Türk Dil Kurumuna (TDK) göre tarımın tanımını “ Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasına, ziraat" denilmektedir.

İnsanların her türlü ihtiyacını karşılamaya dayalı yol, köprü, bina gibi bayındırlık; tarım, beslenme gibi gıda; fizik, kimya, biyoloji, elektrik, elektronik gibi fen; uçak, otomobil, motor, iş makineleri gibi teknik ve sosyal alanlarda uzmanlaşmış, belli bir eğitim görmüş kimseye Mühendis (TDK) denir. Üniversitede belirli alanlarda öğrenim görerek diploma alanlara verilen san; örneğin: ziraat mühendisi,  kimya mühendisi, makine mühendisi gibi.

Ziraat, çiftçilik Hz. Adem atamız ile başlayan bir meslektir. Gelişmesi bulma, toplama, yetiştirme ve ıslah şeklinde olmuştur. Türkiye’de zirai eğitim nasıl gelişti kısaca bir bakalım. Ülkemizde zirai eğitim bilimsel anlamda 1891 yılında Halkalı Yüksek Ziraat Okulunun açılmasıyla başlamıştır. Yüksek Ziraat Enstitüsü (1933) adıyla kurulan Ankara Ziraat Fakültesi ile 1955 yılına kadar devam etmiştir. 1955 yılında Ege, 1957’de Atatürk ve 1969’da Çukurova Üniversitelerinde Ziraat Fakülteleri açıldı. Bugün 40’dan fazla üniversitede farklı isimlerle de olsa zirai eğitim veren fakülte ve 5 binden fazla zirai eğitim- öğretimine devam etmekte olan öğrenci bulunmaktadır.

Ziraat Mühendisi olmak için üniversitelerin Ziraat Fakültesinden mezun olmak gerekmektedir.

Bazı fakültelerin adı farklılık gösterse de Türkiye’de kırktan fazla Ziraat Fakültesi vardır. Bu fakülteler Ziraat Mühendisi yetiştirirken teorik eğitim yanında bir kısmı kendi uygulama alanlarında veya diğer kurumların alanlarında uygulamalı eğitim vermektedirler. İstenilen teorik eğitim ile beraber kendi uygulama alanlarında uygulamalı eğitimlerini verebilmeleridir. Devletin Ziraat Fakültelerine hazine arazilerinden uygulama arazisi olarak kullanmaları için arazi vermeleri gerekli ve Ziraat Fakülesi açılırken bu arazi zorunluluğu getirilmelidir.

Ziraat mühendisi, bitki, toprak ve diğer canlılar, mühendislik teknolojisi, biyoloji ve ilgili bilim dallarından faydalanarak toprak ve suyun korunması, tarımsal ürünlerin üretilmesi, ıslahı, işlenmesi ile ilgili tarımsal üretim sorunlarına çözümler üretir. Ziraat Fakültelerinden mezun olmuş, tarımın nasıl yapılması gerektiğini bulan, geliştiren, ürününü değerlendiren ve yapan insandır Ziraat Mühendisidir ve Ziraat Mühendisliği bir meslektir.

Ziraat mühendisliği bitkisel üretim (tarla bitkileri, bahçe bitkileri) ve zootekni (büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştirme ve ıslahı, kümes hayvanları, arıcılık, yemler ve hayvan besleme, biyometri ve genetik) yanında süt teknolojisi, tarımsal biyoteknoloji, tarım makinaları, tarımsal enerji sistemleri, tarımsal yapılar (kültür-teknik), arazi ve su kaynakları, toprak bilimi, toprak ıslahı ve bitki besleme, tarım ekonomisi, tarım ürünleri teknolojisi, bitki koruma, peyzaj mimarlığı, biyoyakıt ve biyogaz enerji üretimi alanlarında uğraş veren mühendislik dalıdır.

Ziraat Mühendisi tarımın tarifinde olan her şeyi yapmaktadır. Tarım bitkisel ve hayvansal üretim olmak üzere iki ana üretim sektörüne ayrılmakta olup ülkemizde tarımsal faaliyetler içerisinde bitkisel üretimin payı çoğu yerde hayvancılığın en az iki katı kadar fazladır.

Ziraat Mühendislerinin iyi yetişmeleri için fakülte tercihlerinde özendirici teşvikler hem devlet, zirai kuruluşlar hem de özel sektör tarafından yapılmalıdır. Verilecek burs ve diğer teşviklerle daha donanımlı ziraat mühendisi yetiştirilmeli ki geleceğimize daha güvenli bakalım. Özel sektör sonradan eleman alma yerine kendi elemanının eğitimini fakülte yıllarında yapacağı teşviklerle sağlamalı, isteğine uygun eleman yetiştirmelidir.

Ziraat Mühendisi yukarıda belirtilen faaliyetleri aldığı bölüm eğitimine uygun olarak yapmaktadır. Gelecekte gıda sıkıntısı çekilmemesi ve tarımla ilgili yeni teknolojiler geliştirmek için Ziraat Mühendislerinin birçok görevi yanında Araştırma ve Geliştirme (Ar- Ge) çalışmaları yapmak da önemli görevleri arasındadır.

