KONYA OVASI PROJESİ (KOP) BÖLGESİ DURUMU

Ülkemizde mevcut teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir potansiyel olan su miktarı konu uzmanlarınca 112 milyar m³ olarak belirtilmektedir. Bu suyun tamamına yakını kullanılabilir hale getirilmesi ve sulu tarım alanlarının geliştirilerek kullanıma açılması gerekmektedir. Bu kapsamında sektörel su kullanımlarının 2030 yılında tarımda %64, sanayide %20 ve evsel kullanımda %16 ortalamalarında olması öngörülmektedir. Devlet Su İşleri 2017 yılı verilerine göre sulamaya açılan araziler toplamı brüt 6,5 milyon hektara ulaşmış olup, bu alan ekonomik olarak sulanabilir araziler toplamının %72’sine tekabül etmekte olup sulanan tarım arazilerinin büyük bölümü (yaklaşık %75-80’i) yüzeysel su ve geri kalanı yeraltı suyu ile sulanmaktadır. Ülkemizde arazi yetenek sınıflarına göre 1. Sınıf tarım arazi miktarı 5.012.537 ha ve 2. Sınıf arazi miktarı ise 6.758.702 ha olmak üzere 11.771.239 ha arazimiz bulunmaktadır. Arazi eğim durumlarına göre %2 den daha az eğimli arazi miktarı 9.178.404 hektardır. Bu verilere göre sulanabilen arazi miktarını değerlendirecek olursak daha çok arazimizi sulayabileceğimiz görülmektedir. Günümüzde gelişen sulama metotları ile sulanabilir arazi miktarını daha da artırmak mümkündür, yeter ki araziyi sulayacak su bulunabilsin. 

2017 yılı sonu itibariyle sulama başta olmak üzere içme kullanma suyu temini ve taşkın koruma olmak üzere çeşitli maksatlarla ülkemizde 480 gölet inşa edilerek hizmete sunulmuştur. Devam eden sulama projelerinin tamamlanması ve bu tesislerin devreye alınması ile toplamda 1.315.438 ha alanın daha sulanacağı DSİ kaynakları belirtmektedir.  Türkiye’de 900’e yakın Baraj ve HES yapılarından sulama ve elektrik elde edilmektedir.  2019 yılında ülkenin elektrik üretiminin yaklaşık %31.23’ü hidrolik kaynaklardan elde edilmiştir.

Suyun yetersiz olduğu bölgelerde sulama suyunun etkin kullanımının sağlanabilmesi için su-verim ilişkileri ve kısıntılı sulama çalışmalarına ağırlık verilmesi yanında o bölgeye su getirilmelidir.  Bölgelerde su kaynaklarının artırılması yanında son yıllarda modern sulama sistemlerinin kullanımı nedeniyle sulama verimliliğinin arttırılmasına yönelik önemli çalışmalar yapılmakta olup Türkiye’nin hedefi %51 seviyesinde olan sulama randımanını 2024 yılında %55 seviyesine çıkarmak gayretleri sürdürülmektedir. Ayrıca su kaybı da azaltılmalıdır.

Havzalar arası su transferine ihtiyaç olan bölgeler için gerekli su miktarı, gelecekteki ihtiyaçlar ile sosyo-ekonomik, ekolojik ve sürdürülebilirlik kriterleri belirlenmeli ve içme suyu talepleri haricinde havzalar arası su transferi son çözüm olarak değerlendirilmelidir. Her il veya bölge bazında konu uzmanlarınca çok sayıda proje yapılmış olup bu projelerin rantabl olanları acilen hayata geçirilmelidir. Susuz tarım yapmaktansa pahalı suyu kullanmak bile ülke ekonomisi için bir ekonomik getirisi olacağından rantabilite değerleri sosyal getirisi de dikkate alınarak geniş tutulmalı ve projeler hayata geçirilmelidir.

Artan nüfusun beslenme ihtiyaçları ve çeşitlenen tercihleri kalkınma sürecini etkilerken, çevre üzerinde meydana getirilen baskının göğüslenmesi önem kazanmaktadır.

