Spor federasyonlarının yapısını değiştiren düzenlemeleri içeren “spor yasası teklifi” üç bakanlığın komisyonunda kabul edildi…

İnşallah uygulanır ve arkasında durulur da, lafta kulüplerini sevdiklerini, kulüplerine sevdalı olduklarını söyleyerek, ününe “ün”, ununa “un” katan başkanların ve yöneticilerin, ne kadar kulüp sevdalısı olduklarını görürüz!

Kulüplerini “amaç” değil, “araç” gibi görenlerle, kendilerini “parlatma”nın çabasını gösterenlerin de önüne geçilecek bu düzenlemeyle…

En önemlisi spor kulüpleri, dernek statüsünden çıkarılacak, anonim şirketi vasfı kazanacak ve “denk bütçe” sistemine göre yönetilecekler…

Hesap verecekler…

Denetlenecekler…

Şeffaf olacaklar…

Bugüne kadar bunlar yok muydu?

Bilemem…

Kulübe Başkan oldun, kendine araba, kendine şoför, kendine telefon tahsis edeceksin, faturayı da kulübe göndereceksin…

Atlar terli yemezler…

Bu düzenlemelerden sonra, bu tür yüzsüzlükler olmayacak…

Spor kulübü ve spor anonim şirketi başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile yöneticileri, mevzuat, tüzük ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kasıt veya ihmalle ihlal ettikleri takdirde kulüp, şirket, pay sahipleri ve alacaklılara karşı verdikleri zararlardan müteselsilen sorumlu olacaklar…

Müteselsil sorumluluk, anlamı itibariyle zincirleme borç sorumluluğu olarak tanımlanabilir…

 Bir borç ya da zararın birden fazla kişinin sorumluluğunda iken; borçlulardan birinin borcun sorumlu olduğu payını ödemek yerine borcun tamamını ödemekle yükümlü haline gelmesidir…

Yani, kulübü borçlandırdıktan sonra, “hadi bana eyvallah” diyerek çekip gitme yok…

Yöneticiler yapılan borçların da sorumlusu olacaklar…

Fikstür çekimine katılan, torbadan "bay" çektikten sonra, yanındakine "BAY, nasıl bir takım?" diye soran, “BAY” çekmenin ne olduğunu bilmeyen kulüp başkanlarının devri de inşallah böylece kapanmış olur…

Bir de menajerler meselesi var…

%5’i geçmeyecekmiş alacakları komisyon ücreti…

Bundan çok emin değilim!

Federasyonlarda da radikal değişimler söz konusu…

Yönetim kurulu üyeleri, genel kurul tarafından seçilen federasyon başkanı dahil 11 asıl ve 11 yedek üyeden oluşacak…

Kurulun en az iki asıl üyesinin, ilgili spor dalında, örneğin boks branşında olimpiyat, paralimpik ve deaflimpik oyunları ile büyükler dünya veya Avrupa şampiyonaları ya da kupalarında milli olan ve en az bir yıl önce faal sporculuğu bırakmış sporcuların olması zorunlu olacak…

Bunun da çok önemli bir düzenleme olduğunu düşünüyorum…

Örneğin güreşte Taha Akgül faal sporculuğu noktaladıktan bir yol sonra federasyonda başkan olarak da yönetici olarak da görev alabilecek…

Bu arada 9. Kez Avrupa şampiyonu olan Taha Akgül’ü buradan kutlamak istiyorum…

Bu “spor yasası teklifi” yeni haliyle uygulanır ve kılıf uydurulmazsa, bana göre sporda bir milat olarak tarihe geçer.

xxx

SOĞAN YERSENİZ AĞZINIZ KOKAR!

Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen…

Tanımam kendisini…

Konyaspor’la anılıncaya kadar da ne ismini, ne cismini duymadım, görmedim…

Ahmet Şan’ın başkanlığı döneminde üyeliğine son verilen, son yapılan genel kuruldan 10 ya da 15 gün, bilemediniz 1 ay önce kulübe üye olan Fatih Özgökçen, “Basına Mobbing!” ve “Ukrayna küçük balık” başlıklı yazılarımdan rahatsızlık duymuş olmalı ki, bu iki yazımı gazetemizin internet sitesinden, mahkeme kararıyla kaldırtmış!

Çokta önemli değil…

Benim bu yazılarımı mahkeme kararı ile kaldırtarak  “delilleri karartma suçu” işleniyor, aslında...

Güneş balçıkla sıvanmaz…

Benim adıma, daha doğrusu, dürüst gazetecilik adına son derece olumlu bir gelişme…

İki yüzlü olmayan, mesleki duruşundan zerre taviz vermeyen,  namuslu bir gazeteci için, yazılarının mahkeme kararıyla kaldırılması,  ne ayıp, ne utanılacak bir şey, ne de suç…

Dolayısıyla vicdanım rahat ve iç huzurluyum…

Rahatsız olduklarına göre, demek ki, tekere çomak sokmuşum…

Birisi FETÖ’yü övücü tweetler atmış, Galatasaray sevdalısı olan diğeri de Konyaspor’u aşağılayıcı paylaşımlar yapmış!!!

Ve bu ikisi bu kulüpten para kazanıyor…

Bu kulüpte yöneticilik yapmış, bu kulübün genel kurul üyesi olarak rahatsızlık duyuyorum ve vicdanım rahat değil!

Bu kulübün başkanının vicdanı rahatsa diyecek bir şey yok...

Konyaspor’u “amaç” değil, “araç” olarak gören Fatih Özgökçen’e tek bir soru; Başkan olmadan önce, bu kulübün içeride ve dışarıda kaç maçına gittiniz?