ÜMMET

Abone Ol

Bir gün Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bir yerde oturuyordu. Yanında da, Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali de vardı. Aniden ağlamaya başladı. Hazreti Ebu Bekir ağlamasının sebebini sorunca, Peygamber Efendimiz şu cevabı verdi: Nasıl ağlamayayım ki, ümmetimin yolu çok uzundur. Boyunlarında çok ağır günahlar vardır. Onların günahları yağmur ve kar tanelerinden, deniz köpüğünden ve ağaçların yapraklarından fazladır.

Hazreti Ebu Bekir; Ey Allahın Resulü! Kalbini ferah tut! Onların günahlarının yarısını alacağım! dedi. Resulullah efendimiz, Hazreti Ömer'e dönerek buyurdu ki: Peki sen ümmetimin günahkarları hakkında ne diyorsun? Onların günahlarının üçte birini yüklenirim ya Resulallah, dedi.

Peygamberimiz bu sefer Hazreti Osman'a sordu. O da; Ben onların günahlarının dörtte birini yüklenirim, dedi. Daha sonra Hazreti Ali'ye sordu. O da dedi ki: Ben sırat köprüsünün kenarında duracağım. Ümmetin günahkarlarının ateşe düşmelerini engelleyeceğim. Bu sefer Hazreti Aişe'ye dönüp şöyle buyurdu: Ya Aişe! Peki sen ümmetimin günahkarları için ne yapacaksın? Fatıma'nın huzurunda bir şey, demem ya Resulallah. Hazreti Aişe'nin bu sözü üzerine Hazreti Fatıma da buyurdu ki: Annenin huzurunda, kızın konuşması uygun olmaz. Hazreti Aişe bu sefer dedi ki: Ya Fatıma! Allaha yemin ederim ki, senden önce bu konuda bir şey söylemeyeceğim. Bundan sonra Hazreti Fatıma, Peygamber Efendimize dönerek dedi ki: Mizan'ın kurulacağı yerde duracağım. Ümmetinin günahları sevaplarından ağır gelirse, oğlum Hasan'ın zehirle kirlenmiş gömleğini onların sevap kefesine koyacağım. Şayet sevap kefeleri yine de ağır gelmezse, bu sefer oğlum Hüseyin'in kanla kirlenmiş gömleğini ilave edeceğim. Sonra Peygamber Efendimiz, hazreti Aişe'ye dönerek buyurdu ki: Ey müminlerin annesi! Sen ne yapacaksın?

Hazreti Aişe bir şey söylemeyip odasına girdi. Secdeye kapanıp ağlayarak dedi ki: Ya İlahi! Sen, beni müminlerin annesi yaptın. Sen bilirsin ki, bir ana, çocuğunun cehenneme girmesine razı olamaz. Bunun için onları benimle Cennete gönder! Yoksa beni de onlarla Cehenneme koy!

O anda Cebrail aleyhisselam gelerek Peygamber Efendimize dedi ki: Ya Resulallah! Allahü teala buyuruyor ki: Aişei Sıddıka'ya de ki, O'nu, Cehenneme göndermem benim keremime yakışmaz. Çünkü O, Habib'imin zevcesidir. Çocukları, annelerinden ayırmak da caiz değildir. Evet, Ümmetim, ümmetim diye gözyaşı döken bir Peygamberin ümmeti olarak ne kadar şükretsek azdır. Elhamdulillahi Rabbil alemin. Alla hümme Salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed..