Tayyip Ağa’nın Nükteleri - V

Abone Ol

HER TARAFIN OOOOO DA DİYEMEM

Tayyip Ağa’nın mahallesine bir hayat kadını taşınmış.

Tayyip Ağa’yı, şeytana uydurmak için elinden geleni yaparmış…

Ağa mahalleden geçerken, eteğini kaldırır, orasını burasını sergiler, ağzındaki cikleti patlatır;

-Tayyippp Ağa… der

Kendince işve yaparmış.

Tayyip ağa, oyuna gelmez her seferinde kadına döner:

-Höst or…. ört oranı buranı, utanmaz ahlaksız kadın.

Deyip savuşur yoluna gidermiş.

Gel zaman git zaman kadın da bakmış Tayyip Ağa’dan bir şey çıkmayacak. İşi kadıya götürmüş.

Kapanmış, peçelenmiş, iki de sahte gözyaşı ile;

-Kadı Efendi, ben namuslu iffetli bir kadınım, bu muhterem bilinen Tayyip Ağa bana or… dedi.

Kadı efendi dinlemiş kadını, hiddetle bağırmış:

-Getirin bu Tayyip Ağa’yı bana.

Tayyip Ağa’yı getirmiş bekçiler, dikmişler kadının karşısına.

Kadı öfke ile başlamış söze;

-Sen nasıl olur da, böyle iffetli namuslu bir kadına or… dersin? Utanmaz arlanmaz mısın? Yıkıl melun.

Tayyip Ağa, ağzını açacak olmuş.

Kadı;

-Yıkıl ahlaksız herif bak daha konuşuyor. Atarım zindana.

Tayyip Ağa da boynunu bükmüş. Mahalleye geri dönmüş, kadın yaptığı işin keyfi ile yine sakızı patlatıp seslenmiş:

-Tayyip Ağa…

Dişini sıkan Tayyip ağa dönmüş, kadına:

-Her yanların öyle amma OOOOOOO.nu diyemem ki, demiş.

BEŞ KURUŞ VEREREK GİRECEKSİN DEYİVER

Bir tarihte arkadaşı Selçuk Efendi, Tayyip Ağa’nın dükkanı önünden namaz vaktinde geçerken, etrafta gürül gürül ezanlar okunuyor. Çarşı halkının bir kısmı şadırvanda abdest alırken, büyük bir kısmı da abdestini almış Aziziye Camisi’ne doğru ilerliyor. Tayyip Ağa, Selçuk Efendi’yi çağırır. “Hayırdır inşallah ne oldu Tayyip Emmi” der. O da kendisine has ciddiyetle sorar: Bu halk nereye koşup gider bir şey mi var acaba?

Selçuk Efendi neticeden ne çıkacağını bilmediği için, “İzanı duymuyor musun? Namaz kılmak için camiye giriyorlar” deyince Tayyip Ağa hafifçe güler ve sözüne devam eder:

“ Yaptıkları hile ve hurdalarını perdelemek için akıllarınca Hazreti Allah’ımı aldatacaklar? Cenabı Hak hiçbir vakit aldanmaz bey, girenlerin çoğu gösteriş, yapmacık, camiye geliyor” diye sokulur.

Selçuk Efendi: “Aman bu iş nasıl olur, imkan var mı? Hepsi iman sahibi kimseler, biraz mübalağa ediyorsun” deyince Tayyip Ağa hafifçe tebessüm ederek, “Denemesi çok kolay” der. Selçuk Efendi, “Nasıl deneyeceksin? Allah’tan başka kulların içini kim bilebilir” deyince o hemen sözün sonunu almak üzere şu cevabı verir;

“Caminin üç kapısına birer kişi koy, içeriye beş kuruş vererek, biletle gireceksin deyiver; Vallahi üç beş kişi ya verir ya vermez oğul, çoğu girişi aylak diye geliyor, tecrübe et, yazık değil mi beş kuruşa, açıkta duvar dibinde de namaz kılıveririm diye bırakır kaçar.

TAŞINI MI ÇEKTİN?
İkinci Cihan Harbinin en şiddetli günleri, her taraf ateş içinde. Bir tanıdığı Tayib Ağa'ya rastlamış!
- Tayib Ağa bu dünyanın hâli ne olacak? Diye sormuş.
Tayip Ağa:
- Ne var oğlum bu dünyanın halinde?
- Ne olacağı var mı Tayib Ağa, baksana dünyanın her tarafı yıkılıp gidiyor.
Tayib Ağa cevap vermiş:
- Varsın yıkılırsa yıkılsın hay oğlum. Dünya yapılırken sırtında taşını mı çektin?

SEN ÖLMEDİN BEN ÖLDÜM

Tayyip ağanın komşularından biri vefat eder aslında Tayyip ağa bu komşusunu çok sevmez ama adet üzere cenazeye katılır muzip komşular devreye girip aralarında kaş göz ile anlaşırlar Tayyip ağa cenazeye omuz verince onun tarafına kimse varıp değiştirmez Tayyip ağa zavallım kabre kadar kısıla büzüle cenazeyi taşır ama bitap düşer. Mezarın yanına omzundan tabutu indirince ulan sinine kaktığımın adamı sen ölmedin ben öldüm ülen der.

İnek davası

Tayyip ağa bir gün pazardan 100 liraya bir inek alır eve gelirken kaça aldın diye soranlara muziplik olsun diye elli liraya aldığını söyler hepside vay avradını s…. Gine bir garibanı kandırmış diye kalaylarlar en son dip dipe komşusu sorar Tayyip ağa ineği kaça aldın 50 liraya garam der. Oda başlar ağanın avradına kalaya. Bunu duvarın arkasından iyice dinleyen Tayyip ağa duyar birkaç gün sonra ineği satılığa çıkarır. Dip komşusu talip olur fiyatı 250 lira der. Adam ne yaptın ağa yahu 50 liraya aldığın ineğe iki yüz lira fark istiyorsun bu kadar kar ayıp olmuyor mu? Deyince ülen ineği bazardan eve getirinceye gadar üç avradını filan ettiğim benim garıya söğdüler her söğen için 50 lira zam yaptım hele sen söğünce sen avradını si… ğim için yüz lira zamladım ineği alacağısan al almazsan beni meşgol itme gidi deyiverir.

BU KADAR BİLDİĞİNİ DİYECEN

Bir gün Tayyip Ağa çok sevdiği arkadaşı Mustafa’ya gelir.

“Ak kuzum Mustafa’m. Bundan sonra hiç kimse için gıybet etmeyelim. Kimsenin ardından bir laf söylemeyelim. Günah olur. Boş ver hocaları amma, Allah’ı darıltmayalım.”

Mustafa ne desin tasdik eder:

“Olur Tayyip Ağa çok yerinde bir karar verdin, öyle edelim.”

Tam o sırada dükkanın önünden kulağı kesiklerden biri geçer. Tayyip Ağa hemen patlatır lafı.

“Şu gidinin çalımına bak. Hiç kimse bilmez sanır. Dürzü çok kapı kapattı.”

“Hani hiç kimse için bir şey demiyecektik” der Mustafa.

Tayyip Ağa iki elini birden açar:

“Pek o kadar da kapatmıyacan Mustafa’m. Bu kadar bildiğini de söyliyecen elbette…” der.