Konyaspor bu yıl 100 yaşını dolduruyor. Konya, sadece futbol alanında değil, sporun birçok dalında önemli başarılar elde eden insanların yetişip büyüdüğü, Türkiye’ye önemli başarılar kazandırdığı bir şehir oldu. Bu önemli isimlerden biri de Prof. Dr. Metin Şahin’di.

Adı tekvando ile birlikte anılan, elde ettiği ulusal ve uluslararası çaptaki başarılarla ay yıldızlı bayrağı gururla dalgalandıran, aynı zamanda Konya’nın da büyük bir gururu olan Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Metin Şahin, spor dalındaki başarılarını akademideki başarılarıyla perçinledi.

Her ne kadar ilgi alanı futbol olmasa da konu Konyaspor olunca her Konyalı gibi Metin Şahin’de de birçok anı birikmiş.

Geçmişe yolculuk yapan Prof. Dr. Metin Şahin, “Konyaspor bizim, Konyamızın, Konya halkının takımı. Geçmişten bugüne hep Konyaspor ile içiçe olduk. Kümede kalmak için verdiği mücadelelerde de şampiyonluk ipini göğüslediği ve büyük zaferler elde ettiği dönemlerde de hep yanında olduk.

1970’li yıllarda yolum Konyaspor ile kesişti. 1980’li yıllarda özel bir spor salonu açmıştım. Bütün Konyasporlu sporcular spor salonuma gelir ve kondisyon çalışırlardı. Beraber antrenmanlar yapardık. Özellikle Özkan Sümer zamanında ki o zaman benim de Avrupa ve Dünya Şampiyonu olduğum zamanlardı. Bizzat kondisyon ve bazı ağırlık antrenmanlarını benim salonumda yaparlardı.

Konyaspor kulübü de beni her zaman destekledi. Gerek Türkiye içindeki müsabakalarda, gerek Avrupa ve gerekse Olimpiyat müsabakalarında ben hem Konya’nın hem de Konyaspor’un desteğini her zaman yanımda hissettim.

Tabi bütün bunlarla beraber Konyaspor’un çok büyük başarılar elde ettiği zamanlar da oldu, büyük düşüşler yaşadığı zamanlar da… Ve Konyaspor en nihayetinde 100 yılını devirdi. İnşallah nice başarılarla dolu 100 yılları devirsin bu takım. Biz her zaman Konyaspor’umuzun yanındayız.

Ben özellikle Konya’da olduğum zamanlar Konyaspor’un maçlarını kaçırmamak için özen gösterirdim. Deplasmanda olduğu zamanlarda da yine iştirak etmeye çalışıyordum. Benim kendi alanımla ilgili herhangi bir müsabakam yoksa, Konya’daysam ya da Konya’da olmasam da takıma ulaşabilecek bir konumdaysam, kesinlikle maçlara katılırdım. Çünkü sporculardan ve antrenörlerden de çok yakın ve samimi dostlarım oldu. Bugünkü antrenörlerden birçoğu benim sporculuk yaptığım dönemlerde futbolcuydu. Onlarla Konyaspor ortak paydasında biraraya gelebiliyorduk. Bazen ben onların kamplarını ziyaret ediyordum.

Bugün Konyaspor’a baktığımızda çok güzel ve büyük spor tesisleri var. Yeni yatırımlar da devam ediyor. Dünden bugüne baktığımız zaman tabi imkanların ne kadar geliştiğini görüyoruz. Konyaspor bunların en güzelini ve en iyisini hak ediyor. Konyaspor bizim kulübümüz. Çalışmalarımız devam edecek. Her zaman destekçileri olacağız.

Bir Konyalı olarak, bir Konyaspor sevdalısı olarak, bir spor olarak, bir akademisyen olarak ve Ankara’da üstlendiğim görevler itibariyle Konyaspor’un çıkarlarını ve menfaatlerini her zaman gözetmek gayreti içinde olacağım. Ben Konyaspor’un önceki yönetimlerini olduğu gibi şimdi iş başında olan yönetimlerini de takip ediyorum. Fatih Özgökçen’in başkanlığındaki Konyaspor’a da üniversite olarak kondisyon vesair anlamında her türlü desteği vereceğimizi ifade ettim. Hatta Spor Bilimleri Fakültesi’nde bir de yer açmak istiyoruz. Desteğimiz devam edecek” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim