Türkiye genelinde konut dışı gayrimenkul satışları, Ocak-Temmuz döneminde rekor kırdı. Büyük çoğunluğunu arsa ve tarlaların oluşturduğu 942 bin 485 adet konut dışı gayrimenkul, bu dönemde el değiştirdi. Ocak-Temmuz dönemleri baz alındığında 2022'de 912 bin 448, 2021'de 742 bin 583, 2020'de 608 bin 353, 2019'da ise 525 bin 740 adet olmuştu. Bu artışlarla ilgili değerlendirmede bulunan Erkan Başar Gayrimenkul Sahibi Erkan Başar, artan arzın en büyük nedeninin deprem dolayısıyla insanların az katlı, müstakil konutlara olan ilgisi olduğunu belirtti.
ENFLASYONDAN KAÇAN TOPRAĞA SIĞINDI!
Toprağın hiçbir zaman zarar ettirmeyeceğine olan inançla birlikte bir yatırım aracı olarak görülen konut dışı gayrimenkul satışlarındaki artışı değerlendiren Başar, “İnsanlar gayrimenkule yatırım amaçlı daha çok yönelmeye başladı ve artık daha bilinçli bir şekilde yatırım yapılıyor. Özellikle enflasyondan korunmak için konut dışı gayrimenkul satın alan müşterilerimiz, toprak alımının ileriye dönük daha kârlı bir yatırım aracı olduğunun ve bir daire fiyatına alınan bir arsanın ileride 10 daire fiyatı kadar değerlenebileceğinin farkındalar. Tarım arazilerinin yüksek kâr getirisi ve ülkemiz topraklarının bu açıdan verimli olması, bu alanda yapılan yatırımı arttırıyor. Bu yüzden toprağa olan arz-talep dengesinin gün geçtikçe daha fazla artacağını öngörmek mümkün.” ifadelerini kullandı.
DEPREM, İNSANLARI MÜSATAKİL YAPILARA YÖNLENDİRDİ
Toprağın bir yatırım aracı olmasının yanı sıra bu artışların bir sebebinin daha bulunduğunu söyleyen Başar, “Bunun yanı sıra pandemiye ek olarak 6 Şubat’ta yaşanan depremler sonrası insanların kırsal yaşama talebi arttı. Depremde yıkılan, hasar gören binalar insanları tek katlı ya da müstakil yaşama daha hızlı yöneltti. Buna bağlı olarak konut almak yerine arsa alarak kendi konutunu inşa etmek isteyen kişiler ya da arzın artmasıyla bu tür konutların inşası için müteahhitler de arsalara yöneldi.” diye konuştu.
ARZ FAZLALIĞI ŞİMDİDEN BAŞLADI!
Arz fazlalığının şimdiden oluştuğunu söyleyen Başar, konut satışlarında da bu artışın olduğunu ifade etti. Fahiş kira artışlarının insanları ‘kira ödemektense ev sahibi olma’ yoluna ittiğini sözlerinde bildiren Başar, “Topraktan daha çok konut alanında aşırı bir talep görmekteyiz. Özellikle bir senedir, fahiş kiralarından dolayı konut alımına hızla yönelen vatandaşlarımız arz fazlalığı oluşturdu. Konut fiyatlarındaki fiyat artışı da vatandaşları daha cazip fiyatlı farklı gayrimenkullere doğru yöneltmekte.” dedi. Toprağın her zaman kazandıracağı görüşünü benimseyen Başar, özellikle toprak yatırımının neredeyse hiç kaybettirmeyeceğini vurguladı. Konut ve arsa dışı yatırım yapmak isteyenlere de tavsiyede bulunan Başar, “Konut ve arsa dışı bir yatırım yapmak isteyen vatandaşlarımıza merkezi bir konumdan dükkân alımını tavsiye edebilirim. Yüksek kira getirisinden dolayı dükkân ve işyerine alımı yapmak daha az riskli bir yatırım olacaktır.” ifadelerine yer verdi.
TÜM HİSSEDARLARIN YERİ BELLİ OLMALI
Bölünmüş ya da hisseli satışlarda arsanın kullanımı açısında sorun teşkil etmemesi açısından tüm hissedarların arsa içerisindeki yerinin belirli olmasına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Başar, bu konunun önemine dikkat çekti. Başar, arsa içerisine yapı koyabilmek için gerekenleri de aktarırken, “Bölünmüş ve hisseli arsalarda ya da tarlalarda, öncelikli olarak hissedarlar arasında yer paylaşımı olup olmadığı ya da tüm hissedarların yerlerinin belli olması önemli bir detay. Tarla, bağ, bahçe niteliğindeki yerlere herhangi bir yapı koyabilmek için imar barışından faydalanmış olması ve yapı kayıt belgesi bulunması gerekir. Aksi takdirde tarım arazi üzerine yapılan izinsiz bir yapının ilerde yıkılma durumu söz konusu olacaktır.” şeklinde konuştu. İmar olmayan yerlerin imara açılma durumunun satın alınmadan önce kontrol edilmesi gerektiğini bildiren Başar, kulaktan dolma bilgilere karşı en doğru bilginin Çevre ve Şehircilik Bakanlığından ve belediyenin imar bölümünden alınabildiğini ifade ederek vatandaşları uyardı.
HACER CEYLAN
