TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI VE AKSAKAL KONSEYİ!.

Abone Ol

Şehrimizde Ahmet Gündüz Başkan Özbekistan’a birkaç kez seyahat etti. Daha sonra Çumra Cuma Gurubu ve diğer Çumralı hemşerilerimizle Özbekistanlı Mehmet Nur Türk rehberliğinde gezi düzenlemişlerdi.

Semerkant’tan Buhara’dan Hoca Ahmet Yesevi’den anlata anlata bitiremediler. Hepimiz özlemle anlatılanları dinledik. Gençlik Rehber Kuran Hedef Turan diye düşümüz geçekleşiyor mu? Ne güzel Ata Yurdumuzu gezdiler diye hoş olduk.

Eyvah şimdi Türk dünyası ve Türkler için yüreklerimizde ayrı yeri olan Semerkant’ta AB temsilcileriyle toplantı yapan Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan 12,5 milyon Avro ile ticari anlaşma yaparak Kıbrıs Rum Kesimini adanın tamamının meşru yönetimi olarak kabul ediyorlar.

Dolayısıyla Türkiye’yi de adada işgalci kabul ediyorlar.

Demek ki, 70 yıllık komünist rejimi artıklarının Milliyetçilikleri buraya kadarmış. Sahi Türk Devletler Teşkilatında hangi Türk devletleri vardı?

El cevap; Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan’dan oluşuyor.

Devlet Başkanları Konseyi, Dışişleri Bakanları Konseyi, Aksakallılar konseyi, Kıdemli Memurlar Konseyi ve Sekretarya bulunuyor. Ne güzel değil mi?

Toplantılar toplantılar bir arada çekilen fotoğrafları görünce yılların özlemiyle gözyaşı dökmedik mi?

Ancak, son günlerde gündem olan bu Türki Devlerden Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan Semerkant’ta AB ile yaptıkları ticari anlaşma kapsamında, Kıbrıs Rum Kesimini adanın tamamının meşru yönetimi olarak kabul ettiler.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Orta Asya Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci olarak kabulünden sonra böylesi yaklaşım bizlerde düş kırıklığı oluşturdu.

AB den aldıkları 12.5 Milyon ile önce Kazakistan elçiliğini açıyor. Elçilik kabulünde Kıbrıs toprak bütünlüğünü tanıyoruz demesi ise başka hayal kırıklığıdır.

Madem Rum Kesimini tanıyorsunuz aynı şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini de tanıyın.

Kardeş Ülkelerin tavrı üzücüdür. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu Türk devletleriyle ilişkiyi kesmemek gerekir. Bunun yanında Dışişlerimiz politikamıza çeki düzen vermek durumdayız.

AB bu bölgede harıl harıl Türk Cumhuriyetlerinde çalışırken Türkiye Dışişleri ne yapıyordu? Sorusu aklımıza geliyor.

Yoksa Türkiye ile Rusya arasında ekşime mi var? Son Suriye gelişen yapı içinde Anadolu’da tabirle gevrek arpa mı çiğnedik?

Basının tek suçlu Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Demek de ucuz yaklaşımdır.

Hani derler ya; ayının kırk türküsü var hepsi ahlat üzerine. Yani armut üzerinedir.

Aynı şekilde Yunanların kırk türküsünü hepsi Türk düşmanlığı üzerinedir.

O zaman yeniden her türlü yapılanmalarla Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri çalışmalıdır. Hamasetten öte gereği yapılmalıdır.

Prof. Dr. Mehmet Haberal Türkiye’yi adada işgalci gösteren tavrı kınıyor. Başkent Üniversitesi olarak ilgili Ülkelerden faaliyetlerini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile tutumları değişinceye kadar askıya alıyor.

Prof. Dr. Mehmet Haberal Türki Devletlerin tanınması içinde geçmişte çok büyük efor sarf etmiş olduğunu biliyoruz. Yerli Milli duruş budur öyle değil mi?

Üsküsseli (Orhaniye) Hasan Hüseyin Hoca Ramazanda teravi namazı kıldırıyor. Selam ve salavattan sonra dördüncü saftan bir genç;

--- Hocam eksik kıldık, diye ediyor. Hoca hemen ilk safta arkasında bulunan ihtiyar amcalara;

--- Hacı efendiler siz burada ne yapıyorsunuz? Dedikten sonra delikanlı gel evladım sen hacı amcalarının yerine geç. Herkes bulunduğu yerin hakkını vermek durumundadır. Hasan Hüseyin Hocama Allah rahmet eylesin!

Aksakallar Konseyi Başkanımız ne yapıyor?

Hülasa herkes üzerine düşeni yapsın değil mi?