Türkiye’nin birçok yerinde ekmeğe zam yapılıyor.
‘Gizli zam’ da var…
Açıktan yapan da…
Misal…
İstanbul’da fırınlar yapılan zamların üzerinden 1 ay geçmesine rağmen zam üzerine zam yaptı. Geçtiğimiz hafta gramajı 210'a düşürülüp 3 liraya satılan ekmeğe yine zam geldi.
Yani, birçok fırın gramajını düşürdüğü ekmeği 3,5 liraya satmaya başlamış bile.
Yahu insanların ekmeğiyle oynamayın!
Konya’da 1.75 olan ekmeğin fiyatı 2 lira oldu.
Esnafın beklentisi 2.25 idi.
Tamam…
Un fiyatları tavan yaptı ama bu kadar da fazla değil mi?
Geçtiğimiz günlerde etli ekmek hamuru 4 lira oldu. Bu bile yüksek…
Esnafa da bir şey diyemiyorum zira maiyetler çok yükselmiş. Un bilmem kaç lira olmuş?
Dedim ya…
Esnaf haklı…
Ama vatandaşı da korumak lazım.
Değil mi?
Vatandaşın hakkı korunuyor mu?
Önceki günlerde Konya Ticaret Odası sektör temsilcileri toplantısından bu konu gündeme gelmiş.
Sektörde çalışan isimler zam istemiş.
Fırıncılar da…
Konya Ticaret Odası bu işin neresinde? bilmiyorum ama müdahale etmiş midir?
Etmeli miydi?
Etmemiş anlaşılan…
Eğer yetkisi varsa kullanmalıydı diye düşünüyorum.
Varsa tabi…
Dedim ya…
KTO’yu bilmem lakin Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay bu konuya çok kızmış.
‘Vatandaşın ekmeğiyle oynamayın’ demiş.
Sanal bir tepki değil…
Neden mi?
Eğer ekmek fiyatlarını yükseltirseniz Büyükşehir olarak bu işe el atar ‘Halk Ekmek’ fabrikalarını hayata geçiririm demiş.
Haklı da…
Böyle giderse de Büyükşehir’e çok iş düşecek ve vatandaş ucuz ekmek yesin diye bu çalışma yapılacak.
Ekmeğe küçük bir zam geldi ama simit gibi unlu mamülleri artık zamlı yiyeceğiz.
Uğur Başkan tedbirini almış.
Vatandaşın ekmeğine dokundurtmayacak.
‘Halk Ekmek’ acilen faaliyete geçirilmeli.
Teşekkürler Başkan…
***
‘Bütün Konya Sema’ya kalkmalı’
Bundan birkaç yıl önce ‘Bütün Konya Sema’ya kalkmalı’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Malum, her yıl 7-17 Aralık tarihleri arası Mevlâna Haftası olarak Konya’da etkinlikler yapılır.
Ve…
17 Aralık gecesi de Şeb-i Arus olarak bilinir.
Şeb-i Arus “Düğün Gecesi” demektir.
Mevlâna ölüm gününü “Hakk'a vuslat” yani “Yaratana Kavuşma” (Düğün Günü-Gecesi) saymıştır.
Her yıl bu süreçte Konya, ciddi bir ev sahipliğine hazırlanır.
Dünyanın birçok ülkesi dahil Konya’ya ziyaretçiler gelir.
Gerçi iki yıldır pandemi dolayısıyla kısıtlanan etkinlikler, Konya’nın pek yüzünü güldürmedi ama bu Şeb-i Arus’ta önceki yıllara göre daha rahat bir kutlama yılı olacak.
En azından öyle görünüyor.
Bunları neden yazdım?
Kutlama haftasının ortasına geldik ama hiçbir şey için çok geç değil.
Bu günleri değerlendirmek lazım.
Elinde etiket makinesiyle gezen vurguncuları sıkça gördüğümüz şu günlerde, Konya, misafirperverliğini göstermeli.
Konaklamada öyle…
Alışverişte öyle…
Her konuda öyle olmalı.
Hem Konya’yı en güzel şekilde tanıtalım hem de misafirperverliğimizi gösterelim.
Ki…
Konya’dan memnun ayrılsınlar.
Konya’yı sevsinler…
Konya’yı övsünler…
Varsa, Konya’yı eleştirenlere siz de tuz biber olmayın.
Her ihtimale karşılık da denetimler yapılmalı…
Konya Valiliği gerekli önlemleri almalı…
Kültür Müdürlüğü misafirlere yardımcı olmalı…
Büyükşehir her türlü denetimi yapmalı…
Yani…
İlgili bütün kurumlar sorumluluğunu tam anlamıyla yapabilmeli…
Böylece…
Esnafı ve kurumları ile birlikte yine ‘Bütün Konya Sema’ya kalkmalı’.
Haksız mıyım?