Türk Dil Kurumuna (TDK) göre tarımın tanımını “ Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasına, ziraat= Tarım" denilmektedir. Tarım kelime ve kavram olarak gıda ve hayvancılığı da içerisine aldığından tarımla birlikte gıda ve hayvancılık denilmesini (Tarım ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık gibi) doğru bulmuyorum.

Her canlının hayatı boyunca sağlıklı gıdayla ve dengeli beslenmesi esastır. Bu nedenle bir canlı olan insanın da ne yediğini, ne içtiğini bilmesi en doğal hakkıdır. Tüketici olarak ne yediğimizi ne içtiğimizi bilmeliyiz. Birey olarak çok kişi yediği ve içtiğinin sağlıklı veya gıda nizamnamelerine uygunluğunu tespiti mümkün değildir. Tarım ürünlerinin sağlıklı ve gıda nizamnamesine uygunluğunu yetkili kuruluşların görevlileri yapmaktadır. Üretimden tüketime kadar olan zincirde güven önemlidir. Tarım ürünleri denetimleri şimdiye kadar ve halen Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı ilgili şubelerin yetkili elemanları ve belediyelerce yapılmaktadır. Tarım sektöründe yapılan denetimlerde üretimde kullanılan girdilerin ham maddesi, yarı mamul ve mamul edilmiş ürünleri bakanlık birimi teknik elemanlarınca denetlenmektedir. 

Tarım Bakanlığı bünyesinde bu güne kadar “Tarım Müşavirliği” unvanıyla çalışmakta olan kişiler üst düzey yönetimde ve yurt dışı teşkilatlarında görevlendirmelerde yer almaktaydı. Üretimde “Yeminli Tarım Müşavirliği” yeni bir yapılanma modeli olarak dikkate alınmaktadır.

Bazı meslek dallarında uygulanan yeminli müşavirlik, inşaat yapımında olan “Yapı Denetim Sistemi” gibi kamu dışında kontrol görevini sürdüren meslek sahipleri ve meslek kuruluşları vardır. Bu kuruluşlar kendi aralarında Yapı Denetçileri Dernekleri kurmuşlar ve bu dernekler ülke genelinde teşkilatlanarak “Yapı Denetim Kuruluşları Birliği” ni oluşturmuşlardır. Mali müşavirlerde ve diğer mesleklerde de benzer teşkilatlanmalar görülmektedir.

Tarım ve Orman Bakanlığının kontrol mekanizmaları Türkiye genelinde yaygın bir teşkilat yapısı ve önemli bir görevi fedakârca yerine getirme gayreti içinde olmasına. rağmen maalesef bu denetim görevine yetişebildiğini söylemek mümkün değildir. Bu nedenle böyle bir teşkilatlanmaya gidilmesi doğru bir düşüncedir. “Yeminli Tarım Müşavirliği” uzun zamandır ilgililerce konuşulmakta ve zaman zaman da gündemde daha fazla yer almaktadır.

 “Yeminli Tarım Müşavirliği” 24.10.2022 tarihinde İstanbul’da düzenlenen “Güvenilir Ürün Zirvesi ve Feed the Future” ödül töreninin açılışına katılan Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci tarafından "YEMİNLİ TARIM MÜŞAVİRLİĞİ" SİSTEMİ HAYATA GEÇİRİLECEK” diye tekrar gündeme getirildi.

Sayın Bakan Kirişci açılışta yaptığı konuşmada, “En iyi denetçinin tüketici olduğunu belirten Bakan Kirişci: "Tüketicinin şikâyetlerini dikkate alan ve bunların da gereğini yerine getiren bir Bakanlığımız var. Ama biz bunlarla da yetinmiyoruz. Şimdi inşallah işi başından... Hani diyoruz ya tarladan sofraya, zincir içerisinde her bir kademeyi garanti altına almak, bunu güvenilir gıda adına iyi bir zemine oturmak için bizim o konuda da bir girişimimiz var. Onu da buradan ifade etmek istiyorum. Malumunuz modern ülkelerde kamu stratejiyi belirler, kuralları koyar, denetimi yapmaz. Denetimin denetimini yapar. Ama biz kamu olarak bu zamana kadar bu denetimleri kendimiz yapıyoruz. Fakat önümüzdeki dönemde inşallah Tarım Müşavirliği adı altında, bunları da kategorize ederek, kolay anlaşılması için de söylüyorum her vesileyle, yeminli müşavirlik, mali müşavirlik gibi düşünüldüğünde yetkilendirilmiş ziraat mühendislerini, veteriner hekimleri, gıda mühendislerini, su ürünleri mühendislerini inşallah sahaya salmış olacağız. Böylelikle Bakanlığımızın 5996 sayılı yasaya göre korumakla mükellef olduğu pek çok iş ve işlemi de artık bu meslek gruplarına vermiş olacağız. Bunun çok hayırlı bir şey olacağını düşünüyorum ve meslek insanlarının da kendi mesleklerine sahip çıkmaları adına da çok önemli olduğunu düşünüyorum" demiştir.

