Bir ülkenin ekonomik ve sosyal açıdan büyümesinin ön şartlarından birinin, adalet sisteminin güçlü oluşu olduğuna dikkat çeken Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Başkanlık Kurulu Üyesi ve Ankara Milletvekili Sadullah Ergin, bunun da ancak güçler ayrılığının tam anlamıyla gerçekleştirilmesiyle olabileceğini söylüyor. Ergin, yargısal aktivizmin önlenmesi adına geliştirilen kuvvetler ayrılığının zaman zaman yargısal aktivizmin etkisi altında kaldığını da ifade etti.
‘KUVETLER AYRILIĞINA KARŞI GELEN SAPMALAR, İSTİKRARI BOZAR’
Bir ülkedeki istikrarlı büyüme ve iç huzurun adalet sisteminin gücüyle ortaya çıkabileceğine işaret eden Ergin, bu kapsamda tarafsız ve adil bir adalet sistemine vurgu yaptı. Adalet kavramının bir ülkede iyi bir şekilde işleyebilmesi ve zarar görmemesi adına kuvvetler ayrılığının önemine dikkat çeken Ergin, siyasi yönetimlerin kendi sınırlarını aşarak yargıyı etkisi altına aldığı yargısal aktivizmin her dönemde ülkelerin başına bela olduğuna vurgu yaptı. Kuvvetler ayrılığının tam da burada devreye girerek adaletin zarar görmemesini sağladığını belirten Ergin, “Yasama, yürütme ve yargının ayrılması ve kendilerine çizilmiş alanlarda faaliyetlerine icra etmeleri olarak tanımladığımız kuvvetler ayrılığı dengesinin ihlal edildiği zamanlarda, maalesef yargısal aktivizm ya da yürütmenin yargıyı etki altına alması görülüyor. Bu tür sapmalar, o ülkede sosyal barışı da tehdit eder; ülkenin istikrarını bozar. Bugün Türkiye’de olduğu gibi!” diye konuştu.
ERGİN: GEÇİCİ ANCAK GELECEK KARARTIR!
Ekonomik kriz ve yatırımlarda azalma gibi sonuçların doğmaması için ülkelerin evrensel standartlarda, bağımsız bir yargıya bağlı olması gerektiğine işaret eden Ergin, adaletin olmadığı bir ülkede diğer sektörlerdeki başarı istatistiklerine bakmaya gerek bile olmadığını söyledi. Bugün Türkiye’de uzun süre iktidarda kalan hükumetin bu fikre sempatik olarak bakmadığını da dile getiren Ergin, “Hükumet kendi kontrol edebildiği bir yargı sistemiyle kendi iktidarının da devam etmesini sağlıyor. Bunlar geçici süreçler ancak o ülkenin geleceğini karartan sapmalardır.” şeklinde konuştu.
‘TRİBÜNLERDEN GELEN SESE GÖRE YARGI SİSTEMİ OLMAZ!’
Vatandaşların hukuki bazı durumlarda haklarını sosyal medya üzerinden aramalarına yönelik de konuşan Ergin, “Eğer sizin o kişiyi tutuklamama sebebiniz yargıya uygunsa, kıyamet kopsa o kişiyi tutuklamamanız gerekir; tutuklamanız gerektiği halde tutuklamıyor ve sosyal medyadan gelen sese göre bir tutuklama kararı uyguluyorsanız, bir mahcubiyet duygusuyla hareket ediyorsunuz demektir ve bu da iyi bir şey değildir! Bağımsız ve tarafsız yargı dediğimiz zaman anayasa, yasalar ve adalet terazisine bağlı hareket etmeniz ve vicdanınızın hükmettiği kararların arkasında durmanız gerekir. İster Başbakan ister Cumhurbaşkanı olun, kim ne diyorsa desin sizin adalet anlayışınız gereği icra ettiğiniz bir uygulamanın arkasında durmanız gerekir. Ancak maalesef atmosfere, toplumsal psikolojiye ya da sosyal medyanın konuyu ele alış biçimine göre bu ülkede yargı kararları değişebiliyor. Doğru işleyen bir yargıda -kamu karşı çıksa bile- karar vericiler doğru bildikleri kararın arkasında durmaları gerekir.” ifadelerini kullandı.
‘KANTARIN TOPUZU KAÇTI!’
Futbolda olduğu gibi adalet sisteminde de bir ‘VAR’ sistemi olduğuna işaret eden Ergin, mahkemeden çıkan sonuca üst mahkemelerde istinaf ya da temyiz aşamalarıyla tekrar gözden geçirilerek, gerekli hallerde düzeltildiğini söyledi. Ancak yargı sistemine yürütmenin ya da farklı güç odaklarının müdahil olmasının, gelişimin önündeki engellerden biri olduğunu belirten Ergin, “Bu durum, o ülkenin ayağa kalkmasının önündeki en büyük engel olarak önümüze çıkıyor. Türkiye’de artık kantarın topuzu kaçtı!” dedi.
SORGULANABİLİR SİSTEM, DİĞER ALANLARIN DA İLACI!
DEVA Partisi olarak Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi yerine hesap verilebilir ve sorgulanabilir, güçlendirilmiş parlamenter sistemin olması gerektiği düşüncesini desteklerini aktaran Ergin, bu yürütme erkinin ülke için elzem bir konumda olduğunun da altını çizdi. Ergin, bu sistemin inşasıyla birlikte ülke ekonomisinden adalet mekanizmasına kadar birçok alanda iyileşme görüleceğini de ifade etti.
