Geçmiş zamanlarda bereketli topraklar olarak isimlendirilen Mezopotamya olarak bilinen Anadolu tarihin ilk tarımsal faaliyetlerinin yapıldığı yer olarak bilinmektedir. İlk buğdayın, arpanın evcilleştirilerek ve tarım toplumuna geçilen yer olarak da Çatalhöyük ve Göbeklitepe' dir. Bunların bizlerin aslında ülke olarak tarım toplumu olmamıza katkı sağlamıştır. Aslında tarihsel süreçle beraber ülkemiz sahip olmuş olduğu coğrafya gereği çok özel bir konumdadır. Gerek dört tarafı denizlerle çevrili olması gerekse içinde barındırmış olduğu iklim çeşitliliği sayesinde ülkemiz topraklarında hemen hemen her ürünü yetiştirmek mümkündür. Aynı zamanda barındırmış olduğu genç nüfus ve insan faktörü de oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarım ve hayvancılık açısından ülkemizin sahip olduğu özelliklerini saymakla bitiremeyiz. Geçmişle kıyasla artık günümüz dünyasında makineleşme ve gelen sanayi devrimiyle beraber ön plana çıkmıştır. Bu noktada tarım ve hayvancılık sanayiye yapmış olduğu katkısıyla bir çok insana istihdam sağlayarak lokomotif sektörlerin her zaman başında gelmektedir. Tüm bu gelişmeler ışığında maalesef her geçen gün ülkemiz kuraklaşıyor. Azalan yer altı su kaynakları ve beklenenden az düşen yağış bu sene özellikle tarımsal faaliyetleri derinden etkiliyor.Hal bu şekilde olunca de bizlere kuraklığın etkisiyle kıtlık sorunuyla karşı karıya kalabilmemiz gündeme geliyor.

                Geçmişten günümüze tarım insanoğlunun hayatına şekillendiren ve ihtiyaçlarını karşılama noktasında her daim var olmuş ve olacaktır. Tarihsel olarak bakıldığında tarımın geçmişi ve tarımla birlikte hayvancılığın her geçen gün geliştiğini görebiliriz. Günümüz dünyasında tarım ve hayvancılık gelişmiş modern teknolojilerle hayatımızı idame ettirebilmemize olanak sağlamaktadır. Her geçen gün önemi artan ve artan nüfusa karşılık arazilerin aynı kalmasından dolayı sahip olunan tarım arazilerinin önemi artmaktadır. Tarım ile birlikte gelişen hayvancılık da birbirleriyle bağımlı halde olduğundan dolayı hem ülkemiz hem de dünya ülkeleri için önemli yere sahiptir. Herkesin de bildiği üzere etkili ve verimli tarım ve hayvancılık yapan ülkelerde kaynakların verimli kullanılması ve zirai alet ve donanım oldukça önemlidir. Ülkemiz bu konuda oldukça ileri seviyede olmasıyla beraber yetişmiş iş gücüyle beraber dünya tarım ve hayvancılık pazarında etkili bir role sahiptir.

                Rekabetin her geçen gün arttığı dünya piyasalarında ayakta durabilmek için teknolojiyi en verimli şekilde kullanmak hayati öneme sahiptir. Verimliliği ve kaliteyi artırabilmek için ileri zirai aletlere sahip olmak ve dünya da gelişmeleri takip ederek kaliteyi artırmak aynı zamanda tarımsal ürün çeşitliliğini artırmanın farkında olmalıyız. Sadece tarımsal ürünleri bir hammadde olarak kullanmaktan ziyade katma değeri yüksek ve markalı ürünler üreterek hem ülkemize hem de dünyaya ihracatını yapmak en büyük hedeflerimizden olmalıdır.

                                Görüldüğü üzere tarım ve hayvancılık insanlığın tarihi boyunca hep olmuştur ve olacaktır. Olmazsa olmazlardan tarımın devam edebilmesi içinde suyun etkili ve verimli kullanılması hayati önem taşımaktadır. Son dönemlerde yaşanılan yağışların azlığı ve yetersiz yer altı sularından dolayı bu sene tarım arazileri ciddi anlamda susuzluk tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır. Hal bu şekilde olunca kuraklıkla beraber kıtlık bile söz konusu olabilir. Toprakların verimli olması ve gelişmiş teknolojiyle beraber makineleşme bile su olmazda hiç bir işe yaramaz. Suyun etkili ve verimli kullanmak bizlerin hem tarımsal arazilerde hem de evlerimizde bile çok dikkatli kullanmalıyız. Ülke olarak su problemi üzerinde sıkı sıkıya durmalıyız ve devlet olarak da vatandaşa etkili su kullanma ve su tasarrufu özendirmesi çok acilen gereklidir. Herkes suyun kıymetini bilmeli ve su kaynaklarımız yok olmadan önlem almalıyız. Gelecek hafta su sorununu çok daha ciddi şekilde ele alacağım. Gündemimiz su olmalı boşa akıtılan her bir damla geleceğimizden gitmektedir.