Bakanın bu açıklaması sonrasında tarımda yeminli müşavirliğin yerinde ve uygulamaya konulması hususunda gıda ile ilgili bazı meslek kuruluşu temsilcilerinden de destekleyici açıklamalar gelmiştir. Bu açıklamalar da göstermektedir ki “Yeminli Tarım Müşavirliği” sistemi toplumda kabul görecektir.

2006 yılında yayınlanan “Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetlerinin Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğe (TYDD) dayandırılarak uygulanan “Tarım Danışmanlığı” yurt genelinde uygulamaya konulmuştur. Uygulamaya konulmuş olan tarım danışmanı projesi düşünüldüğü gibi faydalılık derecesi üst düzeyde olmamıştır. Esas itibariyle “Tarım Danışmanlığı” tecrübeli konu uzmanlarınca yapılmış olsa ve maaşının bir kısmı yerel üreticilerce faydalılık derecesine göre karşılanabilir bir formata dönüştürülse idi belki devlet destekleri ile daha faydalı uygulama haline gelebilirdi.

Danışmanların görevi; bilgiyi çiftçiye doğru aktararak çiftçi koşullarında en kolay biçimde uygulanmasını sağlamaktır. Tarımsal üretimde yeni yetiştirme tekniklerini, demonstrasyonlar, denemeler kurarak doğru tohum seçimi, bitkide doğru ilaç, doğru gübre kullanımını teşvik etmektir. Ayrıca dünyadaki tarımsal gelişmeleri takip ederek seminerler vasıtasıyla çiftçiye aktarılmasını sağlamaktır. Danışmanlar gerektiğinde yurtiçi ve yurtdışı teknik geziler düzenleyerek çiftçinin vizyonunun gelişmesine katkıda bulunmalıdırlar.

“Tarım Danışmanlığı Modelinde” istihdam edilen danışmanlarıyla ilgili ülkemizin farklı illerinde etkinlikleri ile araştırmalar yapılmıştır. Araştırmalar sonucunda, Tarım danışmanlığı modelinde çiftçilere hizmet sunan ve modelin paydaşları arasındaki iletişimi sağlayan tarım danışmanlarının kurum içinde ve kurum dışında iş ve yönetim etiği açısından karşılaştıkları etik olmayan davranış ve uygulamalar tespit edilmiştir. Bunlardan bazıları; danışmanların görev tanımları dışındaki birtakım işleri yapmak zorunda kalmaları, oda ve çiftçi örgütleri yöneticilerinin bazılarının danışmanın görev alanına müdahale etmesi, danışmanın görevini yapacak araç ve ekipmanlara erişimde sorun yaşaması, danışmanların kamu ya da özel sektörde eş değer iş yaptıkları meslektaşları ile ücret bakımından karşılaştırıldığında oldukça düşük ve asgari ücretin altında ücret almaları ve çoğu kurumda ücretlerin devletin tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetlerinin ödenmesine yönelik destek ile sınırlı kalması olarak tespit edilmiştir. Genelde genç ve yeni mezun meslek sahiplerinden oluşan bu danışmanların çoğu sonradan devlet memurluğuna geçmiştir. Kendisini danışmanlık sistemi ile yetiştirenler ya özel sektörde çalışmaya başlamış ya da kendisi iş sahibi olmuştur.

Üretimi yapan ve denetleyenin aynı olması doğru değildir. Ancak denetlemekle doğruya yönlendirecek faaliyetler tarım ürünlerinde sağlıklı gıdanın tüketiciye sunulmasında büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle danışmanlık ve denetim müesseselerine daha işlerlik kazandırılmalıdır.

Tarımsal üretimde kullanılan başta sentetik tarım kimyasallarının insan ve ekosistem sağlığı üzerindeki olumsuz etkisi ülkede sağlık giderlerinin artmasına da sebep olmaktadır.

Gıda zincirinde oluşan bazı kuruluş veya aracıların hâkimiyeti, gıda ürünlerinde tarladan sofraya kadarki zincirde hassasiyetleri ve ihmalleri gibi birçok hoşnutsuzluğa yönelik sorular ve sorunlar gıda etiğinin gündeminde yer almaktadır. Toplumun sağlığı ve dengeli beslenmesi açısından bu soruların doğru cevaplandırılarak sorunların en aza indirilmesi çalışmaları sürdürülmektedir. Tarım sektöründe artan sosyal, ekonomik ve ekolojik sorunlara karşı alternatif gıda arayışları tüm dünyada hızla büyümektedir. Bu kapsamda topluluk destekli tarım, alternatif gıda arayışı olarak öne çıkmaktadır.

