YENİGÜN ÖZEL

Türk milleti yok sayılamaz!

Abone Ol

Türkiye’nin milli bayramlarından biri olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı yaklaşıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan bu önemli gün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlattığı tarihi simgeliyor. Gençlerin umut ve heyecanını, vatan sevgisi ve bağımsızlık tutkusunu canlı tutan 19 Mayıs, her yıl coşkuyla karşılanıyor. Tarih Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Özüçetin ise, 19 Mayıs’ın anlam ve önemi hakkında bilgiler verdi.

19 MAYIS ÖLÜMSÜZLEŞTİ

Prof. Dr. Yaşar Özüçetin, milletlerin geçmişinde, onların kaderlerini değiştiren, geleceklerini aydınlatan, toplumu bütünüyle kavrayarak köklü bir değişim ve gelişime yönelten önemli olaylar olduğunu belirtti. Yaşar Özüçetin, “Eğer bu tarih ve olaylar, parlak bir geleceğin hareket noktası, başlangıcı olabilmişlerse gittikçe önem kazanarak bayramlaşır ve kalıcı hale gelir. Milli gelenek-görenek içerisinde, şüphesiz toplumun birlikte kutladığı bayramlar ilk sırada yer alır. Milli Mücadele içerisinde 19 Mayıs 1919, büyük inkılabın ilk adımı olması dolayısıyla 19 Mayıs günü, 1938’de “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kabul edildi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Türk milletinin kutladığı önemli bayramlardan biri olarak ölümsüzleşti” dedi.

KARANLIK BİR DÖNEMDEN AYDINLIK TARİHE GEÇİŞ

Milletlerin geçmişinde yol bulmanın, aydınlığa çıkmanın imkansız görüldüğü, bulanık, fırtınalı ve karanlık dönemlerin olduğunu anlatan Özüçetin, “Böyle zamanlarda Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; kimileri çareyi düşmanla birleşmekte, kimileri ise mahalli direnme teşkilatları kurmakta görür” dedi. İşte 19 Mayıs 1919 tarihinin onursuz ve zillet altında yaşamaktansa, onurluca ölmenin esas alındığı, karanlık bir dönemde, aydınlık bir tarih olduğunu dile getiren Özüçetin, “19 Mayıs’ta teşkilatlanan Türk İstiklal Savaşı, milli bağımsızlığı eyleme dönüştürerek; geri kalmışlığı, sömürüyü yok ederek; toplumu bütünüyle geliştirme, tam anlamıyla bağımsızlaştırma ve demokratikleştirme amacıyla başladı” şeklinde konuştu.

19 MAYIS, TÜRK MİLLETİNİN HAYAT BULACAĞI BİR TARİH OLDU

17. yüzyılın sonlarından itibaren başlayan Osmanlı Devleti’nin paylaşılması ve parçalanması yönündeki çabaların, 10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşmasına kadar devam ettiğini aktaran Özüçetin, Rusya ve Avusturya’nın başlattıkları sözü edilen bu çabalara sonradan İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya gibi devletlerin de dahil olduğunu kaydetti. Batılı devletlerin, Osmanlı Devleti’ni paylaşma ve parçalama amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik niyetlerinin, 1815’te Viyana Kongresinde “Şark Meselesi” adıyla bütün çıplaklığıyla ortaya çıktığını söyleyen Özüçetin, şunları dile getirdi: “Osmanlı Devletindeki “Müslüman olmayan unsurların himayesi için kullanılan Şark Meselesi” tabirinin anlamı genişlemişti. Batı’nın önemli güç ve avantajlara sahip olduğu bir dönemde “Türkler Avrupa’dan silinmelidir, hatta küre-i arzdan kaldırılmalıdır” sözleri sarf edildi. Türk milleti adeta yok sayılmıştı. Ama özetle; milli mücadele ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de emeği ile 19 Mayıs 1919, yıkılan çok unsurlu bir imparatorluktan, Türk milletinin hayat bulacağı unutulmaz bir tarih oldu.”