Konya’nın duayen gazetecilerinden Mustafa Güden, gazetemiz Spor Muhabiri Samet Aktaş’a önemli açıklamalarda bulundu. Deneyimlerini paylaşan Güden, eski Konya Atatürk Stadyumu’nun bulunduğu yerde bir spor kompleksinin yer aldığını ve köşesinde bile vatandaşların spor yapma imkânı bulduğunu anlattı. Güden, eski stadyumun birçok branşa genel olarak ev sahipliği yaptığını dile getirdi. Güden, sahanın tozunu yutmuş, spor muhabirliğe büyük emek vermiş gazetecilerin başında geliyor.

BİRÇOK BRANŞA HİTAP EDİYORLARDI

Vatandaşların bu bölgeye eskiden daha çok ilgi duyduğunu kaydeden Güden, “Eski Konya Atatürk Stadyumu Türkiye’nin en büyük spor komplekslerinden biriydi. 1 Nolu stadyumumda tribünün altında atletizm, karate, jimnastik, masa tenisi, boks, güreş, tekvando, halter gibi branşlarda vardı. Bunun yanında stadyum çevresinde açık kapalı yüzme havuzları mevcuttu. 2 Nolu çim saha be 3 nolu çim saha, ayrıca 4 adet tenis kortu bulunuyordu. Onun dışında, açık basketbol sahası doluydu. Dolasıyla stadyum ve çevresi her daim insan kaynıyordu. Görünmeyen her köşelerde bile insanlar spor yapıyordu” dedi.

Göztepe Süper Lig’e çıktı, taraftar sokağa döküldü Göztepe Süper Lig’e çıktı, taraftar sokağa döküldü

FARKLI YERLERE DAĞILMA OLDU

Merkezdeki spor kompleksinin yıkılması ile birlikte bir dağılmanın yaşandığına vurgu yapan Güden, “Yeni stadyumun inşa edilmesiyle birlikte bu spor kompleksi şehrin farkı yerlerine dağıtıldı yada gitti.. Hal böyle olunca kiminde ulaşım sorunu oldu. Kimine ise zor geldi. Atatürk Stadyumu’nda hizmet verdiği ilk yılları hatırlarım. 1 nolu tribün hizmete alındığında ve tribün inşaatı yarım olduğundan, içerde spor yapılırken, 70’li yılların ortalarında  yeşil sahalardaki maçı kaçak gözlerle izleyerek imrenirdik. Kapalı tribün sadece şeref tribününde vardı. Gazeteciliğe başladığımız 80’li yıllarda ve spor muhabirliğine geçiş yaptığımızda, spor kompleksinin müdavimlerinden biri olmayı başardık” diye konuştu.

DAHA SONRA ÜSTÜ KAPANDI

Emektar gazeteci Güden, dönemin Spor İl Müdürü Necati Yeğenoğlu’nun geçmiş dönemde iyi çalıştığını ve spor noktasında önemli kazanımlar yaptığını kaydetti. Güden, “1990’lı yıllarda dönemin spor il müdürü olan Necati Yeğenoğlu, devlet imkanları dışında kaynak üreterek, Konya Stadyumu’nu kapalı hale getirmeyi başardı. Konya Atatürk Stadyumu, Anadolu kulüpleri arasında üstü kapanan ilk stadyumlar arasında yer almayı başarmıştı. Zemin konusunda spor il müdürlüğü bünyesinde, çok yetkin personel vardı. Zemin için yedek çim parkı bile vardı. Çimler halı gibi dürülebiliyordu. Bozulan yere monte edilebiliyordu. Yine o yıllarda Konya Stadyumu’na ilk elektronik skorboard, yapıldı. Buda Anadolu kulüpleri arasında ilkler arasında yer alıyordu. Stadyumun en önemli özelliklerinden birisi yine çevresinde atletizm pistinin olmasıydı. Pist o dönem yine dönemin spor il müdürü olan Necati Yeğenoğlu döneminde zemin tartan zemin haline getirildi. Yine stadyumun içinde olimpik standartlarda sahip bisiklet veledromu vardı. Bu iki pistin olması aslında tribünlerdeki seyirci zevkini biraz zayıflatıyordu” şeklinde konuştu.

TINAZ TIRPAN HOCA İSTEMEMİŞ

Güden, Konya’ya önemli sporcuların geldiğini hatırlatarak, “1980’li yıllarda Ordu Milli ve Olimpik Milli maçları Konya Atatürk Stadyumu’nda oynanıyordu. Olimpik Milli maç öncesinde son çalışmasını Konya’da yapan dönemin A Milli Takım Antrenörü Tınaz Tırpan Hoca bir soru sormuştum. Konya’da A Milli Takım maçı Konya’da oynanacak mı? diye demiştim. Bana ise aynen, “Mustafa’cığım, bu saha milli maç oynayama elverişli değil. Seyirci ile futbolcular birbirinden kopuk duruyor. Konya bu stadyumu yıkıp, yeniden yaparsa taraftarlarla bir bütünlük sağlanabilir. O zaman Konya A Milli Takım maçlarına ev sahipliği yapabilir” demişti” ifadelerini kullandı.

HENTBOL MAÇINI 20 BİN KİŞİ İZLEMİŞ

Maçların o dönem erken saatlerde başladığını kaydeden Güden, “O dönemde maçlar, genelde erken saatlerde başlardı. Bazen ise son derece önemli olan amatör maçlar ya da il karması maçları oynanırdı. Bu maçlar Konyaspor maçının öncesinde oynatılırdı. Aynı gün taraftarlara çifte futbol ziyafeti sunulurdu. Hatta eskiden Türkiye’nin en kalabalık hentbol maçının Konya’da oynandığını ifade edebiliriz. 1 nolu sahada yine Konyaspor maçı öncesinde, zemine hentbol sahası çizildi. Seyyar olarak karşılıklı kaleler kuruldu. Bu maçı yaklaşık 20 bin kişi izledi. Türkiye’de bunun başka bir örneği yok. Konya’da Anadolu Lisesi öğrencilerinin bir maçıydı” dedi.

SPOR KOMPLEKSLERİNDE OLMASI DAHA ÖNEM ARZ EDİYOR

Güden sözlerini ise şu şekilde tamamladı, “Şehirlerde spor kültürünün yüksek kalabilmesi için sporun semtle dağıtılmış sahalardan ziyade, spor komplekslerine yapılması daha çok önem arz etmektedir. Bunu şöyle örnekleyebilirim. Spor gazetecileri olarak, sabah 8.30’da stadyumlarda başlayan ilk mesaimizi yapardık. Ardından 1 nolu, 2 nolu, 3 nolu futbol sahalarındaki, müsabakaları takip ederdik. 100. Yıl Spor Salonu ve Atatürk Spor Salonları’nda diğer müsabakaların takibi yapılırdı. Bir günde belki de 8 müsabakayı takip etme şansımız oluyordu. 100. Yıl Spor Salonu’nda basketbol, Atatürk Salonu’nda voleybol maçlarını dönüşümlü olarak takip ederdik. Haberlerini yapardık. Hatta pazartesi için ek sayfa düzenlerdik”

SAMET AKTAŞ

Editör: Samet Aktaş