Bir önceki yazımda belirttiğim bazı hususları hatırlatarak başlamak istedim. Tarım ürünleri üretimi sürecini ele alırsak; yeşil su ayak izi ürünün büyüme dönemi boyunca tükettiği yağmur suyu miktarını, mavi su ayak izi ürünün aynı dönem içinde kullandığı yüzey ve yer altı su miktarıdır. Gri su ise bu üretim sürecinde yüzey akıntılarına ve/ya süzülerek yeraltı sularına karışan besin ve tarım ilaçlarının, karıştığı ortamdaki doğal derişim ve su kalitesi standartlarına bağlı olarak arıtılması için kullanılan suyun miktarını ifade eder.

“Sanal su” ise bir tarımsal, endüstriyel ürününün veya servisin üretim sürecinde tüketilen toplam sudur.  Bir ülke veya bir bölge bir ürünü ithal ediyorsa veya ihraç ediyorsa, suyu da sanal olarak ithal/ihraç eder. Örneğin, Türkiye’de üretilen kuru kayısı, büyük oranda Avrupa ülkelerine ihraç edilir. Böylece, kuru kayısı üretiminin su ayak izi Avrupa ülkelerinde tüketimin su ayak izine dâhil edilir. Özellikle su oranı yüksek olan sebze ve meyvelerde bu oran daha önemli değerlere ulaşmaktadır. İthal edilen mallardan Türkiye’de su ayak izinin artış göstermesine sebep olur. Örneğin, Türkiye’de tüketilen kahvenin su ayak izi Brezilya’nın üretiminin su ayak izine dâhildir.

Su ayak izi, kullandığımız ürünlerin ve hizmetlerin üretim ve tüketim süreçlerinde doğrudan ve dolaylı olarak sarf edilen toplam su miktarının ölçüsüdür. Tedarik zincirinin ilk basamağından nihai tüketiciye kadar tüketilen su miktarı ve neden olunan su kirliliğini de kapsamaktadır. Su ayak izi, bir ürünün bir tonunun üretilmesi, bir tarım arazisinin bir hektarlık alanının ekilmesi, bir hizmetin 1 TL’si için sarf edilen suyun metreküp (m) cinsinden hacmi ile ölçülür.

Günlük hayatta doğrudan kullanılan yanında giydiğimiz kıyafetten içtiğimiz çay ve kahvenin üretilmesine kadar geçen süreçte harcanan dolaylı su vardır.  Örneğin, bir fincan kahvenin su ayak izi 208 litre, 300 gramlık bir tişörtün su ayak izi ise 2.500 litredir (bu değerler kaynaklara göre farklılık gösterebilmektedir) . 

Su, enerji gibi her sektöre önemli bir girdidir. Suyun varlığı ve kalitesi ülkeden ülkeye değişmekte ve her ülke veya bölgenin yerel meselesi olduğu gibi dünya nüfusunun sürekli arttığı ve doğal kaynakların ise yetersiz kaldığı günümüzde küresel ve kolektif bir mesele haline gelmiştir.

Su ayak izini bir birey, süreç, ürün, sektör, şehir, ülke ya da küresel ölçekte hesaplamak mümkündür. Su ayak izinin ülkede üretilen mal ve hizmetler için gerekli tatlı su miktarı ile kıyaslanması sonucu ülkenin sanal su ithalatçısı ya da ihracatçısı olup olmadığı belirlenir.

Üretimin su ayak izi, ülke içinde mal ve hizmet üretmek için kullanılan yerel su kaynakları miktarıdır. Bu su ayak izi, ürünlerin yerel olarak üretilmesine veya ithal edilmesine bağlı olarak kısmen ülke içinde ve kısmen dışında olabilir. Örneğin Kuzey Afrika, Meksika ve Orta Doğu gibi sınırlı su kaynaklarına ve Japonya ve Singapur gibi sınırlı arazi alanına sahip ülkeler nüfuslarının ihtiyaçlarının çok büyük kısmını karşılamak için ithal mallara bağımlıdırlar.  Bu nedenle de ülkelerin tüketimlerinin su ayak izinde büyük farklılıklar vardır. ABD'de kişi başına düşen yıllık ortalama su ayak izi, 2842 m3, Çin'de, 1.071 m3 Türkiye’de ise 1624 m3‘dür. Dünya ortalaması olan 1385m3’ün %20 üzerindedir. Su kaynakları ve toprak alanı bakımından zengin olan Avrupa ise su ayak izinin %40'ını sınırları dışında tutmaktadır. Aşağıda bazı ürünlerin su ayak izleri verilmiştir.

