Karayolu Trafik Haftası kutlama programına katılan Vali Vekili Fazlı Akgün, toplumsal gerçeği açıkladı: Cahil bir toplumuz.
Birileri "Bu vali vekili kim oluyor da topluma cahil diyebiliyor" eleştirisinde bulunabilir.
Ancak, "Akıl fukara olunca dil ukala olur muş" onun için Sayın Vali Vekili Fazlı Akgün'ü eleştirmeden önce dediklerine kulak vermek gerekiyor.
Ne diyor Akgün:
"Çocuğunu öne oturtup kucağına alan veya tek başına önde götüren baba örneği herhalde dünyada bir tek Türkiye'de vardır. Motoruna binip de kendisine kask takıp arkada eşi ve iki çocuğunun başına hiçbir şey olmayan ve bu şekilde seyahat eden örnekler herhalde Türkiye gibi benzer birkaç Afrika ülkesinde veya az gelişmiş ülkeler dışında görmek mümkün değil. Tabi bunlar da bizim insanımız. Bunları da eğitmek lazım. Eğitim de öyle çok kısa sürede bugünden yarına gerçekleşen bir şey değil. Gerçekten cahil bir toplum olduğumuzu artık kabullenmek lazım. Bu manzaraları gördükten sonra kemer takmamakta ısrar ediyorsanız, alkol alıp ısrarla araba kullanıyorsanız diplomanız ne olursa olsun bunun adına sadece cahillik denilebilir..."
Şimdi bu ifadelere doğru değil mi diyeceğiz?
Cahiliz hem de diplomalı cahiliz, bunu kabul etmek gerekiyor!
Vali Vekili Fazlı Akgün, bu konuşmasıyla aslında herkesin bildiği fakat kimsenin söyleyemediği bir gerçeği ortaya koyuyor.
Trafik bilgimiz, görgümüz zayıf. Bunu kabullenmek gerekiyor.
Emniyet kemeri takmıyorsak,
Alkollü araç kullanıyorsak,
Şerit çizgisine uymuyorsak,
Dönüşlerde sinyal vermiyorsak,
Okul, hastane, itfaiye, acil servis önüne park yapıyorsak,
Kaldırımları otopark olarak kullanıyorsak,
Hız limitlerine uymuyorsak,
Şehir içinde yarış yapıyorsak,
Durduk yere kornaya basıyorsak,
Yolda giderken kamyonun damperini açıyorsak,
Yokuşta dururken, el frenine çekmiyorsak,
Çocuklara direksiyon veriyorsak...
Cahiliz hem de zır cahiliz.
Trafik medeniyettir. Trafik gelişmişliğin, eğitim seviyesinin yüksekliğinin belirleyicisidir. Gaza basmakla araç sürülmüyor. Yolda giderken kurallara uyuyorsan bilinçli bir sürücüsündür, ama ukala tavırlarla ne olacak deyip kuralları ihlal edersen cahil kafanla kazaya davetiye çıkarırsın.
Bugün ülkemizin içinde bulunduğu tüm problemlerinin üç temel sebebi var; Cehalet, Ahlaksızlık ve Hoşgörüsüzlüktür. Bunların içerisinde ise en temel olanı cehalet problemidir.
Cehalet, bir terim olarak, toplumumuz tarafından genel manası ile okul öğretimi eksikliği gibi basitçe anlaşılsa da aslında ailede alınmaya başlanan kültür değerleri ve sosyal kodlardan başlayıp ilk ve orta eğitimde edinilen toplumla yaşama, genel kültür öğeleri ile üniversite çağında gerçekleşen akademik ve mesleki eğitim ve öğretimin tamamını ve hatta aslında kişinin hayat boyunca edindiği bilgilerin azlığını ve kalitesizliğini kapsamaktadır.
İşte Vali Vekili Akgün'ün vurgulamaya çalıştığı yer burasıdır.
Doğru dürüst okul eğitimi almamış, hasbel kader aldığı eğitimin okuma yazma bilmekten öteye gitmediği, tek yönden yetişmiş papağanlık dışında bir meziyeti olmayan kişilerin almış olduğu sürücü belgesi ile trafik çilesi savaşa dönüşmüş durumda.
Bu manada, savaşa dönüşen trafiği hoşgörü ve saygınlık noktasına getirmek için yeniden eğitim seferberliği başlatmalıyız.
Bu çerçevede; bir şahıs olarak başta kendimiz ve ailemizden başlayarak, güç ve çabamız yettiğince çemberi genişleterek yapabileceklerimizle, yaratacağımız kelebek etkisinin çok büyük olacağı açıktır. Bunun için eksik olduğumuz noktaları tespit ederek eğitim, gelişim ve değişimin hayatın kendisi olduğu bilinciyle toplumsal bilgi binasının üzerine koyacağınız her taş bir fayda oluşturacaktır...
Bu açıdan Sayın Vali Vekili Fazlı Akgün'ü destekliyorum. Ne zamanki kazalar, ceza oranları minimum seviyeye düştü o zamana kadar eğitim şart.
Sürücü trafikte hangi alanda suç işlediyse o konuda eğitime tabi tutulmalıdır. Ta ki o konuda bilgisizliğini tamamlayacağa kadar.
Bu anlamda stajyer sürücü sistemi güzel bir gelişme. Böylece trafik canavarları azda olsa engellenebilinir...
Yoksa Fuzuli'nin dediği gibi;
Mey gider Saki kalır
Her renk solar haki kalır
Eğitim insanın cehlini alsa da
Hamurunda varsa eşeklik baki kalır"
İşte Fuzuli'nin insanın hamurunda olan eşeklik olarak ifade etmeye çalıştığı tehlike; cehaletin bir yaşam biçimi olarak, bir toplum ve aslında aile kültürü haline gelmesi tehlikesidir ki bu en büyük felakettir.
Bu felaketi ortadan kaldırmanın yolu da cahil olduğumuz kabul edip, eğitime yönelmektir...