İĞNENİN YURDUSUNA İKİ KATLI İPLİK GİRMEZ
Biri yârin kapısını çaldı yâri içeriden: Ey kendine güvenilen kimsin? Dedi. Kapıyı çalan; Ben, deyince yâri: Git bu hamlıkla giremezsin dedi. Aradan zaman geçti, çiği pişiren, hamı olduran ayrılık ateşi sonu tekrar gelip ağzından çıkacak kelimelerden korkarak edeble kapının halkasını vurdu. Yâri:
-Kapıdaki kimdir? Deyince o:
-Ey gönlümün sahibi kapıdaki de sensin cevabını verdi. Yâri:
-Mademki artık benim gibisin, ey benden ibaret olan gir. Zira eve iki ben sığmazdı. İplik tek kat oldu.
İğnenin yurdusuna iki katlı iplik başı girmez. Tek katsan iğneye gir. İpliğin iğneyle bağı vardır fakat iğne deliği ile devenin ilgisi yoktur. Kur'an'da deve iğne deliğine girinceye kadar kâfirler cennete giremez, buyruluyor.Âraf suresi, ayet:40 (Şerh-i Mesnevi c.5,s.1432)
Hakk'ın kudretiyle her olmaz mümkün, her azgın sakin olur.
Nuh peygamberde Allah'ın kudret eli bulunmasa inkârcılar âlemini bir tufanla nasıl altüst edebilirdi?(Şerh-i Mesnevi c.5,s.1432-1453)
KADINLAR ÜÇ TÜRLÜDÜR
Adamın biri, kamıştan ata binmiş birine:
-Ey kamışa binen, atını bu yana sür de sana bir soru sorayım, dedi. Meczub, soranın yanına gelip:
-Çabuk sor, zira bizim at biraz huysuz, sonra çifte atmasından sakın, bekleme sor, dedi. Adam:
- Bu mahalleden bir kadın almak istiyorum, bize layık olan kimdir? Deyince Meczub cevap verdi:
-Kadınlar dünyada üç türlüdür: Biri define gibidir; ele geçmesi zor. Diğer ikisi beladır. Birinciyi istersen; hepsi senindir, ikincinin yarısı senin, yarısı değil. Üçüncüsü bil ki hiç senin olmaz. Dedikten sonra ekledi: Duydukların yeter mi? Ben gidiyorum, yolumdan çekil, atım çifte atmasın, atarsa düşer bir daha kalkamazsın, dedi.
Genç atını mahmuzlayan Meczuba:
-Dur, anlamadım, gel birini tavsiye et de seçeyim, dedi. Meczub tekrar yanına gelip:
- Kız olarak (bakire) aldığın tamamen senindir, seni dert ve tasadan kurtarır. Yarısı senin olan dul kadındır, hiç senin olmayan da başkasından çocuğu olan dul kadındır. İlk çocuğu kimdense kalbi o taraftadır.
Meczub hay hu ederek çocukların arasına atını sürdü.
Görünüşte kendimi deliliğe vurdum, içimde eskisi gibiyim. (Şerh-i Mesnevi c.7,s.747-750)
Aklım hazine, ben onun harabesiyim. Hazineyi meydana çıkarmak benim için deliliktir.
İlim, kalbi aydınlatmak için değil de para, mevki ve hatır kazanmak için olursa, alçak dünyaya ait olur. Sahibini olgunlaştırıp yüceltemez. (Şerh-i Mesnevi c.7,s.752)
Gıdası gönül olan daima genç kalır.
Rabbim, elimizden tut, bizi bize bırakma, gözümüzdeki gaflet perdesini kaldır, tesettür perdemizi yırtıp bizi rezil etme. Bizi bıçağı kemiğimize dayanan murdar nefsin esaretinden kurtar. (Şerh-i Mesnevi c.7,s.755-756)
(Yaşar Çalışkan, Kızıl Postun Eşiğinde Hz. Mevlânâ'dan Seçme Hikâyeler, Nüve Yayınları, Konya, 2008)