 Bazı yiyecek, içecek ve diğer ürünlerin su ayak izleri

Ürün

Ayak İzi

1 porsiyon kırmızı et (200 gr)

3.100 litre       

1 porsiyon beyaz et (200 gr)

780 litre

1 dilim ekmek                              

40 litre

1 bardak kahve (karton bardakta)   

208 litre

1 bardak çay                                      

30 litre

1 bardak süt (Bu miktar süt tozunda beş kat daha fazladır.)                  

200 litre

1 porsiyon pilav                             

150 litre

1 adet küp şeker                               

7,5 litre

1 porsiyon peynir (75 gr)

375 litre

1 paket patates cipsi (200 gr)

   185 litre

1 hamburger                                 

2.400 litre

1 adet portakal                                 

50 litre

1 bardak portakal suyu (200 ml)    

170 litre

1 adet A4 kağıt                                  

10 litre

1 çift deri ayakkabı

8.000 litre

            

Dünyadaki ulusların toplam dış su ayak izleri, toplam küresel su ayak izinin %16'sını oluşturmaktadır. Ancak, dış su ayak izinin payı ülkeden ülkeye büyük farklılıklar göstermektedir. İthalat yapmayan bazı Afrika ülkelerinde dış su ayak izi neredeyse hiç yok veya çok azdır. Öte yandan bazı Avrupa ülkeleri, örneğin: İtalya, Almanya, İngiltere ve Hollanda, toplam su ayak izine %50-80 katkıda bulunan dış su ayak izlerine sahiptir. Ulusların dış su ayak izlerine en çok katkıda bulunan tarım ürünleri şunlardır: sığır eti, soya fasulyesi, buğday, kakao, pirinç, pamuk ve mısırdır.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin kişi başına yıllık kırmızı et tüketimi ortalama 57 kg (16 kg büyükbaş ve küçükbaş eti + 41 kg domuz eti) ve Türkiye’de 15 kg (büyükbaş ve küçükbaş eti) kadardır. AB ülkelerinde yaşayan insanlar günlük tükettikleri proteinin % 75’ ini hayvansal kökenli ürünlerden (kırmızı et, balık, piliç, yumurta, süt ve sütten yapılan ürünler vb.) ve % 25’ini bitkisel kökenli ürünlerden (tahıllar, baklagiller, sebze, meyve vb.) karşılamaktadırlar. Ülkemizde ise % 60 hayvansal ve %40 bitkisel proteinden karşılanmakta olup, kişi başına 42 gram hayvansal protein düşmektedir. Bu oranlara rağmen herkesin hayvansal ürünlerden aynı oranda faydalandığı söylenemez.

İnsanların, satın alma imkânları veya refah seviyeleri arttıkça et tüketimi de artmakta ve öncelikli tercihleri kırmızı etten yana olmaktadır. Ülkemizin kırmızı et ihtiyacını sığır, koyun, keçi, manda gibi hayvanlardan sağlama gelecekte hayvansal gıda yokluğu çekmemesi için kültür balıkçılığına, et ve yumurta tavuğu yetiştiriciliğine ağırlık verilmelidir. Bölgemizde ve ilimizde hayvancılık ve hayvansal ürünleri işleyen tesislerin projeleri desteklenmektedir. Bunun desteklenmesi arzumuzdur. Ancak su temini konusunda devlet olarak tabii dengenin bozulmaması içinde gerekli su temini projeleri de acilen hayata geçirilmelidir. Susuz ve yiyeceksiz kalmamamız dileklerimle hoşça kalınız (Devam Edecek).