Konya düğün gecesine hazırlanıyor...

Ancak şehirde bir düğün havası yok...

Miladi takvime göre Hz. Mevlana'nın vuslatının 742. Yıldönümü 17 Aralık Perşembe gününe denk düşüyor. 

Hz. Mevlana'nın 'Benim Allah'a kavuştuğum gün, düğün günümdür' dediği Şeb-i Arus'a sadece 2 gün kaldı. 

Geride bıraktığımız 8 gün içerisinde her yıl olduğu gibi etkinlikler düzenleniyor. Dünya, Konya'ya davet ediliyor. Buluşma noktası da Hz. Mevlana'nın Türbesi oluyor...

Türbe ziyaretiyle iş bitmiyor. 

Konya'ya gelen yerli ve yabancı turistlere Konya'yı da gezdirmek gerekiyor. 

Özellikle Şeb-i Arus etkinliklerinin çoğunlukla yapıldığı Mevlana Kültür Merkezi de bugünlerde yılın en yoğun dönemini yaşıyor. 

Binlerce turist, Konya'ya geliyor. Hz. Mevlana'nın Türbesi'ni ziyaret edip müzeyi gezdikten sonra veya önce Mevlana Kültür Merkezi'ndeki sema zikrini izliyor.

Ancak Mevlana Türbesi'nden Mevlana Müzesi'ne gitmek o kadar kolay olmuyor. 

Konya'ya yeni ve marka diyebileceğimiz bir eser daha kazandırılıyor. Müzeyle Kültür Merkezi'nin hemen arasındaki alanda, Şehitlik Abidesi'nin arka tarafında İslam Kültür Merkezi inşa ediliyor. 

Bu inşaatın yapım süreci devam ederken, zaman zaman yol kapanabiliyor. Mevlana Türbesi ile Mevlana Kültür Merkezi arasındaki bağı İslam Kültür Merkezi inşaatı ister istemez koparıveriyor. 

Yürüyerek Mevlana Türbesi'nden Mevlana Kültür Merkezi'ne ulaşmak zaman zaman imkansız hale geliyor. 

Hz. Mevlana ile ilgili sığ tartışmalar nasıl ki her yıl kendini tekrar ediyorsa; Şeb-i Arus etkinliklerinin yapıldığı dönemde, Konya'nın dünyayı ağırladığı 10 günlük süreçte şantiye haline dönüşmesi de kendini tekrar eden bir durum olarak karşımıza çıkıyor. 

İslam Kültür Merkezi'nin inşaatına dün başlanmadı. Aylar öncesinde çalışmalara başlanmıştı. Bunu biliyoruz...

Ancak bu, Şeb-i Arus döneminde şantiye çalışmalarının hızlandırılacağı anlamına gelmiyor. Tam aksi, gerekirse bu dönemde kısa bir mola verilerek, bölgenin rahatlamasının sağlanması gerekiyor. 

Sadece İslam Kültür Merkezi de değil. Bölgenin tamamında bir değişim, dönüşüm adına ne derseniz deyin, çalışma yapılıyor. 

Bu çalışmalar esnasında ağır iş makinaları, kocam kocaman kamyonlar da kullanılıyor. 

Şehrin havasını solumak, iki adımlık yolu yürümek, etrafı gözlemek, yol kenarındaki iş yerlerinde ilginç bir hediyelik için aranmak varken, o yolları başıma bir şey gelmeden nasıl aşarım kaygısı taşımak ya da taşıtmak da hoş olmuyor. 

Tamam, anladık, çalışıyorsunuz. Görevinizi yapıyorsunuz. Biz de takdir ile karşılıyoruz. 

Ama şehri en azından Şeb-i Arus'ta şantiyelerden arındırmak gerektiğini düşünüyoruz.