öğrenciye daha okula başlar başlamaz iş hayatı ile tanıştırma ve iç içe  eğitim imkanı
  • Okulun laboratuarlarında öğrenciye projeleri ile ilgili araştırma geliştirme imkanları
  • Projeleri çözüm ortağı olma,öğrenci projesi ile beraber üniversite iş hayatı çözüm ortaklığı girişimi imkanı
  • Organize sanayi bölgeleri ile iletişim  ve ilişkileri geliştirme gayretleri
  • Ayrıca yurt içi eğitimin yanında yurt dışı eğitim imkanlarını da geliştirmişler,
  • İş hayatının gereklerine göre esnek eğitim sistemleri geliştirebileceklerine dair sorumluluklara hazırlar.

Hal böyle olunca öğrencilerin  tercihlerinde  üniversitelerin ne kadar gelişime açık olduklarını doğru analiz etmelerinde yarar var.

Ayrıca üniversitelerin bulunduğu şehirlerde  yapmak istedikleri mesleklere okul döneminde hazırlanıp hazırlanamayacaklarını iyi araştırsınlar.

Bazen  mesleğine okul döneminde girebileceği, mesleği ile ilgili uygulamalarla kolay tanışabileceği imkanların olduğu bir şehirde çok iyi bir üniversite olmasa da okumak büyük bir avantaj diye düşünüyorum.

Hayatı kesinlikle üniversiteyi bitirilince başlanacak bir yer olarak görmemek lazım. Hayat özellikle iş hayatı üniversiteye başlayınca başlayacak. Bunu idrak etmeyen öğrenciler üniversite sonrası hayata atılmak için çok zorluk çekeceklerdir.
Hatta iyi bir işe girmek için onun bunun torpili, tanıdık bulmak gibi  adaletsizlik hatta ahlak dışı bir arayışla  vakit geçirecekler, hayata başlama hızı yavaş olacak hayata geç kalacaklardır.

Ayrıca üniversite ile beraber hangi projeleri yapabileceklerini doğru araştırsınlar diyorum. 

Bu gelişmeler sadece vakıf üniversitelerinde değil, bazı devlet üniversitelerinde de çok güzel gelişmeler var . onları da iyi araştırsınlar..

Özellikle bazı devlet üniversitelerinde çok idealist hocalarımız var, böyle hocaları bulmak, onlarla beraber proje yapabileceğine inanmak eğitim ve öğretim adına büyük şans.

Ayrıca  iyi bir öğrenci hocasını aktifleştirebilir. Eğer öğrenci kendini aktif hale getirebilecek imkanlardan bir veya birkaçına ulaşabileceğine inanıyorsa böyle bir hocayı bulunca muhteşem sonuçlar doğabilir.

Bir de eğitimin iş ayağı var. Sanayi odaları, Ticaret odaları gibi diğer meslek odalarını da bir zahmet sahaya davet ediyorum. Üniversite ile iş dünyasının arasında en uygun köprü olarak lütfen sorumluluğunuzu yerine getirin, inisiyatif alın.

Özellikle Organize Sanayi Bölgesi müdürlükleri bu gelişmeleri n hayata geçirilmesinde görev ve sorumluluk alma konusunda baş görev onların. Üniversite, öğrenci ve iş adamlarını öğrenci üniversiteye başlar başlamaz iş hayatına alıştırma konusunda girişimlerini arttırmalılar.

İş adamlarının öğrencilerle işbirliği yapmaları için onları özendirmeliler

Üniversitelerin yeni açılmış  bölümleri ve açılacak bölümlerde verilecek dersler konusunda iş dünyasının ihtiyaçlarını talep haline getirilmeliler.

İş dünyasını da samimiyete davet ediyorum.
Kalifiye eleman bulamıyoruz diyorlar. Bu konuda samimi olduklarına inanmıyorum.
Eğer samimi iseniz; şimdiden gidin üniversiteler şu özelliklerde öğrenci istiyoruz, sizinle iş birliğine hazırız diye eğitim ve öğretim eyleminin içinde kendinize düşen sorumluluğu alın. Eksik gördüğünüz yanları üniversitelere iletin.  Hatta kendi sorunlarınızla ilgili üniversitelerle işbirliği yapın.

Kendinizi ifade etmekte zorlanıyorsanız yardım  isteyin.

Üniversitelerin  belki de sizin danışmanlığınıza ihtiyaçları var. Sahadan onları haberdar edin.

Artık okulla iş hayatı çok farklı düşüncesini aşmalıyız.

Aradaki fark kapanmıyor, uyumlu bir sistem kuramıyorsak  bu hepimizin sorumluluğu.

Yeni eğitim öğretim sistemine hepimiz  hazırlanalım. 

Hepimizin ev ödevi var yapalım.Hayat üniversite  yıları ile başlar, başlamalı, başlatmalıyız.

Yeni dünya düzeninde güçlü bir ülke olmak için geleceği bugün hepimiz kafa yoralım.