Şeker-İş Sendikası tarafından “Değişen Dünyada Dönüşen Çalışan Olmak” konulu çalıştay bir otelde gerçekleştirildi. Düzenlenen programa Türkiye Gıda ve Şeker Sanayi İşçileri (Şeker-İş) Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay, PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı ve   TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Vedat Bilgin katıldı.

3-11-27

‘ÇALIŞTAYIMIZ YENİ ÇIKIŞ YOLLARINA VESİLE OLACAK’

Düzenlenen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, ‘Zaman, Doğru Şeyi Yapmak İçin Hep Doğru Zamandır’ sözünün güçlü sesine kulak vermemiz gereken bir dönemde olduğumuza dikkat çekerek, “Geleceği gerçeklerle şekillendiren bir hikâye anlatmanın tam zamanıdır. Karşımızda belki de insanlık tarihinin en büyük meydan okuması olan iklim krizi var. Şüphesiz çağımızın en büyük problemi ve çok sayıda tetikleyici unsur, bu krizi günden güne derinleştiriyor; fazlasıyla gündemde tutuyor. Dolayısıyla bir varlık yokluk meselesi haline gelen iklim kriziyle mücadeleyi, aynı zamanda bir insan hakları, demokrasi, katılımcılık ve şeffaflık mücadelesi olarak görmemiz gerekiyor” dedi.

3-10-45

Avrasya Tüneli’nde 30 Nisan'da günlük araç geçiş rekoru kırıldı Avrasya Tüneli’nde 30 Nisan'da günlük araç geçiş rekoru kırıldı

‘21. YÜZYIL ÜRETİM VE SANAYİ ANLAYIŞINDA DA BÜYÜK DEĞİŞİMLERİ BERABERİNDE GETİRDİ’

Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, ise 21. yüzyıl pek çok alanda olduğu gibi üretim ve sanayi anlayışında da büyük değişimleri beraberinde getirdiğine dikkat çekerek, “Ucuz işgücü ve ucuz ham maddeye dayanan eski üretim tarzı, yerini artık temel unsuru bilim ve teknolojiye dayalı yüksek katma değer olan bir sanayiye bırakmıştır. Günümüzde ülkelerin rekabet gücü, mal ve hizmet üretimlerinin ötesinde, bunların ne ölçüde ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer taşıdığına bağlı hale gelmiş durumdadır. Bu gelişmeler Cumhuriyetin yeni yüz yılında en önemli hedefimizin ileri teknolojiye dayalı katma değerli üretimi artırmak olması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.

3-8-66

‘ADİL OLMAK MECBURİYETİNDEYİZ’

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay da Şeker İş Sendikası’nın daima öncü olmaya devam ettiğini ifade ederek şunları kaydetti, “Adaletin olmadığı yerde merhamet olmaz. Ben yine işçiyim, hiç rahatsız değilim. Hayatımdan memnunum ve gördüğümü söylerim. Söylerken de bedel ödüyorum. Hiç umurumda da değil. Elektrik direğinin tepesindeki adam 14 bin TL maaş alıyor. 4 gün Isparta elektriksiz kaldı. Dediler ki 'kar kalın yağdı'. Hakkari'de yağmıyor mu? Ülkeyi yönetenler su ve gıdanın ne kadar önemli olduğunu bilmeli ve enerji de bir o kadar önemli. Bu noktada enerji alanındaki özelleştirmelere dikkat edilmeli. 6 sene sonra su kaynaklarına erişmede zorluk çekeceğiz ama kimsenin umurunda değil. Sular şarıl şarıl akıyor. Yaptırım uygulanacak şekilde yeni kanun düzenlemesine ihtiyacımız var. Geçen dönem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin ile güzel işler yaptık. Bununla ilgili birçok şey sayabilirim. Bu ülkede siyaha beyaz diyen, beyaza siyah diyen bürokratlar var. Torku bu bölgenin bir kuruluşu. Ürünlerinde glikoz değil pancar kullanıyor. Şekerin ne kadar önemli olduğunu salgın sürecinde gördük. Özelleştirin desek bazı bürokratlar düşünürler. Biz balık hafızalıyız. Unutunca da başımıza gelmeyen kalmıyor. Bu ülkede beraber yaşıyoruz. İnadına adil olmak mecburiyetindeyiz. Farklı düşüncelerde de olsak aynı yerde olmak zorundayız.”

3-7-70

‘TÜRKİYE, EMEKÇİLERİNİN EMEĞİYLE, ÇİFTÇİLERİNİN ALIN TERİYLE BÜYÜYOR’

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Vedat Bilgin Türkiye’nin emekçilerinin emeğiyle, çiftçilerinin alın teriyle büyüdüğüne dikkat çeken Bilgin, “Emekçilerin durumunu dikkate almak zorundayım. 20. yüzyılın başında emekçilerin talebi çalışma saatinin 10 saate düşürülmesiydi. Daha sonra uluslararası yapılan çalışmalar sonucunda çalışma saati 8 saate düşürüldü. 21. yüzyılda bunu devam ettirmek açıkça sömürünün devamıdır. Yapılacak düzenleme emeğin çalışma süreci içerisindeki verimliliği hesaplamak üzerine olmalı ya da ücret ona göre arttırılmalı. Sık sık esnek çalışma modellerinden bahsediliyor. Esnek çalışılsın ama sosyal güvenlik olmasın diyorlar. 100 yıl çalışılacak ama emekli olunamayacak. Bunu istiyorlar. Yeni bir çalışma ilişkisine bugün dünyanın ihtiyacı var. Dünya üzerindeki savaşlar, emekçi üzerinde tahribat oluşturdu. En iyi toplu sözleşmeyi biz imzaladık. Asgari ücretle ilgili emekçileri koruyacak bir ücret için çalıştık. Demokrasilerde işçiler örgütlü olur. Demokrasinin olmadığı yerde işçi ezilir. İşçilerin örgütlenmesinin önündeki engellerin kaldırılması lazım. Biz bununla ilgili önemli adımlar attık. Bir iş yerinde örgütlenen işçileri kapının önüne koyan işverene karşı 'iş yerini kapatırım' diyerek mücadele ettik. Beyaz bayrak uygulaması yaptık. İşçilerini mutlu eden işverenlerin iş yerlerinin önüne beyaz bayrak astık. Yani böylece, 'bu iş yerinde işçinin hakkı verilmektedir' dedik. Türkiye, emekçilerinin emeğiyle, çiftçilerinin alın teriyle büyüyor. Büyük Türkiye'yi bizler demokrasiyle geleceğe taşıyacağız."

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: Birkan Bakay