Dünyanın en önemli gündemi gıda…

Gıda güvenliği konusunda tüm dünyada sorun yaşanıyor.

Bu durum tarımsal üretimin önemini yeniden gündeme getirdi.

Dünyanın en önemli tarım ülkelerinden biri olan ülkemiz ise tarım ve hayvancılıkta hala bir sistem oturtabilmiş değil!

Bir şeyler yapılmaya çalışılsa da günü kurtarmaktan öteye geçemiyoruz.

Bunu anlayabilmek mümkün değil!

Tarım ve hayvancılığa dair bir sürü kurum, kuruluş var. Ancak ülke tarımını ve hayvancılığını düşünen yok!

Tamamen plansız ve programsız bir politika hakim. Havza bazlı tarım üretimi sistemi bir türlü oturtulamadı.

Su kıtlığı yaşayan bölgelerde hala çok su tüketilen ürünler başı çekiyor…

Ülkenin ihtiyacına göre üretim politikası belirlenemiyor.

Belirlenen politikalar ise kağıt üzerinde kalıyor. Kağıt üzerindekilerle gerçekler maalesef örtüşmüyor. Bu da krize neden oluyor. Ayçiçeği ve şekerde olduğu gibi…

Şimdi önümüzde Kurban Bayramı var. Ve muhtemelen kurbanda hayvan sıkıntısı yaşanacak. Aldığımız bilgiler ve iddialar onu gösteriyor…

Şimdi gelelim bu iddialara…

Geçtiğimiz günlerde bazı üreticilerle tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunlara ilişkin kısa bir sohbet imkanı buldum. Enteresan bilgiler dolaşıyor…

Eğer bu bilgiler doğruysa vay bu devletin haline!

Üreticinin iddiasına göre, ülkedeki hayvan varlığı gerçeği yansıtmıyor! Ne demek bu? Bakanlığın resmi verileriyle gerçekler uyuşmuyor…

Peki bu nasıl olur? Devlet tarımsal ve hayvansal üretime, üretim miktarları baz alınarak destekler veriyor. Bu destekleri alabilmek için bazı birliklerin, üreticilerin hayvan varlığını gerçeğinden daha yüksek gösterdiği iddia ediliyor. Yani devletten bu destek paraları alınıyor ama ortada hayvan yok! Hadi bunu yapanlar bir kenara, bunun bir kontrol mekanizması da yok! Durum böyle olunca, devletin yani milletin paraları bir yerlere gittiği gibi, üretimimiz de kağıt üzerinde kalıyor…

Tarım üretiminde de benzer durumların olduğu iddia ediliyor. Dekar başına destekler alınıyor ama üretimde sorun yaşanıyor. Ve yine kontrol mekanizması yok…

Daha garip iddialar da var!

Az önce bahsettiğim hayvan sayılarıyla ilgili durum yetkili kurumların personeli tarafından biliniyor ama durum değişmiyor! Peki bu nasıl oluyor? Hayvanların aşılama dönemlerinde ilgili kurumların personelleri, kağıt üzerinde görülen hayvan sayılarına göre üreticiye aşıyla gidiyor. Ancak o kadar hayvan yok ortada! Ve bu ne sorgulanıyor ne de gereken yapılıyor! Bunu da geçin, o aşıların çıkışı yapılıyor, kullanıldı gösteriliyor ve özel işletmelere o aşılar satılıyor! Üreticilerimizin verdiği bu iddialar çok ciddi ve garip iddialar! Bunları kimler yapıyor? Bu kurumların amiri, müdürü bilmem neyi yok mu? Biliniyor da hepsi bu işin içinde mi? Yoksa bir başı boşluk var herkes kafasına göre at mı koşturuyor? Cumhurbaşkanının, Bakanın, Bakan yardımcılarının, Bakanlık müfettişlerinin bunlardan haberi var mı? Sorulacak çok soru var…

Şimdi, bu tür hadiseler varsa, tarım ve hayvancılık nasıl düzelsin? Üretimimiz nasıl artsın? Tarım ve hayvancılıkta ithalat nasıl bitsin? Tarım ve hayvancılıkta ciddi bir ihracatçı ülke nasıl olalım?

Bu düzensiz ve karmaşık sistem düzelmedikçe, tarım ve hayvancılıkta istenilen yerlere gelmek mümkün değil…

Tüm dünya tarım ve hayvancılıkta yeni modeller üzerinde tartışmalar yaparken, biz hala düzen ve sistem tartışmalarında boğuşuyoruz…Bu boğuşmayla enflasyon da düşmez, fırsatçı da bitmez, “devletin malı deniz yemeyen keriz” diyenler de gitmez! Sevgi, saygı ve dua ile…