Suriyeli mağduriyeti!

Abone Ol

İç çatışma dolayısıyla ülkesini terk ederek Konya'ya gelen Suriyeliler, sözde “Huzur kenti” olarak ifade edilen Konya'da huzuru kaçıracak gibi. 

Hepsi için mi bu geçerli? 

Hayır. 

 “Sinek küçüktür ama çaya düşünce mide bulandırır” sözünde olduğu gibi bazılarının yaptığı uygunsuz hareketler Suriyelilere karşı o sıcak tavırları soğutmaya başlaştı!

Peki, ne yapıyorlar bu Suriyeliler de huzuru kaçırıyor?

Dilencilik, hırsızlık, fuhuş bunların başında geliyor.

Nitekim geçtiğimiz günlerde çeşitli olaylara karışan bazı Suriyeliler, Nusaybin'deki kampa gönderildi. 

Oturdukları yerlerdeki komşularla, esnafla, ev sahipleri ile yaptıkları kavgalar da ayrı bir sorun.

Özellikle evini Suriyeliye veren ev sahipleri neredeyse ağlayacak seviyede. 

Birçoğu kirasını alamadığı gibi evden de çıkaramıyor. 

“Çıkın evimden” dediğinde tehdit ediliyor. 

Zor kullansa “Allah korusun sonum Gaziantep'te öldürülen ev sahibi gibi mi olur?” korkusunu yaşıyor. 

Hatta bazı Suriyelilerin tuttukları evleri başka Suriyelilere kiraya verdikleri  iddia ediliyor. 

Böylece kira dahi vermedikleri evin üzerinden bir de para kazanıyorlar. 

Anlayacağınız savaşta ülkesini terk eden Arap geliyor, Konya'da kabadayılık yapıyor!

Mağdur ise gariban ev sahibi oluyor!

Suriyeli gençler ise ayrı bir sorun.

Grup olarak geziyorlar ve çevreyi rahatsız ediyorlar. Adaba mugayir hareketleri ile zaman zaman kavgalar da çıkıyor. 

Yine akşam saatlerinde perdelerini dahi örtmeyen Suriyeli gençler, adaba mugayir hareketleri ile mahallelinin tepkisini çekiyor. 

İhsaniye Mahallesi bu durumdan o kadar rahatsız olmuşki, “Mahallede Suriyeli İstemiyoruz” sloganı ile imza toplayarak Valiliğe dilekçe verdi.

Bir sıkıntıyı da ucuz iş gücü oluşturuyor. Çok sayıda firma sigortalarını dahi yapmadıkları Suriyelileri daha düşük maaşla çalıştırması işsiz olan Konyalıları rahatsız ediyor. Konyalı gençler, kendilerinden düşük maaşla çalıştıkları için iş bulamamak derdinde. 

Anlaşılan Suriyeliler ekonomik dengeleri de bozmuş vaziyette. 

Şikayetler bunlarla da sınırlı değil. 

Rahatsızlık o kadar arttı ki MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Suriyelilerle ilgili soru önergesi verdi. 

Soru önergesinde yer alan; “Konya'da sayıları 45 bini aştığı tahmin edilen Suriyelilere, Konyalılar baştan beri kucak açmış, her türlü yardımı yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Ancak neredeyse karşı karşıya gelinen kavga, hırsızlık, kapkaç gibi olaylara karışanlar, fuhuşa bulaşanlar, Konyalıları rahatsız etmekte, huzuru kaçırmaktadır!” ifadeleri ile de Milletvekili Kalaycı, olayın vahametini Meclis'e taşıdı!

Şikayetlerine karşın önlem alınmayan vatandaşlar ise sosyal medya üzerinden gurup kurarak, “Konya'da Suriyeli istemiyoruz” sayfaları açmış vaziyette!

Bir takım hükümet yanlısı STK'lar ve kişilerin dediği gibi; “Halk Suriyelileri bağrına basıyor, daha fazla Suriyeli gelsin” ifadeleri gerçeği de yansıtmıyor! 

“Muhacire ensar olmalıyız” sözü geçerliliğini yitirmek üzeredir. 

Eğer gelen mülteci, benim canıma, malıma, huzuruma kastediyorsa benim ona ensar olma gibi bir düşüncem hiçbir zaman olamaz. 

Bu gerçeği artık yetkililerin de görmesi gerekiyor. Gördüklerini tahmin etmekle birlikte hükümet izin vermediği sürece bir şey yapamayacakları ortada. Tek yaptıkları bir kaç Suriyeliyi göstermelik kampa göndermekten ibaret!

Fakat artık gerekli önlemlerin alınmasının zamanı gelmiştir. 

Aksi takdir de Konya'da da Allah korusun, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Kayseri'deki gibi olayların da olmayacağını kimse garanti edemiz. 

Evet, Konyalılar olarak misafire hürmette kusur etmeyiz, ancak misafir misafir olduğunu unutur edepsizliğe yeltenirse işte iş o zaman çığırından çıkar!

Mağdur olan Suriyelilerin kendi vatanımızda bizi mağdur etmeye hakkı yoktur. 

Emniyet ve Valiliğin öncelikli görevi Suriyelilerin huzur ve mutluluğu değil, Konyalıların huzur ve mutluluğunu sağlamak olmalıdır. 

Konyalıların huzuru ve mutluluğu sağlandıktan sonra zaten Suriyeliler de huzura kavuşmuş olacaktır!