Konya’nın Meram İlçesi’nde 2019 yılında Miss Fitt adı altında spor salonu açan Konyalı Mustafa Çevik, kısa süre içerisinde büyüyerek genç yaşına rağmen sektörde adından bahsettiriyor. Konya’nın genç işletme sahiplerinden biri olan Çevik, sosyal projelerde de örnek oluyor. Konya Yenigün Gazetesi’nde konuk olan Miss Fitt imtiyaz sahibi Mustafa Çevik, sporun bir yaşam tarzı olduğunu belirterek, hedeflerinin şubeleşmek olduğunu ifade etti Ülkemizde ve Konya’da son zamanlarda spor salonlarına talep artarken, Konya’nın Meram İlçesi’nde 2 yıl önce açılan Miss Fitt Spor Salonu, hizmetiyle ve kişiye özel olanaklarıyla ön plana çıkıyor. Selçuk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde Antrenörlük Bölümü’nü bitirerek spor salonu açan Mustafa Çevik, Konya Yenigün Gazetesi’nin konuğu olurken, spor salonuna giden veya gidecek olanlara önemli tavsiyelerde bulundu

KENDİNİZİ TANITIR MISINIZ?

İsmim Mustafa Çevik, 26 yaşındayım ve Miss Fitt Spor Salonu işletmecisiyim. 10 yıldır Fitness antrenörlüğü yapıyorum. Selçuk Üniversitesi’nden antrenörlük mezunuyum. Maksimal kuvvetin kas spertofizi üzerine tezim var. Profesyonel anlamda ne yapmam gerekiyorsa gerekli çalışmaları yaptım. Gerek tez yazarak gerekse de profesyonel futbolcu çalıştırarak, 10 yıllık bir emek biriktirdim. 2 yılı bitirdik, 3.yılımıza gireceğiz. İnşallah daha uzun yıllar bu alanda çalışmalarımız devam eder.

MİSS FİTT’İ ANLATIR MISINIZ?

Miss Fitt diğer spor salonlarından farklı bir konumda yer alıyor. Çünkü, bizler kişiye özel spor ve beslenme programları yapıyoruz. Bu durumda da sizleri antrenör takip ediyor. Bu programlardan elde edilen verilerde spor yapmaya gelen kişinin ve onun bizden ne istediğini, bizim onlara ne verebileceğimizi sağlayacak. Burası sonuç olarak ticari bir yer ancak biz olaya ticari olarak bakmıyoruz. Tamamen sonuç odaklı spor gelen misafirlerimizin ne istedikleriyle ilgileniyoruz. Para odaklı çalışırsak sonucu görmeyiz. Dolayısıyla yapabileceğimizin en iyisini yapıyoruz. 8 tane profesyonel antrenörle çalışıyoruz. Burada çalışan antrenörlerimizin hepsi Spor Bilimleri Fakültesi’nde mezun olup, antrenörlük eğitimi alan kişiler. Burada profesyonel futbolcuları da çalıştırıyoruz. 1922 Konyaspor’dan kaptanımız Ahmet Önay, Faruk Yaldıran, 3.Ligde oynayan Zekeriya Çakırca yine Konyaspor’un simge isimlerinden Ömer Ali Şahiner’de bizimle çalıştı. Şu an Altınordu’da oynayan Ali Dere, gibi birçok futbolcuya da hizmet veriyoruz. Üyelerimizi Miss Fitt’ten sonuç aldıkları için burayı tercih ediyorlar.

PANDEMİ DÖNEMİNDE NE GİBİ SORUNLAR YAŞADINIZ?

Biz 2019 yılının Eylül ayında açıldık. 6 ay sonra pandemiyle karşı karşıya kaldık. Spor salonları kapatıldı. Belli bir yatırım yaptık ve yarım dönem sonra bu durumla karşılaştık. Zorlu bir süreçti. Şu an iyi durumdayız ama o süreçte tam çıkışa geçtik dedik. Kapanmaların olmasıyla 2 ay boyunca hiçbir şey yapamadık. Haziran’da kısmi açılmalar oldu, kışa girerken yeniden kapanmalarla karşı karşıya kaldık. Bu kısıtlamalarda saat aralığı konuldu. Önce kapanış saatleri 21.00 olarak belirlendi ancak 19.00’a kadar düşürüldü. Baya mücadele vermek zorunda kaldık. Açılış saatlerimizde düzenlemeye gittik. Tekrardan kısıtlamalar kaldırıldığında üyelerimizin yardımına koştuk. Şu an iyi durumdayız.