Ülkenin sosyo-ekonomik kalkınması, su temini ve gıda güvenliği ve bölgesel gelişmeler göz önünde bulundurularak hızlandırılmalıdır.

Konya Ovası Projesi (KOP) Aksaray, Karaman, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Nevşehir, Niğde ve Yozgat illerini kapsamakta olup; sahip olduğu 95.580 km²'lik alanla Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %12,2’sini, nüfusunun ise yaklaşık %5,47’sini oluşturmaktadır. Bölge, Türkiye yüzölçümünün %12,2’sini oluşturmakla beraber sahip olduğu tarıma elverişli 4,6 milyon ha arazisi ile de Türkiye tarım alanlarının %19,6’sını bünyesinde barındırmaktadır. Bu alanın sadece 1,079 milyon ha’lık kısmında yeraltı suyu ağırlıklı olmak üzere sulu tarım (%23,5), kalanında ise kuru tarım yapılmaktadır. Tarım alanlarının %32’sine karşılık gelen 1,3 milyon ha alanda yağış yetersizliği nedeniyle zorunlu olarak nadas uygulanmaktadır. KOP Eylem Planı’nın temel amacı; Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, ekonomik yapının güçlendirilmesi, altyapının geliştirilmesi ve kentleşme, beşeri ve sosyal yapının güçlendirilmesi ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesidir. KOP bölgesinde yetiştirilen 1.888.887 baş büyükbaş hayvan sayısı ile Türkiye büyükbaş hayvan varlığında  % 11,73 ve 4.713.441 baş küçükbaş sayısı ile de küçükbaş hayvan varlığında  %10,64 paya sahiptir. KOP bölgesinde üretilen toplam 2.601.480 ton süt üretimi ile de Türkiye süt üretiminde % 12,57’lik katkı sağlamaktadır. Bölgede 1.876 hektar mera varlığı, 3.202.503 ton yonca üretimi, 2.989.276 ton silajlık mısır, 60.676 ton korunga ile 505.716 ton fiğ üretimi ile de ülkemizde önemli yem bitkisi üretim bölgelerindendir.

Orta Anadolu Bölgesinin KOP görev alanındaki 8 ilinde bitkisel üretim ve hayvancılık önemli bir tarım koludur. KOP Bölgesine toplam 45.841.360 da arazi varlığının 31.396.927 dekarı ekilmekte, 13.048.834 dekar nadas alanı ve 20.060.800 dekar düşük verimli ve bozulma sürecine girmiş çayır-mera alanları bulunmaktadır. KOP Bölgesi'nin yaklaşık 3 milyon hektar tarım arazisi varlığı,

Bölgenin sahip olduğu yıllık toplam su potansiyeli 18,277 milyar m’dür. Bu rakam Türkiye yıllık su potansiyelinin %9,1'ini oluşturmaktadır. Bölge, 4.584.136 ha tarım arazisi ile Türkiye tarım arazisi varlığının %17,7’sine, 8,837 milyar mkullanılabilir su varlığı ile Türkiye kullanılabilir su varlığının %7,8’ine sahiptir. Bölge tarım arazilerinin ancak %24’ünde sulu tarım yapılmakta iken %76’sında ise kuru tarım yapılmaktadır.

Türkiye tarım arazisi varlığının ile KOP Bölgesinde tarım sektörü, Türkiye'nin gıda güvenliğinin teminatı açısından önemlidir. Bölge'nin mevcut tarımsal yapısının sürdürülebilirliğin sağlanması için, KOP Bölgesi tarımsal yapısında bir değişim ve dönüşümü sağlayacak yeni bir modelin ortaya konulması gerekmektedir

KOP bölgesinde ekilen arazi yanında %30’u kadar arazi de her yıl nadasa bırakılmaktadır. Nadas alanlarının daraltılması ve bu alanlarda ürün yetiştirerek ekonomiye katkı sağlaması için bölgeye su getirme projeleri gerçekleştirilmelidir. Konu uzmanlarının geçmiş dönemlerde bölge illeri için yapmış oldukları projeler gerekirse güncellenerek hayata geçirilmelidir.