Ziraat Mühendisinde Olması Gereken Özellikler; tarım alanında alınan verileri ayrı bölümler halinde ele alarak temel ilkeleri, nedenleri tespit edebilecek analiz kabiliyetine sahip olmalı, problem çözmede yaratıcı bir yaklaşım sergilemeli, sözlü ve yazılı yüksek iletişim becerisi göstermeli, çalışmaları öncelik sırasına göre belirlemek, düzenlemek ve gerçekleştirmek için belirli hedefler ve planlar geliştirebilmelidir. Başarılı bir ziraat mühendisi yabancı dil bilmeli ve dünyada ki tarımsal gelişmeleri takip etmeli, iş planlaması yapabilmeli ve zamanı iyi kullanabilmeli, kendini yenileme ve geliştirme becerisini sürekli ve canlı tutmak gibi birçok özelliklere sahip olmalıdır.

Birçok meslek dalı için geçerli olan bu ve benzer özellikler Ziraat Mühendisliği içinde geçerli ve aranılan özelliklerdir. Böyle donanımlı ziraat mühendisleri özel sektörde ve kamuda örnek gösterilecek derecede faydalıdırlar.

Tarım ülkesi olan Türkiye Ziraat Mühendisleri olmazsa olmazdır. Tarım şehri Konya için Ziraat Mühendisleri hayatı statüde olan bir meslek grubudur. Özellikle tarım makinaları üreten firmaların da bitkisel üretim alanında ki özel firmalar kadar meslektaşlarımıza sahip çıkmaları gerekmektedir.

Tarım ve Orman Bakanlığı bazı yıllar ziraat mühendisi almaktadır. Ancak bu sayı yeterli değildir. Üretime katkı sağlayacak projelerde görevlendirilen ziraat mühendisi sayısı artırılmalıdır. Tarımsal üretimde daha fazla sayıda teknik eleman istihdam edilerek ülkemizde daha fazla üretim, daha kaliteli ve sağlıklı ürün üretilmelidir.

Türkiye’de sağlık giderlerinin azaltılması için insanların sağlıklı beslenmesi gerekmektedir. Tarıma yapılacak yatırımlar yeterli olursa sağlıklı ürün üretilmesi ve ürüne erişilebilirliği artıracağından insanımızın dengeli beslenmesi sağlanacaktır. Sağlıklı beslenen toplumda dengeli beslenme sonucu Sağlık Harcamalarında azalma olacaktır.

Tarım sektörü; tarımsal üretim, önemli olduğu kadar bölgenin iklim ve toprak özelliklerinden etkilendiği için oldukça da riskli bir sektördür. Ekolojik faktörlerden etkilendiği gibi diğer ülkelerin tarımsal üretim ve politikalarından da etkilenmektedir. Tarım, normal dönemlerde özellikle dışa açık ekonomilerde rekabet edilebilir bir yapıya sahip olduğu takdirde, ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır.

Olağanüstü dönemlerde ülke içi tarımsal üretim belli temel ürünlerde kendi insanına yeterli olmalıdır. Üretim milli olmalı, ilgili sektörlere hammadde üretebilmeli ve dışa muhtaç olmamalıdır. Birkaç yıldır bunu yaşamaktayız. Normal dönemlerde olduğu gibi paramız var alırız diyemeyiz. Unutulmamalıdır ki her zaman paranız olsa da dış ülkelerden tarım ürünü satın alamayabilirsiniz. Geçtiğimiz dönemde tahıl ambargosunda yaşanılanlar önemli bir örnektir. O nedenle üretmeliyiz, kendimiz daha çok üretmeliyiz. Tarımı milli halde tutmalıyız.

Paramızı dış üreticilere değil kendi üreticilerimize destek olarak vermeliyiz ki daha çok üretsinler. Bunun gerçekleşmesi için Ziraat Mühendisleri daha fazla sahada olmalı, üretimin her safhasında bilgisiyle çiftçinin yanında olmalıdırlar. Üreticinin tarlasında, serasında, bahçesinde, bağında, ahırında ve ağılında her faaliyet alanında yanında “Aşk ile Çalışan Yorulmaz”  ilkesi ile çalışan Ziraat Mühendisleri olmalıdır. Üretim yeterli ve sağlıklı olduğu zaman ülke insanının beslenmesi de daha düzenli olacaktır. Sağlıklı beslenen toplumda sağlık giderleri de azalacağından ülke bütçesi sağlık harcamalarına değil daha fazla yatırımlara aktarılacağı için sağlıklı tarımsal üretim şarttır.

Tarımcılar, özellikle Ziraat mühendisleri ülke bazında tarımsal üretimin yeterli, sağlıklı ve sürdürülebilirliğinde çok önemli görev üstlenmektedirler. Bu nedenle sahada çalışan ziraat mühendisi sayısının artması gerektiğini ve daha çok takdir edildikleri günleri yaşanılan salgın döneminde gördük.

Konya’da tarım sektörü, istihdam edilen nüfus, ürün çeşitliliği, üretim miktarı ve ülke tarımsal üretimine önemli katkısıyla, ülkede gıda güvenliği açısından önemli bir yere sahiptir.  Bu payda üreticimizin yanında olan ziraat mühendislerinin payı çok büyüktür.

Dünyanın birçok ülkesinde gıdaya ulaşmanın zor olduğu günlerde ülkemiz bu sıkıntıyı yaşamadı veya en az düzeyde atlattı ise Ziraat Mühendisleri ve üreticilerimizin sayesinde olmuştur.  

Sağlıklı kalmanız dileklerimle.