SPOR ALETLERİNİN ÇEŞİTLİLİĞİ HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?

İnsanların gözünü boyamak için baştan sona koşu bandı koyan spor salonları mevcut. Burada spor aletlerinin çok olması değil, bütün aletlerden olması gerekiyor. Bütün aletlerin olması da yetmiyor, antrenörün de iyi olması gerekiyor. Sportif anlamda iyi bir bilgisi olması önemli bir durum. Bu noktada, spor salonuna gelen üyeye gerekli bilgiyi aktarmasının yanı sıra uygulamada iyi bir örnek olması gerekiyor. Salonu iyi yapan antrenördür. Aletlerin çeşitliliği tabii ki önemlidir ancak temel nokta antrenörün bilgi ve birikimidir.

İNSANLAR NEDEN SİZİ SEÇMELİLER?

İnsanlar spor salonlarına giderken öncelikle ilgilenilmek istiyorlar. Birkaç şikayeti sizleri sayayım. Salonların temizliğinden şikayetçi olanlar var. Ben paramı veriyorum ancak antrenörlerden gerekli ilgili, yardımı göremiyorum diyenler var. Son olarak da spor salonuna belli bir amaçla gelen üyenin sonuç alamamasından ötürü sporu bırakma durum var. Bizim salonumuz günde 2 defa temizleniyor. Her hafta ise genel bir temizlik yapılıyor. Bizler kişiye özel programlar ayarladığımız gibi bizi, soyunma odalarımız ve duşlarımız da kişiye özel. Sabunluklarından saç kurutma makinalarına kadar her şey kişiye özel ve kilitli bir şekilde dolaplarında yer alıyor. Bunların yanı sıra insanlar Miss Fitt’e geldiklerinde sonuç alıyorlar. Zayıflamak, kilo almak isteyenler ya da kas yapmak isteyenler amacına ulaşıyor. 2 yıldır hizmet veriyoruz. Bu süreçte spor solunuma gelip, sonuç almayan ve memnuniyetsiz bir şekilde buradan ayrılan başka bir salona yazılan bir üyemiz bile yok. O yüzden Miss Fitt tercih ediliyor ve sizlere de burayı tavsiye ediyorum.”

SPOR YAPAN İNSANLARIN BESLENMELERİ NASIL OLMALI?

İnsanlar hayatlarında sürekli bir meşguliyet içinde. Dolayısıyla insanların hayatlarının belli bir bölümüne bu sporu koymaları gerekiyor. Beslenme bir alışkanlık olduğu için antrenmanda beslenme oldukça önemlidir. Antrenman 3 evreden oluşur. Yüklenme, beslenme ve dinlenmedir. Antrenmanda vücut gerekli enerjiye karbonhidratlardan alır. Spora başlamadan önce en az 2 saat önce beslenmelerini tamamlamaları gerek. Bu saatten önce yersek sindirim sisteminde sıkıntılara yol açar. Koşu bandında veya ağırlık kaldıklarında “Hocam, başım dönüyor, midem bulanıyor” şikayetleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Vücut bu durumda ben içeride sindirim yapıyorum, besinleri parçalıyorum. Sen şu anda bu sporu yapamazsın yaparsan da istifra edersin uyarısını iletiyor. Dolayısıyla 2 saat öncesinden beslenme yapılmalı bu yapılırsa yapılan sporun faydasını görürler. 2 saat öncesinden yapılan beslenmede vücut tüm besinleri parçalıyor ve seni spor yapmaya hazır hale getiriyor.

HANGİ SAATLER ARALIĞINDA SPOR TERCİH EDİLMELİ?

Bu soru kişiden kişiye olarak farklı türde cevaplanabilir. Mesela kilolu bir bireyin sabah uyandıktan sonra 07.00 ile 09.00 saat aralığında aç karna kardiyo yapmaları ve sonrasında ağırlık çalışmaları gerekir. Ancak zayıf insanlar için ise en uygun saat 16.00 ile 18.00 saat aralığıdır. Biraz daha ilerletirsek, 18.00 ile 20.00 saat aralığıdır. Egzersiz olarak yapılacak olan sporun da saati 09.00 ile 11.00 olması tercih edilmeli.

SPORA YENİ BAŞLAYACAK KİŞİLERE ÖNERİLERİNİZ NELERDİR?

