Tarımda öncelikler ne olmalı sorusu her ülke, her bölge, her iklim kuşağı, işletmelere ve diğer birçok etkene göre değişebilir. Ancak son yıllarda GES= Güneş Enerji Sistemlerinin yaygınlaşması nedeniyle bu yazımda öncelik tarım mı yoksa GES mi olmalı ele alınmıştır.
Günümüzde her ikisi de önemli olan enerji ve gıda önceliği elbette tartışılmamalı, her ikisi de vazgeçilmez gereklidir. O nedenle her ikisi de olmalıdır. Bu konu ile ilgili Michigan Eyalet Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmada enerji ihtiyacını belli oranda karşılamak amacıyla arazinin küçük bir kısmını enerji yatırımlarına ayıran işletmelerin ürün yetiştirmeye göre daha kazançlı olduğu bu nedenle de cevabın her ikisi de olabileceğini söylenmektedir. Doğa Bilimleri Hidrojeoloji Laboratuvarı’nda yüksek lisans öğrencisi olan bir araştırıcı son 25 yıldır Kaliforniya’da alanların nasıl kullanıldığını incelemek için uzaktan algılama ve hava görüntülerini analiz ederek gelirleri ve maliyetleri tahmin etmek için veri tabanlarını kullanarak arazisinin küçük bir yüzdesini güneş enerjisi dizileri için kullanan çiftçilerin dönüm başına kullanmayanlara göre finansal olarak daha güvenli olduğunu tespit etmiştir. Araştırıcı, tüm tarlaları güneş enerjisi dizilerine dönüştürmek yerine, daha fazla çiftçinin tarlasındaki daha düşük verimli noktalara stratejik olarak GES dizileri yerleştirerek mahsul üretmeye devam etmelerinin doğru olacağına karar vermiştir. Her ne kadar ABD (178 hektar) ile ülkemizdeki (0.6 hektar) işletmelerin sahip olduğu arazi büyüklükleri bakımından mukayese edilemez (Türkiye’deki işlemelerin arazi büyüklüğünün 297 katı) durumda olmasına rağmen araştırmada GES in verimli arazilerden ziyade verimsiz araziler üzerinde yapılması her ülke için geçerlidir.
Güneş ve enerji tarım içinde gerekli o nedenle tarımdan ve güneş enerjisinden vazgeçilemez. İklim değişikliği yalnızca tabiatı, ülkenin ürün desenini değil bunlarla ilgili politikaları da yeniden şekillendiriyor. Yeterli yağış alınamaması, ani hava olayları, kuruyan nehirler, eriyen buzullar, göç eden insanlar, tükenen ve yanlış kullanılan kaynaklar giderek artmakta olan krizleri beraberinde getirmektedir. Tabii ki bu değişimler ülke içi ve ülkeler arası giderek çoğalan problemlerin artmasına da sebep olmaktadır.
İklim değişiklikleri ülke içerisinde ürünlerin yetiştirildiği bölgelerin de değişmesine neden olduğundan geçmişte bilinenlerin dışında yeni dağılımlar göstermektedir. Dünyada birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde ve özellikle de Konya Ovası çölleşme tehdidi altına girmektedir. Tarım alanları verimsizleşiyor, göller küçülüyor ya da tamamen kuruyor. Bu değişimlerin etkileriyle tarımda ürün desenlerinin değiştirilmesi yanında birçok ekonomik ve sosyal alanda da değişimlere neden olmaktadır. İklim değişikliği sonucu azalan tarım üretimi, küresel gıda güvenliğini de tehdit etmektedir. Gıda ihracatçısı ülkeler tarımı koruyucu politikalarla tarımı sürdürülebilir halde yaşatmaya çalışmakta iken gıda ihtiyacını tarım ürünleri ithalatına bağlı olan ülkelerde bağımlılıktan kurtulma için çareler arayışına girmişlerdir. En azından belli kriz dönemlerinde belli ürünleri ülke içi farklı ortamlarda yetiştirme veya yurt dışı ortaklıklarla garanti altına alma çalışmaları yapmaktadırlar.
İşte bu ve benzeri birçok nedenden dolayı tarım ürünleri yetiştirilen alanların tarım dışı kullanılmamasına özen gösterilmesini zaruri kılmaktadır.
Güneş ışınlarının yeterli olduğu bölgelerde farklı topoğrafyalarda güneş enerji sistemlerini kurabilirsiniz, ancak tarımsal üretime uygun olmayan arazilerde ürün yetiştiremezsiniz. Bu husus kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Gerektiğinde yapılacak bazı yatırımlarla tarım yapılabilecek hale getirilebilen arazilerde de bu sistemler kurulmamalıdır.
Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle yüksek güneş enerjisi potansiyeline sahip olması bakımından çok şanslıdır. Özellikle Konya ve İç Anadolu Bölgesindeki birçok ilimiz GES için yeterli güneş alan illerdir. GES yatırımları bu bölgede yapılmalıdır. Bu avantajını iyi değerlendirmelidir. Ancak GES maliyetleri dikkate alınarak tarım yapılan ve tarıma uygun arazilerde bu sistemlere yer verilmemelidir. Son günlerde Konya’da da bir Holdingin GES’e büyük yatırım yapacağı haberleri yer almıştır. İnşallah seçilmiş olan yer tarıma uygun arazi değildir.
Güneş enerjisi sistemleri elektriğin ihtiyaç duyulduğu çok yerde kullanılabilir. Güneş ışınlarından faydalanılarak açık alan ve arazilerde, Güneş Tarlası, GES Güneş Enerji Santralı adıyla veya farklı isimlendirmelerle tesisler kurulmaktadır. Güneş enerjisi üretilmek amacıyla kullanılan arazilere güneş tarlaları denilmekte olduğundan güneş enerjisi üretimi amacıyla kullanılan meralara da güneş meraları diye de isimler verilmektedir. Esasında ne tarla, ne de mera güneş enerjisi üretmemekte, ancak tarla ve meradaki bitkiler güneş enerjisinden faydalanarak bitkisel besin maddesi üretmektedirler. Bu alanlar tarım veya otlatma için uyun ise buralarda GES kurulmamalıdır.
Gelişen teknoloji ve değişimler bu çağda sadece belli ürünü üretmeyi hedef almamalıdır. Gelecekte ihtiyaç duyulacak enerji, gıda güvenliğini ve ülke güvenliğini sağlayıcı olmalıdır. Bu değişimler de hedef, sadece günün şartlarına göre bir konuda üretim değil her yönüyle var olma şeklinde planlanmalıdır. Ülke etrafında görülen savaşlar, kullanılan teknoloji ve bu durumlarda görülen gıda ihtiyacının karşılanması dikkate alınmalı ve doğru analiz edilerek planlamalar buna göre yapılmalıdır.