Topluluk Destekli Tarım (TDT) modeli gıda üretim sürecinde doğru davranış, sosyal adalet ve sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde incelemek ve alternatif tarımsal gıda üretim sistemi açısından önemlidir. Ülkemizde çok yaygın olmayan topluluk destekli tarım modeli son yıllarda başta ABD, AB ülkeleri, Hindistan, Avustralya ve Japonya olmak üzere tüm dünyada TDT gruplarının sayısı hızla artmaktadır. Tüketicinin istediğinin birlikte ürettirilmesine yönelik bu üretim sistemi bazı risklere rağmen dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de yaygınlaştırılmalıdır. Üretici birlikleri, çiftçi kooperatifleri, tüketici birlikleri ve önder çiftçi kuruluşları buna önderlik yapabilirler. Topluluk Destekli Tarım grupları üretici ile birlikte risk paylaşımı ve üretim planlamasında yer almalıdır. Bu gruplar istediği bitkilerin yetiştirilmesinde kullanılacak girdi alımı için ön ödeme yapmalı ve alım garantisi getirilmelidir.

Ürünü tüketenlerin yanında özellikle ürünü işleyen firmaların sözleşmeli yetiştiricilik yöntemiyle üretime katkı sağlamalıdırlar.

Tarım, risklerin fazla olduğu bir sektördür, bu nedenle risklere bütün grupların ortak olunması üründe sağlıklı üretimi ve kaliteyi artıracaktır.

Endüstriyel ürünlerdeki fiyat artış hızı ve teknolojik gelişmelere uyum hızı tarım sektörüne göre daha fazladır. Bu hız farkı tarım sektöründe sosyo-ekonomik ve ekolojik problemler oluşturmasına neden olmaktadır. Bu problemlerin halli ortak çalışma ve önceden tedbir almakla en aza indirilebilir. Son yıllarda görülen Covid-19 pandemi ve Rusya – Ukrayna savaşının etkileri tarımsal üretimde yeni arayışlara ve ciddi tedbirlerin alınmasına sebep olmaktadır.

 Bu değişikliği üretici, girdi sağlayan fabrikalar, lojistik, işleyici ve tüketici grupları (dernek veya birlikleri) farklı işbirliklerinin sağlanması yaygınlaştırılırsa daha sağlıklı ve yeterli tarım ürünlerine ulaşılması mümkün olacaktır.

Tarımda Yeminli Müşavirlik sistemi bu tip bir üretimle desteklenirse ülkede üretilen ürünlerin güvenilirliği artırılmış olacaktır. Yeminli Tarım Müşavirliği teşkilatının üst yönetimlerinin oluşturulmasında diğer meslek müşavirliklerin tecrübelerinden faydalanılmalı ve en sağlıklı uygulama ve denetleme oluşturulmalıdır.

Tarım ve Orman Bakanı Sayın Vahit Kirişci bir başka konuşmasında “tarladan sofraya, zincir içerisinde her bir kademeyi garanti altına almak, bunu güvenilir gıda adına iyi bir zemine oturtmak istediklerini, denetimi de tarım müşavirlerine bırakmak istediklerini” bildirdi. Konu ile ilgili yasa değişikliği gerektiren düzenlemeyi TBMM'ne sunacaklarını ve "Yeminli Tarım Müşavirlik hizmetinde “Ziraat Mühendisleri, Veteriner Hekimler, Gıda Mühendisleri ve Su Ürünleri Mühendislerinin” yetkilendirileceğini belirtmiştir.

Bu gerçekleştirildiği takdirde Tarım ve Orman Bakanlığının 5996 sayılı yasaya göre sorumluluğunda olan pek çok iş ve işlemleri bu meslek gruplarına verilmiş olacaktır.

Tarımda Yeminli müşavirlik sisteminde; üretimde kullanılan hammadde ve denetleme alınan numunelerin analizleri Bakanlık veya akredite olmuş laboratuvarlarda yapılmalı, ”Toprak Analizlerinde” olduğu gibi iş hafife alınmamalıdır.

Teşkilat birimleri oluşturulurken yapılanmada yer alacaklar ve bütçesi iyi belirlenmeli ki işlerliği sağlıklı ve daimi olmalı, eskiden olan durum aranmamalıdır. Konu enine boyuna düşünülmeli, diğer müşavirliklerden destek alınmalı ve ilgili farklı kesimlerin görüşleri alınarak “Tarımda Yeminli Müşavirlik” sistemi teşkilat yapısı iyi oluşturulmalıdır. Beklenilen faydanın sağlanması ve uygulamada da etkili olunması için bu yapılmalıdır.  

Ülkemiz ve bütün tüketiciler için hayırlara vesile olması dileklerimle hoşça kalınız.