Öncelikle spora neden başladıklarına kendilerini ikna etmeleri lazım. Eğer bu spora başlamalarının nedeni keyif ve heves içinse bu sporun onlara hiçbir faydası olmaz. İnsanların alışkanlıkları kolay elde edilmiyor. Bu sporda alışkanlık isteyen bir spor. Spora yeni başlayan kişilere sedanter birey diyoruz. Sedanter bireylerde adaptasyon evresi dediğimiz anatomik antrenman planlamasıyla başlatıyoruz. Belirli bir süreden sonra bu antrenman programını değiştiriyoruz. Spora yeni başlayacak olan kişiler özellikle ilk 2 haftada ciddi kas ağrıları ve yorgunluk çekerler. Ancak buna aldırmasınlar, 3.haftada kendilerini iyi hissedecekler. 6.haftadan sonra ise kendilerini çok daha güçlü hissedecekler.

SPOR YAPARKEN SIVI TÜKETİMİ NASIL OLMALI?

Erkeklerin günde 3,5 bayanların ise 2,5-3 litre su içmeleri gerekiyor. 1,5-2 saatlik yapılan bir antrenmansa kişinin 1,5 litre su tüketmesi gerekiyor. Bu litreyi de antrenmanın geneline yayması lazım. Bir anda yarım veya bir litre su tüketimi sağlığa zararlı bu durum midede şişkinliğe ve rahatsızlığa yol açar. Antrenmanda yenilecek veya içecek bakımından fazla tüketilecek bir şey antrenmanınızı olumsuz yönde etkiler.

ÖZEL ÇALIŞMALARINIZ VAR MIDIR?

İstanbul ve İzmir gibi yerlere de hafta sonu giderek ders veriyorum. Orada engelli arkadaşlarımız var. Maalesef doğum esnasında gerçekleşen bir kas hastalığı yaşıyorlar. Yeterli oksijen alamamalarından dolayı sinir sistemi ve kas hastalığı olarak adlandırılıyor. Kaslarda ve eklem hareketlerinde kısalma oluşuyor. Bundan dolayı da yürümede, konuşmada ve temel ihtiyaçları karşılaşmada bu çocuklarımıza özel antrenmanlar yaptırıyoruz. İzmir ve İstanbul’da bu faaliyetlerimiz var. Bütün engelli çocuklar toplumumuzda maalesef dışlanıyor. Spor yapamaz gözüyle bakılıyor. Aslında böyle bir durum söz konusu değil. İzmir’de beraber çalıştığım engelli bir arkadaşımız Enes Elçi, şu anda çok iyi bir yol kat etti. Topuklarına basarak yürüyebiliyor. Kıyafetlerini çıkarıp ve giyebiliyor. Bardaktan su içemezken, şu an onu da yapabiliyor. O çocuklar için çorap giymek çok zordur ancak şu an onu da yapabiliyor. Spor bir engel değildir. Kişi spor yapmamak için kendisine bir engel arıyordur.

YEMEKLERİMİZİN ÇOĞU HAMUR İŞİ NELER SÖYLERSİNİZ?

Konya’mızın ve genel olarak ülkemizin yemeklerin çoğu hamur işi. Konya olarak da sportif anlamda biraz geri kalmış bir şehiriz. İstanbul ve İzmir’de de çalıştığımız için bu durumu biraz daha net görebiliyoruz. Aynı zamanda yurt dışında da online olarak beslenme ve spor yaptırdığım üyelerim var. Özellikle Konya’mız için söylüyorum spor yaşam tarzı haline gelmeli. Ekmek, hamur işi ve tatlıdan uzak durulmalı. İnsan kilo aldığının farkına varmıyor. Kilo aldıktan sonra spor salonuna geliyor. Üzülerek söylüyorum kilo verdikten sonra da spor salonundan ayrılıyor. Neden sporu bırakıyorsun diyorum, yine kilo alacağını ifade ediyorum ama dinlemiyor. Bu yüzden spor bir yaşam tarzıdır. 3, 5, 6 ay veya 1 yıl yapıldıktan sonra bırakılacak bir şey değildir. O yüzden sporu hayatınıza alın. En büyük yatırım vücudunuza yaptığınız yatırımdır.

AMAÇLARINIZ VE HEDEFLERİNİZ NELERDİR?

Biz her zaman bireysel çalışmayı düşünüyoruz. Bu maceramız Konya’da başladı. Şubeleşmeye yönelik bazı planlarımız var. Öncelikle Konya’da büyüyüp, sonrasında İstanbul ve İzmir’de şubelerimizi artırmak istiyoruz.

İLHAN ATLI