Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, spor müsabakalarının siyaset üretme merkezleri olmadığını belirterek, Süper Lig'deki bazı maçlarda tribünlerden yapılan ve hükümeti hedef alan tezahüratlara tepki gösterdi.

Bakan Kasapoğlu, yayımladığı açıklamada, "Spor sahaları siyaset alanları değildir. Provokasyonlara da hiçbir zaman izin vermeyeceğiz." dedi.

Ömer Korkmaz'dan FLAŞ açıklamalar! Ömer Korkmaz'dan FLAŞ açıklamalar!

"Sporu siyasete alet etmenin birlik ve beraberliğe ket vurmaktan başka bir neticesi de yoktur." ifadelerini kullanan Kasapoğlu, "Bu acı felaketin yaralarını, yüzyılın dayanışmasıyla sarmaya devam edecek, kamu, özel sektör, sivil toplum ve millet olarak el ele vererek zor günleri birlikte aşacağız. Provokasyonlara da hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Ülke ve millet olarak tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşadığımız bu dönemde, devletimiz ve milletimiz el ele vermiş, yaralarımızı sarmak konusunda sarsılmaz bir irade ortaya koymuştur. Geride bıraktığımız üç hafta göstermiştir ki bu topraklar iyi günlerin mutluluğunu birlikte paylaştığı gibi kötü günlerden de birlik olarak çıkmayı başaracaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Felaketin ilk anından itibaren spor dünyası da tek yürek olmuştur"

Kasapoğlu, deprem felaketlerinin ilk anından itibaren spor dünyasının da tek yürek olduğunu dile getirdi.

Sporun bu zorlu süreçte birleştiren bir köprü olma misyonunu en güçlü şekilde yerine getirdiğini anlatan Kasapoğlu, "Spor camiası topyekûn iyilik yarışının içinde yer almış, renk, arma, forma fark etmeksizin gönüller birlikte hareket etmiştir. Bu örnek duruş, sporun bir tarafıyla rekabet olduğunu ama temelinde dostluk ve kardeşlik barındırdığını tüm dünyaya göstermiştir. Ülkemizin bu birlik ruhuna ve sporun iyileştirici gücüne, depremin yaralarını sarmaya devam edeceğimiz süreçte çok daha fazla ihtiyacı olacaktır." şeklinde görüş belirtti.

Her zor dönemde olduğu gibi bu büyük felakette de birtakım çıkar gruplarının yine boş durmadığını anlatan Kasapoğlu, şu görüşlerini paylaştı:

"Spor camiaları ve tüm kulüpler tek yürek olurken, birilerinin maksatlı provokasyonlara giriştiği görülmektedir. Spor sahaları siyaset alanları değildir. Spor müsabakaları siyaset üretme merkezleri değildir. Sporu siyasete alet etmenin, birlik ve beraberliğe ket vurmaktan başka bir neticesi de yoktur. Bu acı felaketin yaralarını, yüzyılın dayanışmasıyla sarmaya devam edecek, kamu, özel sektör, sivil toplum ve millet olarak el ele vererek zor günleri birlikte aşacağız. Provokasyonlara da hiçbir zaman izin vermeyeceğiz. Zaten tüm kulüpler ve gerçek sporseverler bu misyonu layıkıyla yerine getirmekte, 85 milyona güç veren birlikteliklere imza atmaktadır. Sporun birleştirici gücüne, bilhassa böyle zor ve sıkıntılı günlerde çok daha fazla ihtiyacımız olduğunu tekrardan ifade eder, aziz milletimize bir kez daha başsağlığı dilerim."

Editör: TE Bilişim