Şerh-i mesnevi - 54

Abone Ol

İNCİ İLE BONCUK BİR DEĞİLDİR

Gül ve diken toprakla sudan yetiştiği gibi soru ve cevap da ilimden doğar.

Hazret-i Musa, Allah'a:

Ey hesap gününün; kıyametin hâkim ve sahibi yüce Rabb'im, bir şeyi nakış nakış pek güzel yaratıyor sonra da harap ediyorsun. Kadın, erkek bakınca cana canlar katan güzeller yaratıyor, sonra da yok ediyorsun. Neden? Diye sormak nezaketinde bulundu.

Cenâb-ı Hak:

-Yâ Musa, gaflet, inkâr veya kendin için sormadığını biliyorum. İşlerimizdeki varlık sırrı ile ince hikmeti anlamak ve halka anlatmak istiyorsun. Sual ilmin yarısıdır, bir şey sormakla öğrenilir. Cahil ve anlayışsızlarda soru sorma yeteneği yoktur. Sen bildiğin bir şeyi halka öğretmek için soruyorsun.

Gül ve dikenin toprakla sudan yetiştiği gibi soru ve cevap da bilgiden doğar.

Sapıklık da kurtuluş da ilimdendir. En tatlı meyve de zehir gibi olanı da rutubette yetişir.

Sevgi de düşmanlık da yakınlıktan, hastalık da sağlık da gıdadan meydana gelir.

Hazret-i Musa, insanlara güzelce öğretmek için öğrenme yolunu tuttu. Bilmezlikten geldi.

Bu soru üzerine Cenab-ı Hak, Hazret-i Musa'ya:

-Ey Musa, toprağa tohum ek, sualinin hikmetini anla, insafı elden bırakma, buyurdu.

Hazret-i Musa Hakk'ın buyruğu üzerine ekin ekti. Bir müddet sonra başaklar güzelleşti, olgunlaşıp ağardı. Bunun üzerine orağı alıp ekini biçti. Tam bu sırada Hak katından gizli bir ses geldi:

-Yâ Musa, ekini ekiyorsun da niçin olgunlaşınca onu biçiyorsun?

Musa –aleyhisselam- cevap verdi:

-Ey Rabb'im, bunda hem tane hem saman bulunduğu için biçtim. Tane saman ambarına, saman da buğday ambarına konmaz. Bu ikisini karıştırmak hikmete uymaz, birbirinden eleyip ayırmak gerekir.

Cenab-ı Hak:

Yâ Musa, bu ilmi kimden öğrendin de onunla harman yapıyorsun?

Hazret-i Musa:

Yüce Rabb'im, bu temyizi, iyiyi kötüden ayırma gücünü bana sen verdin.

Cenab-ı Hak

O halde bu fark ve temyiz bende nasıl bulunmaz? Yaratıklar arasında temiz ruhlar da var, karanlık ve çamur ruhlar da. Sedef gibi olan bedenlerin hepsi bir değildir. Birinde inci birinde katır boncuğu vardır. Buğdayı samandan, iyi ruhu kötüden ayırt etmek gerekir. Halk ve âlem hikmet hazineleri gizli kalmasın, meydana çıksın diye yaratılmıştır. Cenab-ı Hak: Gizli bir hazineydim, bilinmek istedim, halkı yarattım, buyurdu. Bunu işit ve kendi cevherini kaybetme.(Şerh-i Mesnevi, c.13,s.775-781)

(Yaşar Çalışkan,  Kızıl Postun Eşiğinde Hz. Mevlânâ'dan Seçme Hikâyeler, Nüve Yayınları, Konya, 2008)