Geçtiğimiz aylarda hem devlet hem de halk adına son derece önemli olan bir kanun uygulamaya girdi.
Adına Torba Yasa denilen kanun kapsamında kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması, yüksek faizlerin silinerek günümüze endekslenmiş bir şekilde yeniden düzenlenmesi ve borçların eşit 18 taksitte 36 ayda ödenmesi gibi güzel bir kolaylık sağlandı.
Hem vatandaş sevindi, hem de devlet sevindi.
Vatandaş sevindi çünkü, borç gırtlağı aşmıştı. Allah'tan borcu devleteydi. Devlet alacağını unutmazdı ama yeri ve zamanı gelmeden de istemezdi. Önce gerekli altyapıyı, zemini hazırlar, sonra vatandaştan alacağını talep ederdi.
İşte belirli periyotlarla tekrar eden yapılandırma adı altındaki bu düzenlemelerden biri daha geçtiğimiz birkaç aylık süreçte gerçekleştirildi. Vatandaş borcunu ödemek için ilgili devlet kurumlarına müracaatta bulundu. Parası olan peşin, olmayan taksitler halinde ödemek için gerekli düzenlemeyi yaptırdı.
'Devlete para lazımdı. Kasada açık vardı, paralar suyunu çekmişti, hemen bir düzenleme ile halktan para toplandı' diyenler olsa da, bu düzenleme devleti memnun ettiği kadar vatandaşı da memnun etti.
Ancak yapılan her yeni düzenleme beraberinde yeni sorunları da getiriyor. İşin işleyişindeki aktörler olan devlet memurları, yeni düzenlemeleri bilmediği için vatandaşa yeterince faydalı olamıyor.
Vergi dairelerinde çok fazla sorun yaşanmadı. Düzenlemeler netti. Belli başlı işler vardı. Yapılandırma yapılacak hususlar bariz bir şekilde belliydi. Vatandaşın ödemediği vergi borçları vardı. Trafik para cezaları vardı. Bunların faizi silinip, belirli taksitler halinde veya peşinen ödeme kolaylığı getirildi. Her şeyden önce vergi dairesindeki memurlar vatandaşla ilgileniyor, vatandaşın yüzüne hortlak görmüş gibi değil, sevimli bir şekilde bakabilmeyi başarıyordu.
Ancak Torba Yasa ile en çok umutlanılan, vatandaşın kapısını yocuttuğu, kendileriyle ilgilenecek ve dertlerini dinleyecek birilerini aradığı en önemli kurumlardan biri de SGK'ydı...
Neredeyse her vatandaşın talebi birbirinden farklıydı. Kimisi yurt dışında çalışmış, emeklilik işlemleri için ne yapması gerektiğini öğrenmek istiyor.
Kimisi, yıllarca esnaflık yapmış ve halen de devam ediyor. Ödeyemediği BAĞ-KUR borçlarını yapılandırmak istiyor.
Kimisi yıllarını verdiği mesleğinde ustalığının son dönemlerini yaşıyor. Bir an önce emekli olup, artık kabuğuna çekilmek istiyor.
Yaş kemale ermiş... Ömrünü mesleğine vermiş. 25-30 yıl boyunca mesleğini icra etmiş. Halka hizmet vermiş. Artık emekli olmak istemiş.
SGK İl Müdürlüğü'ne gitmiş. Memura derdini anlatmış. 1980-85 yılları arasında esnaflık yapmaya başladığını, şimdi de emekli olmak istediğini belirtmiş.
Ancak işgüzar memurun engeline takılmış. Prosedür bunu gerektiriyor, düzenleme bu şekilde söylemleri altında, vatandaşın yıllarca vermiş olduğu emeği silip atmışlar. Hizmet ettiği 10 yılı yok saymışlar ve emekli olamamış...
Benzer birçok örnek var...
Bu işgüzarlığa bir örnek daha vermek isterim.
Yine esnafın biri 1990'lı yıllarda iş yeri açmış. 3-5 yıl işyerini çalıştırmış, sonrasında iş yerini kapatmış. Bu dönemdeki borçlarını o da ödememiş. Ama yasanın imkanlarından daha fazla yararlanmış.
Aradan geçen süreçteki borçlarının tamamı hesaplanarak indirim uygulanmış. Borcunu ödediği zaman da emekli olacağı belirtilmiş. Şimdi o şahıs emekli, 1980'den bu yana bir fiil çalışan şahsın emekli olabilmesi için ise 8 ay daha çalışması gerekiyor.
Bu ne sirke bu ne lahana turşusu.
Yukarıdaki yazdıklarım yaşanan ve bizzat benim de şahidi olduğum iki tane örnek. Sigorta kurumundaki memurların iş bilmezliğinden, yasal düzenlemelerin çok sıklıkla değişmesinden ve bu değişime memurların ayak uyduramamasından kaynaklanan, nihayetinde büyük hak mahrumiyetlerine giden sonuçlar doğuran bir düzensizlikten bahsediyoruz.
Özellikle devletle vatandaş arasındaki ilişkinin geçiş noktasında bulunan memurların bu tür hak mahrumiyetlerine sebebiyet vermemek için iyi eğitilmesi, gelişmelerden an be an haberdar edilmesi ve dahası ıslah edilmesi gerekiyor. Bilgisayarın tuşuna basmayı bilmeyen adamları memur koltuğuna oturttuğunuz zaman, yeri gelir başından savmak için senin primlerini gözünü kırpmadan sisteme otomatikman sildirir...
Bu nedenle ya önemli devlet kurumları ıslah edilmeli, ya da ıslahı olmuyorsa tamamen lağvedilmeli.