 Türkiye sulanan alanlarının %17.7'sinin KOP Bölgesinde yer almasına karşın, ülkemiz kullanılabilir su kaynaklarının ancak % 7.8'i bölgede bulunmaktadır. Bölge'nin mevcut sulanan alanlarında kullanılan suyun %60'ı yeraltı suyundan karşılanmaktadır. KOP Bölgesi'nde yeraltı su seviyesi her yıl biraz daha derine düşmektedir. Yeraltı sularındaki düşüşlerin devam etmesi halinde, belli bir derinlikten sonra su çekimi ekonomik olmaktan çıkacaktır. Bu durum, desteklenmez ise mevcut sulanan alanların büyük bir kısmının, ileride sulanamama riskini ortaya çıkarmaktadır. Bölge arazileri tarıma uygun, bölge çiftçisi sulu tarımı bilmektedir. Bu bilgi birikimi giderilmemelidir. Ürün yetiştirmeyi bilen üretici kesim araziden uzaklaşmadan tedbir alınmalı ve desteklenmelidir. Dünya genelinde yaygın Covid-19 salgını tarımsal ürün ihtiyacını ve ürün yetiştirmenin önemini ortaya koymuş olup alınacak tedbirlere öncelik verilmelidir.

Ayrıca kolay ve ucuz temin edilebilen tarımsal ürünlerin varlığı neslin dengeli beslenmesini sağlar, dengeli beslenen toplumda sağlık giderlerinin azalacağı da önemli bir toplumsal problem olduğu da dikkate alınmalıdır.

KOP Bölgesi coğrafi konumu itibariyle Türkiye'nin en az yağış alan bölgesidir. Bölge, yıllık yağış açısından Türkiye yıllık ortalama yağış kadar yağış almaktadır. Son yıllarda bölgede yaşanan kuraklık, yer altı sularının ekonomik çekilebilir derinlikten uzaklaşması, bölge ekonomisini olumsuz etkilemektedir.

Yeraltı su kaynaklarından faydalanma oranı yükseltilmelidir. 2008 yılında Uluslararası Çumra Sempozyumunda MTA Müdürümüzün dillendirdiği 2. Akiferden su alma gündeme getirilmeli ve su alınmalıdır. Derinliği fazla olan kuyulara (400- 500 metre) izin verilmeli,  bu derinliğin altına inen kuyu kazılması projelendirilerek serbest bırakılmalı (Libya örneği) ve desteklenmelidir.

Suyun bitkisel ve hayvansal üretimde önemi tartışılmaz olduğuna göre bu önemi dikkate alınarak KOP Bölgesine dış havzalardan su getirilmeli ve uygun yerlerde derin kuyulara izin verilmelidir. Bölge susuz kalmasın. İlgili bütün kurumlar yanında Tarım Bakanlığı Su Yönetim Genel Müdürümüz öğrencim ve hemşerimiz Sayın Ziraat Yüksek Mühendisi Bilal DİKMEN ve ekibine Konya Havzası için güzel hizmetlerini bekliyoruz.

Yazıma son satırları yazarken KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın amaç ve hedeflerinin gerçekleşmesini önemsediğimi belirtir ve çalışmalarında başarılar dilerim. Bütün tarımla ilgili kuruluş başkanları her beyanatlarında havzaya su getirilmelidir diye haklı açıklamalarda bulunuyorlar, artık bu çağrılara kulak verilmeli ve gereği acilen yapılmalıdır.

Bu yazı dizisi hazırlanırken birçok kaynaktan yararlanılmış, çok sayıda konu uzmanı tarafından hazırlanan havzalara su getirme projeleri olduğundan projeler tekrar edilmemiştir. Uygun olanlarını bir an önce yapılması halinde üretici çiftçimiz üretmeye devam edecek, aksi halde üretici olan çiftçi çocukları şehrin varoşlarına göç ederek işsizler sayısını artıracaklardır.

Susuz kalmama ve çağrıların yerine geldiğini görmek ümidiyle sağlıklı günler dileklerim. Hoşça kalınız.(DEVAM EDECEK)