Tavuk Olmayı Bırak, Kartal Olmaya Bak

Abone Ol

Yüce Rabbimiz insanları farklı yeteneklerde, farklı özelliklerde yaratmıştır. Beş parmağın beşinin de bir olmadığı gibi insanların da huyu, suyu, düşünceleri, duyguları farklı farklı olabilir. Tıpkı yeryüzünde yaşayan diğer varlıkların da birbirlerinden farklı oldukları gibi. 

Aynı toprakta yetişen çeşit çeşit biberleri bir düşünün.Kimi acı, kimi zehir gibi acı, kimi tatlı, kimi dolma, kimi sivri, kimi yeşil, kimi beyaz, kimi sarı, kimi siyah, kimi uzun, kimi kısa, onlarca çeşit. Üreticiler iyi bilirler. Kavun böyle, karpuz böyle, soğan böyle, kabak böyle, patates böyle.

İnsanlarda farklı mizaçlarda, farklı anlayışlarda. Kimi tatlı, kimi acı. Kimi iyi bir yazar, kimi iyi bir hatip. Kimileri her iki özelliğe de sahip. Kimi iyi bir okur, kimi de okumaz cehalet dokur.

Kimi alıngan, kimi hased eden, kimi konuşkan, kimi çabuk küsen. Kimi ise şen şakrak, kimi hoşgörülü, kimi iyimser, kimi asık suratlı, kimi kibirli, kimi karşıdakini ezmeye çalışan, zalim, kimi mazlum ve mazlumdan yana, kimi çabuk küsen, kimi affeden kendini hesaba çeken, kendi otokritiğini yapan, kendi muhasebesini yapıp, kendini ve yaptıklarını sorgulayan.

Örnekleri çoğaltabiliriz.

Sonuçta insanız. Hata da yapabiliriz. Hatasız kul olmaz. Hatasız dost arayan dostsuz kalır. Önemli olan hatalarımızı kabul edip, bir daha yapmamaktır.

Haksızlığa da uğrayabiliriz. Aldatılabiliriz. İhanete de uğrayabiliriz. Yanımızda olacağına dair söz veren dostlarımız, yakın çevremiz, sözlerinden vazgeçip kirli ittifaklar içinde olabilirler. Bizi ve sahiplendiğimiz kutsal davayı satabilirler. Tam da kazandık derken kaybedebiliriz.

 Böyle bir durumda küsmenin, inzivaya çekilmenin, dünyadan el etek çekmenin, bize ve davamıza ne faydası olabilir? Yakın çevremize öfkelenip meydanı boş bırakmanın, pire için yorgan yakmanın kime ne yararı olabilir?

İnsan hayatı imtihanlarla doludur. Allah verirken de alırken de imtihan eder. Önemli olan her sonucu tevekkülle karşılamak, kazanınca şükretmek, kaybedince sabretmektir.

 Kaybetmenin sonuçlarını, sebeplerini iyi analiz etmektir. Suçu öncelikle kendimizde aramaktır. Nedenini  iyi araştırmaktır. Benim bundaki hata payım ne kadar diye sorabilmektir.

Yoksa küserek, kızarak tası tarağı toplayıp insanlardan kaçmak, sevdiklerimizi ve arkadaşlarımızı terk edip, inzivaya çekilmek değildir. Bu gün mağlup olan yarın galip olabilir. Hem bizleri yaratan, göğsümüzü genişleten yüce Rabbimiz “Bir işi bıraktığın zaman başka bir işe koyul, Rabbinle olan irtibatını da artır” buyurmuyor mu?

İnsanların bizlere, bizim tecrübelerimize, bizim birikimlerimize en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde, bir kenara çekilmek, suya sabuna dokunmamak, sahayı başkalarının doldurmasına yarayacaktır.

Özellikle yüce davâlar, küslük kabul etmez, alınganlık kabul etmez, öfke ve düşmanlık kabul etmez, boşluk kabul etmez. Oturmayı, yan gelip yatmayı hiç kabul etmez. Ümitsizliğe düşmeyi kabul etmez.

Unutma ki oturarak başarıya ulaşan tek varlık tavuktur.

Tavuk olmayı bırak, kartal olmaya bak.

                                        HEM NALINA HEM MIHINA

MEZARLIKLAR GENEL MÜDÜRÜ

Çatı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, adaylık sürecinde işe mezarları ziyaretle başladı. Gittiği her yerde mezar ziyareti yapıyor, ölmüşlerimize dualar okuyor, onlardan himmet ve yardım bekliyor. Bu yüzden gitmediği anıtmezar, türbe ve kabristan kalmadı.

Olur ya seçilemezse Ekmeleddin Bey hiç üzülmesin. Seçim sonu işi hazır sayılır:

Mezarlıklar Genel Müdürü olur biter.

                                                       GÜNÜN SÖZÜ

ÖYLE BİR SAVAŞ Kİ BU, TESLİM OLMADAN GALİP GELEMEZSİN, YA DÜŞMANA TESLİM OLUP KAYBEDERSİN YA RABBİNE, YOKSA ÜSTESİNDEN GELEMEZSİN.

                                                                                                      Necip Fazıl Kısakürek